Atilla Saral saatlerce uçakta mahsur kaldı! Sosyal medyadan böyle seslendi!

Ekranlardan uzak olan Atilla Saral, İstanbul'dan İngiltere'nin başkenti Londra'ya gitmek için bindiği uçakta mahsur kaldı. Kar nedeniyle 8.5 saat uçakta kalan Saral, o anları Instagram'dan yayınlayarak 'Çok zor çok' ifadelerini kullandı. Kendisi gibi oyuncu eşi İnci Türkay ile İngiltere'nin başkenti Londra'ya yerleşen oyuncu Atilla Saral, İstanbul'da mahsur kaldı. Londra'ya gitmek için uçağa binen Saral, etkili olan kar yağışı nedeniyle zor anlar yaşadı. UÇAKTA MAHSUR KALDI Uçağın içinde sekiz buçuk saat kalan Atilla Saral, o anları sosyal medya hesaplarından paylaştı. Saral, uçağından içinden yapılan çalışmaları yayınlayıp, 'Büyük fırtına sekiz buçuk saat uçakta mahsur kaldık. Hala beklemedeyiz. Çok zor çok' diye yazdı. PANDEMİDE DE TÜRKİYE'DE KALMIŞTI Saral, daha önce de koronavirüs nedeniyle hem İngiltere hem de Türkiye'de mahsur kalmıştı. Saral, pandeminin başladığı mart ayında uçuşlar durdurulduğu için İngiltere'de bulunan eşi İnci Türkay'ın yanına gidememiş, Çanakkale'deki evinde yalnız başına kalmıştı. Ünlü oyuncu Atilla Saral daha sonra Londra'da mahsur kalmıştı. Ailesini görmek için İngiltere'ye giden oyuncu, uçuşlar yeniden kapatılınca Türkiye'ye geri dönememişti. İNCİ TÜRKAY ŞİMDİ NE YAPIYOR? İnci Türkay, Londra'da birçok giyim markasının Instagram hesaplarını yönetiyor. Ünlü İtalyan giyim markası Atilla Saral'ı görüp çok beğenip markalarının yüzü olmasını istemiş. Atilla Saral ile İnci Türkay bu hafta markanın kıyafetleriyle objektif karşısına geçip katalog ve reklam kampanyası için poz verdi. İnci Türkay, Merve Yurtyapan'a verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulunmuştu… Oyunculuk alanında hırslarınız oldu mu? Benim hep kendimle hırslarım oldu yani kendimle başarımı ölçtüm. Kendi kendimi değerlendirmeye çalıştım, hiçbir zaman mukayese sevmem. Çocuğumu yetiştirirken de onu biri ile mukayese etmek hoşuma gitmez. İnsan kendisi ile mücadele ettiği zaman, kendisini aşmaya çalıştığı zaman daha başarılı olur diye düşünüyorum. Kariyer anlamında hiçbir zaman hırsım olmadı. Ben hep yaşamayı, iyi bir insan ve anne olmayı, hayattan zevk alarak mutlu, huzurlu olmayı ön planda tuttum. Oyuncular arasında hırslara kapılmış insanlarla karşılaşıyor musunuz? Şöhreti kaldırmak, taşımak zor bir şeydir. Ayrıca bir-iki tane dizide oynayıp meşhur olmak, ardından geri planda kalmak çok zordur, acıdır. Ben 25 yıldır bu sektördeyim. Oyuncular arasında hırslarına kapılmış çok insan var, egolarına yenilmiş olanlar var. Bir anda şöhreti kaldıramayıp tuhaf tavırlara girenler, saygıyı yitirenler, mesleki hiyerarşiyi unutanlar var. Maalesef böyle oyuncularla, insanlarla karşılaşıyoruz. Meslekte en büyük hırsınız, üzüntünüz ya da mutsuzluğunuz ne oldu? Şehir Tiyatroları'nda 'Evita' müzikali sahnelenirken oyunda bir metres rolü vardı. Onun seçmelerine girmiştim ve gayet de iyi geçmişti. Ancak tipimden dolayı kaybetmiştim. 'Leydi Machbet'i oynayamayacağım gibi oradaki metres rolü için de çok masum yüzlü bulunmuştum. Halbuki sesim ve oyunculuğumu sevmişti jüri; ancak naif karakterli olduğum için rolü alamamıştım, o zaman üzülmüştüm. ailemi işimin önünde tutarım. Oğlunuzla birlikte nasıl vakit geçiriyorsunuz? Oğlumla aramızda çok güzel bir anneoğul, arkadaşlık-dostluk ilişkisi var. Disiplinli, katı bir anneyim. Şımarık çocuk hiç sevmem; farkında çocuk severim, sorumluluklarını bilen. Oğlumu da böyle yetiştiriyorum. Kendi özgürlüğü başkalarının özgürlüğü ile sınırlı, her zaman bulunduğu duruma şükreden bir çocuk olmasını istiyorum. Yardımcı olduğumuz kuruluşların davetlerine gidiyoruz, oradaki çocukları ziyaret ediyoruz. Oyun oynuyoruz, kitap okuyoruz, film izliyoruz, seyahat ediyoruz; yani çok keyifli vakit geçiriyoruz. Atilla Saral ile birbirinizin projelerini izleyip yorumlarda bulunuyor musunuz? Oradan sonra birlikteliğimiz başladı, o günden bu yana tiyatroda Atilla'ya benim çok yardımlarım dokunmuştur. Sonra kamerada, ekranda, orada, burada hep birbirimizi izleyip olumlu-olumsuz eleştirilerimizi özellikle olumsuz eleştirilerimizi gelişelim, her şey daha iyiye gitsin diye birbirimize yaparız.