Tarkan filmlerinde canlandırdığı "Büyücü Gosha" karakteriyle hafızalara kazınan Eva Bender, 70'li yılların unutulmaz yıldızları arasında yer alıyordu. Ünlü oyuncu, bıraktığı veda mektubuyla bir anda ortadan kaybolarak hayranlarını büyük bir meraka sürüklemişti. Yıllar süren sessizliğin ardından yeniden ortaya çıkan Eva Bender'in son hali ise görenleri şaşkına çevirdi.
Ünlü oyuncu Eva Bender, Yeşilçam'a damga vuran 'Tarkan' serisinde başrol oynadı ve hafızalara bu rolüyle kazındı.
Yeşilçam'ın 'İsveç Güzeli' olarak hafızalara kazınan Eva Bender, Tarkan Viking Kanı, Tarkan Gümüş Eyer, Tarkan Altın Madalyon, Yaşamak Ne Güzel Şey ve Karakolda Ayna Var gibi yapımlarda boy gösterdi.
Ünlü oyuncu Bender, 1968 yılında Halit Refiğ ile dünyaevine girdi. Ama ünlü çift evliliklerinin iki yılında boşandı.
Halit Refiğ ile boşanan Bender, bu ayrılığın ardından bunalıma girdi.
Eva Bender, 1988 yılında bir veda mektubuyla ortadan kayboldu. Herkes ünlü oyuncunun vefat ettiğini sanarken Bender yıllar sonra ortaya çıktı.
İŞTE EVA BENDER'İN SON HALİ!
30 Aralık 1926'da Manisa'nın Alaşehir ilçesinde doğan Özatay, 26 Haziran 2002'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. Kariyeri boyunca tam 497 filmde rol alarak Türk sinemasında en çok film çeviren üçüncü oyuncu unvanını kazandı.
1950'li ve 1960'lı yıllarda jön rollerinde kamera karşısına geçen oyuncu, kısa süre sonra Yeşilçam'ın vazgeçilmez "kötü adamı"na dönüştü.
Özatay, özellikle Cüneyt Arkın ve Kemal Sunal filmlerinde canlandırdığı karakterlerle milyonların hafızasında yer etti. "Korkusuz Korkak"ta Ayı Abbas, "Üç Kağıtçı"da minibüsçü Hasan, "Atla Gel Şaban"da Davut ve "Zehir Hafiye"de Manyak Mahmut rolleri, onun en çok hatırlanan performansları arasında yer aldı.
Tehditkâr bakışları, tok sesi ve sahneye kattığı gerçeklik duygusu, onu Yeşilçam'ın en güçlü "antagonist"lerinden biri yaptı.
Özel hayatında bir dönem İtalya'da da yaşayan sanatçı, 2002 yılında akciğer kanseri nedeniyle 75 yaşında hayatını kaybetti.
Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı'na defnedildi. Özatay, Türk sinema tarihine "kötü adamın unutulmaz yüzü" olarak geçti.
Yeşilçam'ın büyük efsanesi "Taçsız Kral" Ayhan Işık'ın asıl mesleğini biliyor musunuz? İşte hiç bilinmeyen o yeteneği…
"Taçsız Kral" lakabıyla tanınan Yeşilçam'ın unutulmaz jönü Ayhan Işık'ın sadece beyaz perdede değil, bambaşka bir alanda da iz bıraktığını biliyor muydunuz? Henüz sinemaya adım atmadan önce farklı bir sanat dalında profesyonel olmuş, eserleri dergilerde, gazetelerde yayımlanmıştı. Hatta yıllar sonra isminin geçtiği özel bir albüm bile hazırlanmıştı.
Türk sinemasının en büyük yıldızlarından Ayhan Işık, ışığını yalnızca kameraların önünde değil, başka bir yaratıcı alanda da göstermişti. Çocuk yaşlardan itibaren ilgisini verdiği bu alan, hayatının uzun yıllarına eşlik etti. Öyle ki hayallerinden biri, yurtdışına giderek bu yeteneğini dünyaya tanıtmaktı. Ancak bir yarışmayla sinemaya adım atınca o hayal ikinci planda kaldı.
İzmir'de Selanik göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ayhan Işık, küçük yaşta babasını kaybetti.
İstanbul'a yerleştikten sonra Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde eğitim aldı. Burada Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisi oldu, Fikret Otyam ve Semih Balcıoğlu gibi isimlerle "On'lar Grubu" içinde yer aldı. Empresyonizmden etkilenen sanatçı, özellikle Claude Monet'i kendisine ilham kaynağı olarak gördü.
Sinemaya adım atmadan önce Babıali'de ressamlık yapan Işık, çocuk dergileri ve yayınevleri için karikatürler, çizgi romanlar çizdi. Hatta 1966'da "Aşka İnanmıyorum" adlı resimli roman albümü yayımlandı. Kendi yazdığı ve çizdiği aşk hikâyeleri gazetelerde tefrika edildi.
Bir dönem Amerika'ya gidip otomobil tasarımları çizmeyi bile düşündü. Ancak 1952'de bir sinema dergisinin açtığı yarışmayı kazanmasıyla resim ikinci plana itildi ve Türk sinemasının en büyük yıldızlarından biri doğdu.
Ayhan Işık, Lütfi Akad'ın Kanun Namına filmiyle büyük çıkış yakaladı, 140'tan fazla filmde rol aldı. "Küçük Hanım" serisiyle halkın sevgilisi oldu, Yeşilçam'da "Taçsız Kral" unvanını aldı. 1970'lerde kısa süre sahneye çıkarak Türk sanat müziği eserleri de seslendirdi.
16 Haziran 1979'da 50 yaşındayken beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden Ayhan Işık, ardında sadece sinema değil, resim ve çizgi roman alanında da izler bıraktı. Onu sadece bir yıldız oyuncu değil, aynı zamanda yetenekli bir ressam olarak hatırlamak gerekiyor.
ŞENER ŞEN'İN BİRİCİK BABASI ALİ ŞEN'İN GERÇEK MESLEĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?
Yeşilçam denildiğinde akla gelen en karakteristik yüzlerden biri kuşkusuz Ali Şen'dir. 26 Aralık 1918'de Adana'da dünyaya gelen usta oyuncu, aslında sinemaya çok uzak bir meslekten gelmişti.
MEĞER MESLEĞİ BAMBAŞKAYMIŞ!
Geçimini uzun yıllar marangozluk yaparak sağlayan Ali Şen, bu yönüyle izleyicinin her zaman merakını cezbetti.
Kimi zaman huysuz ve esprili bir baba, kimi zaman da paragöz ve fırsatçı karakterleriyle hafızalara kazındı. Onun sert bakışları, ince mizahı ve kendine özgü ses tonu, oynadığı her rolde seyircinin dikkatini çekmeyi başardı.
Kameralar karşısına ilk kez 1954 yılında çıkan Ali Şen, kısa sürede Yeşilçam'ın en çok aranan yan karakter oyuncularından biri oldu.