Daha bebekken babasını kaybeden bir çocuğun hikâyesini düşünün… Hayata dezavantajlı başlayan ama asla pes etmeyen, sinemanın unutulmaz yıldızlarından birine dönüşen bir isim: Ekrem Bora. Karizmatik duruşu ve güçlü oyunculuğuyla Yeşilçam tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Peki Ankara'da atılan ilk adımlar, nasıl bir efsaneye dönüştü? İşte şöhret basamaklarını kararlılıkla çıkan Ekrem Bora'nın ilham veren hayat yolculuğu…
Türk sinemasının unutulmaz yıldızlarından Ekrem Bora, 7 Mart 1932'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası, Türkiye'nin ilk askeri pilotlarından Mazhar Uçak'tı ve "Uçak" soyadını da gökyüzünde aldığı bu unvandan esinlenerek taşımıştı. Ne var ki Bora, babasını daha bebekken kaybetti. Bu büyük kaybın ardından ailesiyle birlikte İstanbul'a taşınarak hayatının yeni bir sayfasını açtı.
Sinemaya olan ilgisi ortaokul yıllarında filizlenen sanatçı, 1953'te Yıldız Dergisi tarafından düzenlenen artist yarışmasına gizlice katıldı ve büyük bir başarıyla birinci oldu.
Bu zaferin ardından "Bora" soyadını benimseyen sanatçı, sinema dünyasına ilk adımını attı. 1955 yılında "Alın Yazısı" filmiyle kariyerine başlayan Bora, 1958'ten itibaren birçok önemli yapımda yer alarak adını sağlamlaştırdı.
Bora, 1990 yılında "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu" filmiyle bir kez daha Altın Portakal ödülüne layık görüldü. 2008 yılında ise İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından "Yaşam Boyu Onur Ödülü" ile onurlandırıldı.
Kariyerinde 200'den fazla film ve dizide rol alan usta oyuncu, 2009'da "Makber" filmiyle sinemaya veda etti.
Ekrem Bora, 1 Nisan 2012'de hayata gözlerini yumdu ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Türk sinemasının en karizmatik aktörlerinden biri olarak hafızalarda yer eden sanatçı, usta isimlerin de belirttiği gibi, sinema tarihine unutulmaz bir iz bıraktı.
YEŞİLÇAM'IN SULTANI TÜRKAN ŞORAY'IN OYUNCULUĞU NEDEN BIRAKTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?
1-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 36. Münih Türk Film Günleri'nin bu yılki onur konuğu, 'Türk sinemasının Sultanı' Türkan Şoray olacak. Festival kapsamında Şoray'a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü takdim edilecek. Şoray'ın da katılacağı açılış gecesinde, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı 1977 yapımı kült film 'Selvi Boylum Al Yazmalım' gösterilecek.
TÜRKAN ŞORAY'IN HİÇ BİLMEDİĞİNİZ O YÖNÜ!
Türk sinemasının unutulmaz ismi, Yeşilçam'ın 'Sultan'ı Türkan Şoray, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı. 28 Haziran 1945'te İstanbul'da doğan usta oyuncu, tam 222 filmde rol alarak dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusu unvanına sahip oldu.
Şoray, sadece oyunculuğu ile değil, aynı zamanda senaristlik, yönetmenlik ve yazarlığıyla da sanat camiasında fark yarattı.
İlk sinema deneyimini 1960 yılında "Köyde Bir Kız Sevdim" filmiyle yaşayan Şoray, kariyerindeki ilk ödülünü ise 1964 yılında "Acı Hayat" filmiyle kazandı.
"Dönüş" (1972), "Azap" (1973), "Bodrum Hakimi" (1976) ve "Uzaklarda Arama" (2015) gibi filmlerin yönetmenliğini yaparak, sektördeki yeteneğini farklı alanlarda da gösterdi. 1981 yapımı "Yılanı Öldürseler" filminde ise Şerif Gören ile birlikte yönetmenlik koltuğuna oturdu.
Özel hayatı daima merak edilen Şoray, uzun yıllar Rüçhan Adlı ile birliktelik yaşadı. Ancak Adlı'nın eşinden boşanmaması nedeniyle ilişkileri sona erdi.
1983'te tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile evlenen sanatçının bu evlilikten Yağmur adında bir kızı oldu. Şoray ve Ünal, 1987'de yollarını ayırdı.
SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM'IN CEMŞİT'İNİN SON HALİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Ahmet Mekin, uzun yıllar boyunca Yeşilçam'ın en önemli karakter oyuncularından biri olarak hafızalara kazındı. 6 Ağustos 1932'de İstanbul'da Ahmet Kurteli adıyla dünyaya gelen sanatçı, kariyerine tiyatro sahnelerinde başladı.
1957 yılında "Mahşere Kadar" filmiyle sinemaya adım attı. Kariyeri boyunca 200'e yakın filmde rol aldı ve Türk sinemasına önemli katkılarda bulundu.
Ahmet Mekin, özellikle karakter rollerinde sergilediği başarılı performanslarla tanındı. Sinema kariyerinde Osman F. Seden'in "Aşktan da Üstün" (1961), Halit Refiğ'in "Gurbet Kuşları" (1964) ve "Bir Türk'e Gönül Verdim" (1969), Lütfi Ö. Akad'ın "Düğün" (1973), Atıf Yılmaz'ın "Selvi Boylum Al Yazmalım" (1978) ve Feyzi Tuna'nın "Seni Kalbime Gömdüm" (1982) gibi filmlerle büyük beğeni topladı.
"Selvi Boylum Al Yazmalım" filminde canlandırdığı Cemşit karakteriyle Türk halkının gönlünde özel bir yer edindi.
Tiyatroya da büyük önem veren Mekin, 1969'da Güngör Dilmen'in "İttihat ve Terakki" oyununda rol aldı. 1972'de ise Dostlar Tiyatrosu'nda sahnelenen "Abdülcanbaz" oyununda Turhan Selçuk'un ünlü çizgi roman kahramanını canlandırdı. 1980'lerden itibaren televizyon dizilerinde de rol alan sanatçı, "Geçmiş Zaman Elbiseleri", "Bir Yürek Satıldı", "Bağrıyanık Ömer ile Güzel Zeynep", "Bir Adam Yaratmak", "Bugünün Saraylısı" ve "Tatar Ramazan" gibi yapımlarda izleyiciyle buluştu.