Ekranların en etkileyici ve karizmatik isimlerinden biri olan Kenan İmirzalıoğlu, rol aldığı her yapımda izleyicinin hafızasında silinmez izler bırakıyor. Sadece oyunculuk yeteneğiyle değil, yaşam öyküsü ve elde ettiği başarılarla da dikkat çeken bu ünlü isim, kişiliğiyle herkesi büyülüyor. Kenan İmirzalıoğlu'nun kökenini öğrendiğinizde, onun ekrandaki güçlü duruşunun ve karizmasının ardındaki sır perdesi bir kez daha ortaya çıkacak. İşte bilmeniz gereken şaşırtıcı detay…
Kenan İmirzalıoğlu, 18 Haziran 1974'te Ankara'nın Balâ ilçesine bağlı Üçem köyünde dünyaya geldi. İlginç bir detay olarak, nüfus kayıtlarında doğum tarihi 10 Nisan 1974 olarak yer almaktadır.
Kenan İmirzalıoğlu'nun ailesi, kökenini Akkoyunlu Devleti dönemine dayanan Bozulus Türkmenleri'nden Tabanlı aşiretine kadar götürebilir. Bu köklü bağ, onun Anadolu'nun zengin Türkmen geleneğinin bir temsilcisi olduğunu gösterir. Ayrıca dedesi, 27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya ilk ziyaretinde Balâ'da karşılayan ve evinde ağırlayan isimler arasında yer almıştır.
Kenan İmirzalıoğlu'nun babası Mustafa, annesi ise Kırıkkale'nin Keskin ilçesine bağlı İğdebeli köyünden Yıldız İmirzalıoğlu'dur. Üç çocuklu ailenin en küçük üyesi olarak dünyaya gelen Kenan, çocukluk yıllarını 12 yaşına kadar köyünde geçirdi. Ortaokul ve liseyi Ankara'da teyzesinin yanında tamamladıktan sonra, yükseköğrenimi için İstanbul'a giderek Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü'nden mezun oldu.
PEKİ TÜRKAN ŞORAY'IN NERELİ OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
Türkan Şoray'ın sanat yolculuğu kadar kökenine dair bilinmeyenler de merak konusu oluyor. Sinemanın en çok film çeken kadın oyuncularından biri olan ve yıllar içinde adından söz ettiren usta sanatçının ailesine dair bilgiler de gündeme geliyor. Şoray'ın kökeninin nereye dayandığını öğrenen hayranları, ünlü isme olan hayranlıklarını bir kez daha dile getiriyor. Zarafetiyle sinema tarihinde efsaneleşen Türkan Şoray'ın geçmişine dair bu detay, adeta hayranlarını şaşırtan bir keşif niteliğinde…
28 Haziran 1945'te İstanbul'un tarihi Eyüpsultan ilçesinde doğan Şoray, memur bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi.
İŞTE KÖKENLERİ!
Baba tarafından Kabartay Çerkez soyundan gelen usta oyuncunun anne tarafı ise Selanik göçmeni.
Bu zengin kökenler, Şoray'ın sanatına ve duruşuna da yansıyor. Nazan ve Figen adında iki kız kardeşi bulunan Türkan Şoray, babasının vefatının ardından ailesine büyük destek verdi. Yeşilçam'ın "Sultan"ı olarak anılan Şoray, tam 222 filmde rol alarak dünyanın en çok film çeviren kadın oyuncusu unvanını taşıyor.
Türk sanat müziğinin kadife sesi ve Yeşilçam'ın unutulmaz yıldızı Emel Sayın, yıllardır sahnelerin ve sinemanın en özel isimlerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Sanatçının kökeni ise duyanları şaşırtıyor. Her ne kadar 20 Kasım 1945'te Sivas Şarkışla'da dünyaya gelse de, Emel Sayın'ın asıl kökeni Selanik'e dayanıyor.
1926 yılında Türkiye'ye göç eden muhacir ailesi, daha sonra Lüleburgaz Celaliye'ye yerleşmişti. Babasının Toprak Mahsulleri Ofisi'nde görev yapması nedeniyle Sivas'ta doğan Sayın, ailenin dört kızından en büyüğü olarak hayat yolculuğuna başladı.
Bugün Türk Sanat Müziği'nin yaşayan efsanesi olan Emel Sayın, hem sesi hem de beyaz perdedeki unutulmaz filmleriyle kültürel mirasımızın en değerli sanatçılarından biri olmaya devam ediyor.
Küçük yaşta sahneye adım atan Adile Naşit, tiyatrodan televizyona, sinemadan çocuk programlarına kadar uzanan geniş bir kariyerin altına imza attı.
Adile Naşit'in pek bilinmeyen bir yönü ise kökenidir. İstanbul'da dünyaya gelen ünlü sanatçının babası da İstanbul doğumlu. Annesi ise Ermeni kökenli.
CÜNEYT ARKIN'IN BİLİNMEYEN KÖKENLERİ!
Türk sinemasının efsanevi ismi Cüneyt Arkın da yalnızca oyunculuğuyla değil, köklü geçmişiyle de dikkat çeke isimlerden. Asıl adı Fahrettin Cüreklibatur olan usta sanatçı, 8 Eylül 1937 tarihinde Eskişehir'in merkezine bağlı Karaçay köyünde dünyaya geldi. Yeşilçam'ın en unutulmaz yıldızlarından biri haline gelen Arkın'ın hikâyesi, tam anlamıyla bir başarı öyküsü.
Cüneyt Arkın'ın babası Hacı Yakup Cüreklibatur, Kurtuluş Savaşı'na katılmış, vatanı için mücadele etmiş bir gaziydi. Bu yönüyle Arkın'ın hem sanatta hem de hayatta taşıdığı mücadeleci ruhun köklerinin aileden geldiğini söylemek mümkün.