Gülşen Bubikoğlu ve Türker İnanoğlu, yarım asrı aşkın birliktelikleriyle Yeşilçam'ın en unutulmaz çiftlerinden biri oldu. Usta yapımcının vefatının ardından Bubikoğlu'nun onu anma biçimi ise büyük ilgi gördü. Efsane aşklarının perde arkasında, bilinmeyen birçok detay saklı…
Yeşilçam'ın parlak yıldızlarından Gülşen Bubikoğlu ile Türk sinemasının deneyimli yapımcı ve yönetmeni Türker İnanoğlu'nun ilişkisi, yıllar boyunca sinema tarihimizin en unutulmaz aşk hikâyelerinden biri olarak hafızalara kazındı. 1970'lerin başında başlayan bu bağ, sadece Yeşilçam'da değil, Türk magazin gündeminde de uzun süre konuşulan bir efsane oldu.
Türker İnanoğlu, Yeşilçam'ın en üretken ve etkili yapımcılarından biri olarak birçok başarılı projeye imza attı. Gülşen Bubikoğlu ise dönemin parlayan yıldız adaylarından biriydi. 1973'te henüz 19 yaşında sinema dünyasına adım atan Bubikoğlu, hem güzelliği hem de zarafetiyle hemen dikkatleri üzerine çekti. Onun yeteneğini ilk fark edenlerden biri de Türker İnanoğlu oldu.
İnanoğlu, Bubikoğlu'nu keşfettikten sonra onun başrol oynadığı projelere imza atmaya başladı. "Yaban", "Mahçup Delikanlı" ve "Ah Nerede" gibi filmlerle kısa sürede büyük bir çıkış yapan Bubikoğlu, Yeşilçam'ın en sevilen kadın oyuncularından biri haline geldi. Zamanla bu profesyonel ilişki, güçlü bir aşka dönüştü ve çiftin romantizmi, dönemin magazin dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Gülşen Bubikoğlu ve Türker İnanoğlu, 1974'te evlenerek hayatlarını birleştirdi. Aralarındaki yaş farkı o dönemde magazin sayfalarının sıkça gündemine gelse de, çiftin mutluluğu tüm eleştirilerin önüne geçti. Evlilikleri boyunca birlikte çalışmayı sürdüren ikili, Yeşilçam'a damga vuran pek çok önemli projeye imza attı. Bu birliktelik, yalnızca bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda Türk sinema sektörünün en sağlam ortaklıklarından biri olarak da tarihe geçti.
ZORLUKLARA RAĞMEN DEVAM EDEN AŞK
Türker İnanoğlu ve Gülşen Bubikoğlu, yıllar boyunca hem Türk sinemasında hem de magazin dünyasında örnek bir çift olarak gösterildi. Şöhretin ve Yeşilçam'ın zorluklarına rağmen ilişkilerini ayakta tutmayı başaran ikili, kızları Zeynep'in doğumuyla ailelerini daha da güçlendirdi.
Gülşen Bubikoğlu, 1980'lerin sonlarından itibaren kariyerine kısa bir ara vererek ailesine daha fazla vakit ayırmayı tercih etti. Bu sırada Türker İnanoğlu sinema çalışmalarına devam etti. Yıllar boyunca çeşitli zorluklarla karşılaşmalarına rağmen, aralarındaki sevgi ve bağlılık her engeli aşmalarına olanak sağladı.
Bugün hâlâ Yeşilçam denildiğinde akla gelen isimlerden biri olan Gülşen Bubikoğlu, dönemin güzelliği ve zarafetiyle hafızalara kazındı. Türker İnanoğlu ise sinemaya yaptığı katkılarla hâlâ büyük saygı gören bir yapımcı ve yönetmen olarak anılıyor. İkili arasındaki aşk, yalnızca ekranlarda değil, gerçek hayatta da yıllar boyunca güçlü ve sağlam bir şekilde sürdü.
Yeşilçam'ın altın döneminde filizlenen ve zamanın testinden geçen bu büyük sevda, Türk sinema tarihinin en unutulmaz aşk hikâyelerinden biri olarak hafızalarda yerini koruyor.
Türker İnanoğlu, son yıllarda yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu. 2 Nisan 2024'te İstanbul'da kaldırıldığı hastanede 87 yaşında hayatını kaybetti.
Türk sinemasına yaptığı katkılarla hafızalara kazınan İnanoğlu'nun vefatı, başta ailesi olmak üzere tüm sanat dünyasında derin bir yasa neden oldu.
Eşinin vefatının hemen ardından Gülşen Bubikoğlu, duygularını içten bir paylaşım ile dile getirdi. "50 yıllık dans… yarım asırlık yol arkadaşlığı… yani… herkesin harcı değil… 🙏❤️🌹" sözleriyle eşine duyduğu özlemi ifade eden Bubikoğlu'nun paylaşımı, kısa sürede hayranlarından yoğun ilgi gördü. Binlerce beğeni ve yorum alan gönderi, Yeşilçam'ın efsane çiftinin unutulmaz aşkını yeniden gündeme taşıdı.