Kemal Sunal, sinema yolculuğuna 1972'de Tatlı Dillim ile başladı. İnek Şaban, Zübük, Kibar Feyzo ve Apti gibi unutulmaz karakterlerle Türk sinemasının kalbinde yer edindi. Ani ölümünün ardından 25 yıl geçmesine rağmen, filmleri hala aynı sıcaklıkla izleniyor. Ve şimdi, usta oyuncunun ölüm yıl dönümünde bugüne dek kimsenin bilmediği bir gerçek ortaya çıktı. Meğer Kemal Sunal, eşi Gül Sunal'dan gizli gizli Almanya'ya gidip...
Türk sinemasının gülen yüzü, milyonların kalbinde yer eden usta oyuncu Kemal Sunal, aramızdan ayrılalı 25 yıl oldu.
Sinemaya 1972 yılında Tatlı Dillim filmiyle adım atan Sunal, özellikle Hababam Sınıfı serisindeki "İnek Şaban" karakteriyle geniş kitlelerin sevgisini kazandı.
Vefatının üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen, her kuşaktan izleyiciyi hala ekran başına kilitleyen Kemal Sunal'ın özel hayatına dair çarpıcı bir gerçek gün yüzüne çıktı.
Usta oyuncunun her yıl ailesinden gizli bir şekilde Almanya'ya gittiği ve kalbini gösterdiği öğrenildi.
Sunal'ın bu bilgiyi yakın çevresi dahil eşi Gül Sunal'dan da sakladığı ortaya çıktı.
O dönemde sağlık durumuyla ilgili herhangi bir resmi açıklama yapılmamış, usta oyuncu bu konuyu medyadan uzak tutmuştu.
Kemal Sunal'ın herkesin severek izlediği bir diğer filmse Gölgen Bengü'yle rol aldığı 'Meraklı Köfetci' filmi. Türk sinemasının çok sevilen yapımlarından biri olan Meraklı Köfteci'de Kemal Sunal ile başrolü paylaşan Gölgen Bengü, sergilediği oyunculuğu ve duru güzelliği ile hafızalarda yer edinmişti.
Ardından 1977 yılında Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile birlikte Aslan Bacanak filminde oynamış ve Zeynep karakterine hayat vermiştir.
Bengü, Yeşilçam'a iki filmle damgasını vurarak, elde ettiği şöhreti umursamayıp oyunculuğu bırakma kararı almıştı.
O zamandan bu yana ortalıkta görünmeyen ve kendini sır gibi saklayan Gölgen Bengü, son günlerde yeni hayatı ile gündeme geldi.
PROFESÖR OLDU!
Şimdilerde 70 yaşında olan Gökçen Bengü, New Jersey Teknoloji Enstitüsü'nde Makine ve Endüstri Mühendisliği bölümünde profesör olarak çalışmalarını sürdürüyor.
İŞTE YEŞİLÇAM'IN EN ZARİF KADININ HİKAYESİ: LALE BELKIS
28 Kasım 1938'de İstanbul Eyüpsultan'da dünyaya gelen Belkıs'ın asıl adı Belkıs Durmaz'dır. Babası Çanakkale Savaşı'nda muhabere subayı İsmail Durmaz, annesi Hacer Hanım'dır.
Osmanlı döneminde gemi kaptanı olan dedesinin denizci geçmişi, onun adeta kaderine yön vermiştir. Ailenin altıncı ve son çocuğu olan Belkıs, 12 yaşına kadar Eyüp'te büyüdü; bu döneme dair anılarını "Doğduğum Ev" adlı şarkısında ölümsüzleştirdi.
1966 yılında "Ölüm Tarlası" filmiyle Yeşilçam'a giriş yapan Belkıs, kısa sürede dönemin dikkat çeken isimlerinden biri haline geldi.
İŞTE LEYLA BELKIS'IN SON HALİ! 86 YAŞINDA HAYRAN BIRAKIYOR...
Genellikle kışkırtıcı, frapan ve fettan kadın karakterleriyle izleyicinin hafızasında yer eden sanatçı, 1970 yılında "Kalbimin Efendisi" filmiyle 7. Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. 1984 yapımı Atıf Yılmaz filmi "Dağınık Yatak" ise onun sinema kariyerinin en önemli yapıtlarından biri oldu.
Sinemanın yanı sıra müzikle de ilgilenen Lale Belkıs, 1967'den itibaren sahneye çıktı; İngilizce ve Fransızca şarkılar seslendirdi. İstanbul'un seçkin gece kulüplerinde sahne alan sanatçı, aynı zamanda Sophia Loren ve Ava Gardner gibi isimleri Türkçeye dublajladı.
İkinci eşi yönetmen Yalçın Otağ'ı 2014'te kaybeden Belkıs, anılarını "İpek Çoraplar" adlı kitabında kaleme aldı. Bugün yaşamını Moda ve Datça arasında sürdüren sanatçı, hâlâ Yeşilçam'ın en zarif ve en "tehlikeli" kadınlarından biri olarak anılıyor.
YEŞİLÇAM'IN FİLMLERİ ARATMAYAN HİKAYESİYLE BİR DİĞER İSMİ: HİKMET TAŞDEMİR!
Yeşilçam'ın unutulmaz "kötü adam" karakterlerinden biri, siyah gözlükleri, uzun paltosu ve sert mizacıyla hafızalara kazınan Hikmet Taşdemir, 82 yaşında hayatını kaybetti. "Parmaksız kabadayı" lakabıyla tanınan usta oyuncunun sinema kariyeri, tam anlamıyla bir film senaryosu gibi...