Bir dönemin Hollywood'daki en güçlü isimlerinden biri olan Mel Gibson, kariyerinde hem büyük zaferler hem de sarsıcı düşüşler yaşadı. "Mad Max", "Lethal Weapon" ve Oscar ödüllü "Braveheart" gibi yapımlarla yıldızlaşan Gibson, kamera arkasında da başarılı işlere imza atarak sinema tarihine adını yazdırdı. Fakat geçmişinde öyle bir film var ki en büyük hayal kırıklığı! Yaptığı açıklama ise adeta gündeme bomba gibi düştü. Peki bu hangi film? İşte detaylar...
2016 yapımı "Hacksaw Ridge" (Savaş Vadisi), Gibson'ın yeniden ayağa kalkabileceğini gösteren bir projeydi.
Hem eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı hem de birçok ödüle aday gösterildi. Bu başarı, Gibson'a yeniden umut aşıladı. Ancak bir sonraki projesi onun için büyük bir hayal kırıklığına dönüşecekti.
2016 yılında Dublin'de çekimlerine başlanan "The Professor and the Madman" (Deli ve Dâhi), Farhad Safinia'nın yönettiği ve Simon Winchester'ın çok satan kitabından uyarlanan bir biyografik dramaydı.
Film, Oxford İngilizce Sözlüğü'nün ilk baskısını hazırlayan Profesör James Murray ile, sözlüğe 10 binden fazla katkıda bulunan Broadmoor Akıl Hastanesi'ndeki bir hasta olan William Chester Minor'un gerçek hikâyesini anlatıyor.
Başlangıçta filmi yönetmek isteyen Gibson, bu görev için "Apocalypto"nun da senaristi olan Safinia'yı seçti. Kendisi James Murray'i canlandırırken, William Chester Minor rolü için Sean Penn projeye dahil oldu. Çekimler sorunsuz başladı ancak film tamamlanma aşamasına geldiğinde büyük bir kriz patlak verdi.
2017 yılında Gibson'ın yapım şirketi Icon Productions, filmin finans ve dağıtım şirketi Voltage Pictures'a dava açtı. Gerekçe, Safinia'nın filmi tamamlamasına izin verilmemesiydi.
Asıl sorun ise daha öncesine dayanıyordu: Gibson, bazı sahnelerin mutlaka Oxford'da çekilmesini isterken, Voltage bütçeyi aştığı gerekçesiyle çekimlerin Dublin'de kalmasını istedi. Bu anlaşmazlık, yaratıcı ekibin projeden uzaklaşmasına yol açtı.
Voltage ise Gibson ve Safinia'nın, Oxford izni çıkmayınca filmi terk ettiğini öne sürdü. Gibson bu iddialara karşı çıkarak, "Ne ben ne de Farhad Safinia seti terk ettik ya da bütçeyi aştık," açıklamasını yaptı. Ayrıca, projenin tamamen bir tutku işi olduğunu, 20 yıl boyunca bu hikâyeyi sinemaya taşımak için çalıştıklarını belirtti.