Türk sanat müziğinin saygıdeğer isimlerinden biri olan Safiye Soyman'ın keşfedilmesinin arkasında en yakın arkadaşı Seda Sayan'ın olduğunu biliyor muydunuz? Bakın Seda Sayan, en yakın dostu Soyman'ın keşfedilmesini nasıl sağlamış? İşte detaylar...
Daha 13 yaşındayekn 24 yaşında olan Ziya Akaröz ile evlendirilen Safiye Soyman, evliliği boyunca eğitim-öğretim hayatından vazgeçmeyi bir an bile aklından geçirmedi. Gizlice ortaokul sınavlarına hazırlandı, daktilo kursuna yazıldı ve ortaokulu bitirdiği gibi lise sınavına girerek lise eğitimi aldı.
Liseyi bitirdikten sonra müzik dersleri alarak radyo sınavlarına girdi ve sınavları başarıyla tamamladı.
13 yaşında yaptığı ilk evliliğinden Ümran adında bir kızı, Harun adında da bir oğlu olan Soyman, eşi Ziya Akaröz'den 11 yıl sonra boşandı. İlk evliliğinin ardından aradığı aşkı 1999 yılında Faik Öztürk'te buldu.
EVLAT ACISI ÇEKTİ!
MS hastası olan oğlu Harun Akaröz'ü 27 Temmuz 2024 yılında kaybeden Soyman, oğlunun vefatının ardından uzun bir süre kendine gelemedi.
BAKIN NASIL KEŞFEDİLMİŞ…
Geçirdiği bu zorlu hayatının ona artılarından biri Ankara'da yaşarken Seda Sayan ile evlerinin yakın olmasıydı.
Seda Sayan'ın oğlu Oğulcan Engin'in ilk doğduğu zaman Ankara'da komşu olan ikili, uzun yıllara dayanan bir dostluğun temelini bu sayede attılar.
SAHNE HAYATI EN YAKIN ARKADAŞI SAYESİNDE BAŞLADI!
Seda Sayan, kendisine gelen sahne teklifine yakın arkadaşı Safiye Soyman'ı tavsiye ederek, en yakın arkadaşı Safiye Soyman'ın sahne ışıklarına uzanmasını sağlamış oldu. Uzun yıllara dayanan dostluklarıyla çok konuşulan ikili, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarıyla sık sık magazin gündeminde yer alıyor.
BAŞKA BİR ÜNLÜ İSİM SAYESİNDE KEŞFEDİLEN O KİŞİ:SEDA SAYAN
Türk televizyonlarının "Sabahların Sultanı" olarak hafızalara kazınan Seda Sayan, bugüne dek şarkıcılık, oyunculuk ve sunuculuk kariyerindeki başarılarıyla adından sıkça söz ettirmeyi başardı. Ancak onun yıldızlığa giden yolculuğu hiç de kolay olmadı. Peki Seda Sayan'ı kim keşfetti? Ünlü sanatçı nasıl şöhrete kavuştu? İşte bir düğün salonundan Maksim Gazinosu'na, oradan ekranların en sevilen yüzlerinden biri olmaya uzanan hikâyesi…
Asıl adı Aysel Gürsaçer olan Seda Sayan, 30 Aralık 1962 tarihinde İstanbul Eyüpsultan'da dünyaya geldi. Müzik kariyerine düğün salonlarında şarkı söyleyerek başladı. Ardından uvertürlük yaparak küçük gazinolarda sahneye çıkan Sayan, assolist Cemal Coşar ile bir dönem şan çalıştı. Ancak onun kaderini değiştiren iki önemli isim vardı: Biri dönemin popüler organizatörü Turgut Akyüz, diğeri ise dev yapımcı Türker İnanoğlu.
Seda Sayan'ın Stardust kulübünde assolist olmasını sağlayan sevgilisi Turgut Akyüz, onun sahne kariyerine ivme kazandıran ilk isimdi. Ancak asıl büyük sıçrayış, Türkiye'nin en büyük gazino patronu Fahrettin Aslan'ın dikkatini çekmesiyle oldu.
Dönemin yüksek ücretli assolistlerinden bunalan Aslan, yeni bir dönem başlatarak ciddi müzik eğitimi olmayan ama sahne ışığı taşıyan isimlere şans vermek istedi.
Türker İnanoğlu'nun önerisiyle Seda Sayan'ı sahneye çıkartan Aslan, onu Harika Avcı ile birlikte eğiterek Maksim Gazinosu'nda assolist yaptı. Bu adım, hem Seda Sayan'ın hem de Türk gazino tarihinin dönüm noktalarından biri oldu.
Fakat bu hikâyeye ilginç bir detay daha eklendi: Ünlü şarkıcı Kibariye'nin yaptığı bir açıklamaya göre, Seda Sayan'ı ilk o keşfetmişti. Kibariye'nin ifadesiyle, bir gün bir butiğe kazak almaya gittiğinde orada tezgahtarlık yapan Sayan'la karşılaşmış.
Güzelliği karşısında "41 kere maşallah" dediğini belirten Kibariye, "Sen buraya yakışmıyorsun, sesin var mı?" diye sormuş. Azıcık şarkı okuyan Seda Sayan'ın sesinden etkilenen Kibariye, onu alt kadroya almış. Böylece Sedoş'un sahneyle ilk ciddi teması gerçekleşmiş.
Seda Sayan sahnelerde elde ettiği başarıyı albümleriyle perçinledi. 1983 yılında Aysel Gül adıyla çıkardığı ilk albüm "Yandı Pilav Tavası"ndan bu yana onlarca albüm ve hit şarkıya imza attı. "Ah Geceler", "Bebeğim", "Gecelerce Ağlarsın Unutma" gibi parçalarla geniş bir hayran kitlesine ulaştı.
Oyunculuğa da el atan Seda Sayan; Yorgun, İmparator, Sırtımdan Vuruldum, Akasya Durağı ve Jet Sosyete gibi yapımlarda rol aldı. Fakat onu halkın evine sokan asıl şey televizyon sunuculuğuydu. "Sabah Sabah Seda Sayan", "Sabahların Sultanı Seda Sayan"gibi programlarla ekranların vazgeçilmez ismi oldu.
Bugün artık müzikte, televizyonda ve halkın gönlünde taht kurmuş bir figür olan Seda Sayan'ın yükseliş hikâyesi, azim, fırsat ve doğru insanların hayatına girmesiyle örülmüş bir başarı öyküsü olarak dikkat çekiyor.
BABASININ İZİNDEN GİTMEYİ TERCİH ETMİŞ: ŞENER ŞEN
26 Aralık 1941 tarihinde, Adana'da dünyaya gelen Şener Şen, Yeşilçam'ın önemli isimlerinden olan Ali Şen'in oğludur.
1950 yılında yaşadıkları maddi zorluklar nedeniyle çareyi İstanbul'a taşınmakta bulan Şen ailesi, Zeytinburnu'nda bir gecekonduya yerleşerek hayatlarına burada devam etmeyi karar verdi.
Babası Ali Şen, Adana'da marangozculuk yaparken sinemayla ilgilenir ve Muammer Karaca'nın desteğiyle sinema oyunculuğuna başladı.
BABASININ İZİNDEN GİTMEYİ O ANA KADAR TERCİH ETMEMİŞ
Kepirtepe Öğretmen Okulu'nu bitiren Şener Şen üç yıl kadar öğretmenlik yapmış ancak öğretmenlik istifa ederek çocukluğundan beri içinde olan sanat aşkı onu tiyatroya yöneldi.