"Yadigar Ejder" sahne adıyla tanınan oyuncu, özellikle Kemal Sunal'ın başrolünde olduğu "Avanak Apti" filmindeki performansıyla izleyicilerin dikkatini çekti. Ancak Ayberk, popüler yıldızların gölgesinde kalarak hak ettiği ilgiyi pek göremedi.
1947 yılında Sivas'ta dünyaya gelen Adnan Ayberk, Anadolu'dan başlayıp Yeşilçam setlerine uzanan zorlu bir yolculuğa çıktı. Oyunculuğa duyduğu sevgi ve sahip olduğu yetenekle birçok projede yer aldı.
Fakat ne yazık ki büyük isimlerin yanında, daha çok yan rollerde kaldı ve asla tam anlamıyla parlayamadı.
DONARAK ÖLDÜĞÜ İDDİA EDİLMİŞTİ!
Usta oyuncu Adnan Ayberk, 1991 yılında hayatını kaybetti. Ölümüyle ilgili yıllarca çeşitli söylentiler yayıldı en yaygın olanı da soğuk bir yerde donarak yaşamını yitirdiği yönündeydi. Bu hikaye, zamanla neredeyse bir şehir efsanesine dönüştü ve birçok kişi tarafından gerçekmiş gibi kabul edildi.
Sonra Galatasaray Kulübü'nün karşısındaki, tuvaleti alaturka olan bir otele gidiyor. Tuvaletten kalkarken kafasını karşıdaki duvara çarpıyor. Beyin kanaması geçiriyor. Donarak öldü demeleri yalan.'
HAYATINI KAYBETTİĞİNDE SADECE 40 YAŞINDAYDI...
Adnan Ayberk'in 40 yaşında hayatını kaybetmesi ise duyanları da bir o kadar etkiledi...
Yeşilçam'ın usta isimleri hayatlarıyla da merak konusu oluyor...
Türk sinemasının efsanevi oyuncularından Ekrem Bora, 7 Mart 1932'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası, Türkiye'nin ilk uçak asker pilotlarından Mazhar Uçak'tı ve soyadını da uçuşu sırasında almıştı. Bora, babasını henüz bebekken kaybetti ve ailesiyle İstanbul'a taşındı.
1962 yılında Ayhan Işık ve Türkan Şoray ile başrolü paylaştığı "Acı Hayat" filmiyle büyük çıkış yakalayan Bora, sert karakterlerin aranan yüzü haline geldi.
1966'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü. 1970'li yıllarda sinema sektöründeki durgunluk nedeniyle sahneye yönelen sanatçı, bir dönem gazinolarda şarkıcılık yaptı.
Bora, 1990'da "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu" filmiyle bir kez daha Altın Portakal kazandı. 2008'de İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü.
Türk sinemasının en karizmatik aktörlerinden biri olarak hafızalarda yer eden sanatçı, usta isimlerin de belirttiği gibi, sinema tarihine unutulmaz bir iz bıraktı.
YEŞİLÇAM'IN SULTANI TÜRKAN ŞORAY'IN OYUNCULUĞU NEDEN BIRAKTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?
1-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 36. Münih Türk Film Günleri'nin bu yılki onur konuğu, 'Türk sinemasının Sultanı' Türkan Şoray olacak. Festival kapsamında Şoray'a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü takdim edilecek. Şoray'ın da katılacağı açılış gecesinde, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı 1977 yapımı kült film 'Selvi Boylum Al Yazmalım' gösterilecek.
TÜRKAN ŞORAY'IN HİÇ BİLMEDİĞİNİZ O YÖNÜ!
Türk sinemasının unutulmaz ismi, Yeşilçam'ın 'Sultan'ı Türkan Şoray, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı. 28 Haziran 1945'te İstanbul'da doğan usta oyuncu, tam 222 filmde rol alarak dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusu unvanına sahip oldu.
Altın Portakal Film Festivali'nde dört kez "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülen sanatçı, 1991 yılında devlet sanatçısı unvanını aldı. Aynı zamanda UNICEF iyi niyet elçisi olan Şoray, eğitime verdiği destekle de tanınıyor.
Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit ile birlikte "Yeşilçam'ın Dört Yapraklı Yoncası"ndan biri olarak kabul edilen usta oyuncu, sinema dışında yönetmenliğe de el attı.
"Dönüş" (1972), "Azap" (1973), "Bodrum Hakimi" (1976) ve "Uzaklarda Arama" (2015) gibi filmlerin yönetmenliğini yaparak, sektördeki yeteneğini farklı alanlarda da gösterdi. 1981 yapımı "Yılanı Öldürseler" filminde ise Şerif Gören ile birlikte yönetmenlik koltuğuna oturdu.