Yeşilçam sadece iyi kalpli kahramanlarıyla değil, hafızalara kazınan kötü karakterleriyle de sinema tarihine damga vurdu. Bu karanlık ama etkileyici rollerin en unutulmaz isimlerinden biri ise hiç kuşkusuz Suzan Avcı'ydı. "Fettan kadın" denildiğinde akla ilk gelen isim olan Avcı, güzelliğiyle büyülese de genellikle entrikacı ve art niyetli karakterlerle özdeşleşti. Sinema ve tiyatroda sayısız projede yer alan usta oyuncu, uzun süredir kameralardan uzak sakin bir yaşam sürdürüyor. Ancak yıllar içindeki değişimi görenleri adeta hayrete düşürüyor. İşte Suzan Avcı'nın şimdiki hali...
Yeşilçam'ın kötü kadın karakterleri arasında yer alan Suzan Avcı, en az iyiler kadar hafızalarda iz bıraktı.
1937 yılında dünyaya gelen usta oyuncu Suzan Avcı, Bursalı Tatar kökenli bir ailenin evladıydı. Babasını kaybettikten sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a göç eden Avcı, genç yaşta hayatın sorumluluğunu omuzlarında hissetti. Geçim sıkıntısı nedeniyle bir tekstil fabrikasında çalışarak ailesine destek olmaya başladı.
Henüz 13 yaşındayken bir derginin düzenlediği güzellik yarışmasında dikkat çekmeyi başarsa da annesi onun oyunculuk yapmasını istemedi.
Ancak tutkusu ağır bastı ve zamanla Yeşilçam'ın en ikonik "kötü kalpli kadın" rollerine hayat veren yıldızlardan biri haline geldi. Sert bakışları, çarpıcı güzelliği ve etkileyici oyunculuğuyla hafızalara kazınan Suzan Avcı, Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
İşte Suzan Avcı'nın son hali...
Suzan Avcı'nın şimdiki halini görenler tanımakta güçlük çekiyor... Şimdilerde sakin bir hayat süren Suzan Avcı gibi Türk Sineması'na damgasını vurup ardından izini kaybettiren başka ünlü isimler de bulunuyor.
O isimlerden biri de Sertan Acar. Kendisi sinema kariyerini bırakıp bambaşka bir meslek seçti. Üstelik artık İstanbul'da değil, doğayla iç içe bir hayat sürüyor. Peki, bir zamanların ünlü yıldızı şimdi ne yapıyor? İşte yıllar sonra ortaya çıkan Sertan Acar'ın hikayesi…
ŞÖHRETİN KAPILARI AÇILIYOR
Acar'ın sinema kariyerine başlaması adeta bir film senaryosunu andırıyor. Abisi Serkan Acar'ın, Ses Mecmuası'nın düzenlediği "En Yakışıklı Futbolcu" yarışmasını kazanmasıyla film yapımcılarının ilgisini çekmesi, bu süreci başlatan olay oldu.
Serkan Acar'a gelen tekliflerin ardından, Zeynep Değirmencioğlu'nun karşısında oynayacak kişi olarak Sertan Acar'ın adı geçti. O dönemde Diş Hekimliği Fakültesi'nde okuyan Acar, Zeynep Değirmencioğlu'nun bir çay daveti sırasında denize düşmesi ve onu kurtarmasıyla yapımcıların radarına girdi.
Ünlü yönetmen Aram Gülyüz'ün teklifiyle, deneme çekimine bile gerek kalmadan sinema macerası başlamış oldu.
SİNEMA SETLERİNDE UNUTULMAZ ANILAR
Acar, ilk filmi "Bahar Çiçeği"nde Ediz Hun ve Zeynep Değirmencioğlu ile başrolü paylaştı. Oyunculuk konusunda deneyimi olmamasına rağmen, set arkadaşlarının büyük desteğini gördü.
Özellikle usta oyuncu Cüneyt Arkın'ın derslerinde kendisine yardımcı olması, Acar için unutulmaz anılardan biri oldu. Sinema dünyasında hızla tanınan genç oyuncu, peş peşe filmler çekerek Yeşilçam'ın romantik jönlerinden biri haline geldi.
O dönemde İstanbul'un nüfusu az olduğu için insanlar vapurda bile kendisini tanıyordu. Kısa sürede gelen şöhret, Acar'ı bir noktada bunaltmaya başladı.
BEYAZ PERDEDEN DİŞ HEKİMLİĞİNE
Sertan Acar, sinema kariyerine devam edebilecek fırsatlara sahip olmasına rağmen, diş hekimliğine olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmedi.
Sinema setleri ve diş hekimliği laboratuvarı arasında geçen yoğun günler nedeniyle büyük bir karar alarak sinemayı bıraktı. Son filmlerini tamamladıktan sonra tamamen hekimliğe odaklandı.
ESKİ GÜNLERE DAİR HATIRALAR
Bazen eski filmlerini izlediğini belirten Acar, geçmişin İstanbul'unun bugünkünden çok farklı olduğunu dile getiriyor.
Sinema dünyasına dair unutulmaz anılarını paylaşırken, bir Japon turistin film çekimi sırasında korkuya kapılmasını hâlâ gülerek hatırlıyor. Tekrar oyunculuk yapmayı düşünmediğini belirten Acar, doğayla iç içe yaşadığı hayatın kendisini çok mutlu ettiğini söylüyor.
BİR DEĞİŞİM HİKAYESİ DE EMEL SAYIN'DAN!
Türk Sanat Müziği'nin efsanevi ismi ve Yeşilçam'ın unutulmaz yıldızı Emel Sayın, yıllar içinde güzelliği ve zarafetiyle hayranlarının gönlünde taht kurdu.