Kemal Sunal'ın sevilen filmlerinden 'Avanak Apti'de 'Yadigar Ejder' karakterine hayat veren ünlü oyuncu Adnan Ayberk, dönemin usta oyuncularındandı. Ancak Adnan Ayberk'in vefatı da hayat hikayesi gibi hazin oldu. İşte ünlü oyuncunun herkesi hüzne boğan o hikayesi!
Ünlü oyuncu Adnan Ayberk, Yeşilçam'a damga vurmuş ama her zaman geri planda kalan usta isimlerden biriydi.
SİVAS'TA DOĞDU
'Avanak Apti'nin 'Yadigar Ejder'i Adnan Ayberk'in, hikayesi 5 Ekim 1947 yılında Sivas'ta başladı.
BİRÇOK FİLMDE OYNADI
Özellikle Kemal Sunal filmlerinde oynayan Adnan Ayberk, Türk sinemasında çok sayıda filmde yardımcı oyuncu olarak rol alan sanatçı, özellikle Şark Bülbülü filmindeki 'Mazlum', 'Gerzek Şaban' filmindeki 'Kahveci Hamza' ve 'Doktor Civanım' filmindeki 'Gaffur' karakterleriyle hatırlanıyor.
1991 YILINDA VEFAT ETTİ
Özellikle Kemal Sunal filmlerinde oynadı. Ünlü oyuncu, 'Şark Bülbülü' isimli filmde oynadığı 'Mazlum' karakteriyle hatırlanıyor. Sanatçı 1991 yılında vefat etti.
DONARAK VEFAT ETTİĞİ İDDİA EDİLMİŞTİ
Sanatçının ölüm sebebi daha önce parkta donarak öldüğü şeklindeydi.
KAYARAK BAŞINI DUVARA VURDU, BEYİN KANAMASI GEÇİRDİ
Ancak son yıllarda sanatçının parkta donarak ölmediği belirtildi. Ayberk'in yüksek tansiyon ve şeker hastası olduğu bu hastalıklara bağlı beyin kanaması geçirdiği ya da kayarak başına duvara çarptığı ve bu nedenle vefat ettiği söylendi. Sanatçı vefat ettiğinde henüz 40 yaşındaydı!
Yeşilçam'ın usta isimleri hayatlarıyla da merak konusu oluyor...
Türk sinemasının efsanevi oyuncularından Ekrem Bora, 7 Mart 1932'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası, Türkiye'nin ilk uçak asker pilotlarından Mazhar Uçak'tı ve soyadını da uçuşu sırasında almıştı. Bora, babasını henüz bebekken kaybetti ve ailesiyle İstanbul'a taşındı.
Sinemaya ilgisi ortaokul yıllarında başlayan sanatçı, 1953'te Yıldız dergisinin düzenlediği artist yarışmasına gizlice katıldı ve birinci oldu.
1962 yılında Ayhan Işık ve Türkan Şoray ile başrolü paylaştığı "Acı Hayat" filmiyle büyük çıkış yakalayan Bora, sert karakterlerin aranan yüzü haline geldi.
1966'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü. 1970'li yıllarda sinema sektöründeki durgunluk nedeniyle sahneye yönelen sanatçı, bir dönem gazinolarda şarkıcılık yaptı.
Bora, 1990'da "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu" filmiyle bir kez daha Altın Portakal kazandı. 2008'de İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü.
Kariyerinde 200'den fazla film ve dizide rol alan usta oyuncu, 2009'da "Makber" filmiyle sinemaya veda etti.
Ekrem Bora, 1 Nisan 2012'de hayata gözlerini yumdu ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Türk sinemasının en karizmatik aktörlerinden biri olarak hafızalarda yer eden sanatçı, usta isimlerin de belirttiği gibi, sinema tarihine unutulmaz bir iz bıraktı.
YEŞİLÇAM'IN SULTANI TÜRKAN ŞORAY'IN OYUNCULUĞU NEDEN BIRAKTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?
1-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 36. Münih Türk Film Günleri'nin bu yılki onur konuğu, 'Türk sinemasının Sultanı' Türkan Şoray olacak. Festival kapsamında Şoray'a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü takdim edilecek. Şoray'ın da katılacağı açılış gecesinde, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı 1977 yapımı kült film 'Selvi Boylum Al Yazmalım' gösterilecek.
TÜRKAN ŞORAY'IN HİÇ BİLMEDİĞİNİZ O YÖNÜ!
Türk sinemasının unutulmaz ismi, Yeşilçam'ın 'Sultan'ı Türkan Şoray, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı. 28 Haziran 1945'te İstanbul'da doğan usta oyuncu, tam 222 filmde rol alarak dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusu unvanına sahip oldu.
Şoray, sadece oyunculuğu ile değil, aynı zamanda senaristlik, yönetmenlik ve yazarlığıyla da sanat camiasında fark yarattı.
İlk sinema deneyimini 1960 yılında "Köyde Bir Kız Sevdim" filmiyle yaşayan Şoray, kariyerindeki ilk ödülünü ise 1964 yılında "Acı Hayat" filmiyle kazandı.
Altın Portakal Film Festivali'nde dört kez "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülen sanatçı, 1991 yılında devlet sanatçısı unvanını aldı. Aynı zamanda UNICEF iyi niyet elçisi olan Şoray, eğitime verdiği destekle de tanınıyor.
Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit ile birlikte "Yeşilçam'ın Dört Yapraklı Yoncası"ndan biri olarak kabul edilen usta oyuncu, sinema dışında yönetmenliğe de el attı.
"Dönüş" (1972), "Azap" (1973), "Bodrum Hakimi" (1976) ve "Uzaklarda Arama" (2015) gibi filmlerin yönetmenliğini yaparak, sektördeki yeteneğini farklı alanlarda da gösterdi. 1981 yapımı "Yılanı Öldürseler" filminde ise Şerif Gören ile birlikte yönetmenlik koltuğuna oturdu.