Yeşilçam'ın iki ünlü ve bir o kadar da güzel yetenekli oyuncusu: Türkan Şoray ve Nebahat Çehre! Yıllar önce Nebahat Çehre ve Türkan Şoray'ı karşı karşıya getiren olay ikisinin de adama aşık olması oldu. Peki siz bu iki ünlü, yetenekli ve bir o kadar da güzel kadınların kime aşık olduğunu biliyor muydunuz? İşte cevabı!
Yeşilçam; filmlerinin yanı sıra ünlü isimlerin özel hayatlarıyla da her dönem ilgi topladı.
TÜRKAN ŞORAY VE NEBAHAT ÇEHRE YILLAR ÖNCE KARŞI KARŞIYA GELDİ
Özellikle de iki ünlü isim Türkan Şoray ve Nebahat Çehre'nin yıllar önce karşı karşıya geldiğini biliyor muydunuz?
KULAKLARINIZA İNANAMAYACAKSINIZ!
Yeşilçam'ın güzel ve yetenekli iki oyuncusu Türkan Şoray ve Nebahat Çehre'yi karşı karşıya getiren olayı duyunca kulaklarınıza inanamayacaksınız!
19 YIL SÜRDÜ
Türkan Şoray ve Rüçhan Adlı birlikteliği Yeşilçam'ın özel ilişkilerinden. Resmiyete dökülmese de 19 yıl sürdü. Adlı, kıskanç olduğu için baskıları gün gelip Türkan Şoray'ı bezdirdi.
KARTLARI SADECE ŞORAY'A DEĞİL ÇEHRE'YE DE YOLLADI
19 yıllık büyük aşkı Türkan Şoray'a sevda dolu kartlar yollayan Adlı, ondan önce aynı aşk sözcüklerinin yer aldığı kartları Nebahat Çehre'ye de yolladı.
"GÜZEL ÇİÇEĞİM NEBAHAT'E..."
Rüçhan Adlı'nın Çehre'ye yurtdışından postaladığı Hamburg damgalı ve 15 Ağustos 1962 tarihli kartta şu satırlar yer alıyordu: "Çehrem, Laleler memleketinden, güzel çiçeğim Nebahat'e selamlar. Rüçhan."
AYRILIKLAR SONRASINDA PEŞ PEŞE GELDİ
Türk Sineması'nın en güzel kadınlarıydı yaşamına girenler. Hepsi solmayan birer laleydi. Rüçhan Adlı laleleri seviyordu. Ancak sonrasında ayrılıklar peş peşe geldi.
Yeşilçam'ın ünlü isimleri hayatlarıyla her dönem merak ediliyor. İşte sizler için derlediğimiz o ünlü isimlerin hayatları...
1959 doğumlu Ömer Dönmez, Türk Sineması'nın altın çağında, 1963 yılında, henüz 4 yaşındayken Yeşilçam'ın tozunu yutarak kamera karşısına geçmiştir.
Çocuk yaşlarda girdiği sinema dünyasında, çoğunlukla kuzeni Zeynep Değirmencioğlu ile birlikte rol aldığı Ayşecik serisinde canlandırdığı 'Ömercik' karakteriyle tanınmıştır.
Küçük yaşta büyük bir şöhrete ulaşan Dönmez, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış, yaklaşık 40 filmde izleyiciyle buluşmuştur. Ayşecik ile Ömercik, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler gibi pek çok filmdeki performanslarıyla hatırlanmıştır.
HAYATINI DEĞİŞTİREN O KAZA!
Ancak Ömer Dönmez'in hayatı, trajik bir kazayla değişmiştir. 17 yaşında, arabasının kelebek camını tamir ederken saplanan bir tornavida nedeniyle sol gözünü kaybetmiş ve bu olay, hayatının geri kalan kısmında ona farklı bir perspektif kazandırmıştır. Fakat yaşadığı bu zorluğa rağmen, her zaman pozitif ve neşeli kişiliğinden ödün vermeyen Dönmez, Türk halkı tarafından sevilen bir figür olarak hatırlanacaktır.
HAYATI BAKIN NASIL DEĞİŞTİ...
Ömer Dönmez, sinema kariyerinin yanı sıra televizyon dünyasında da başarılı bir kariyere sahiptir. En bilinen projelerinden biri olan İkinci Bahar dizisinde kuruyemişçi rolüyle ekranlarda boy göstermiştir.
Cenazesi, İstanbul Üsküdar'daki Selimiye Camii'nden kaldırılmış ve İstanbul Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'na defnedilmiştir. 60 yaşında kaybettiğimiz oyuncunun cenazesine ise başta Ediz Hun olmak üzere birçok ünlü isim katılmıştı.
ACI DOLU HAYATINI BAŞARIYA DÖNÜŞTÜREN YILDIZ: EKREM BORA!
Türk sinemasının efsanevi oyuncularından Ekrem Bora, 7 Mart 1932'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası, Türkiye'nin ilk uçak asker pilotlarından Mazhar Uçak'tı ve soyadını da uçuşu sırasında almıştı. Bora, babasını henüz bebekken kaybetti ve ailesiyle İstanbul'a taşındı.
Sinemaya ilgisi ortaokul yıllarında başlayan sanatçı, 1953'te Yıldız dergisinin düzenlediği artist yarışmasına gizlice katıldı ve birinci oldu.
Bu başarının ardından "Bora" soyadını alarak sinema dünyasına adım attı. 1955'te "Alın Yazısı" filmiyle kariyerine başlayan sanatçı, 1958 itibarıyla birçok önemli yapımda rol aldı.
1962 yılında Ayhan Işık ve Türkan Şoray ile başrolü paylaştığı "Acı Hayat" filmiyle büyük çıkış yakalayan Bora, sert karakterlerin aranan yüzü haline geldi.
1966'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü. 1970'li yıllarda sinema sektöründeki durgunluk nedeniyle sahneye yönelen sanatçı, bir dönem gazinolarda şarkıcılık yaptı.
Bora, 1990'da "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu" filmiyle bir kez daha Altın Portakal kazandı. 2008'de İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü.
Kariyerinde 200'den fazla film ve dizide rol alan usta oyuncu, 2009'da "Makber" filmiyle sinemaya veda etti.
Türk sinemasının en karizmatik aktörlerinden biri olarak hafızalarda yer eden sanatçı, usta isimlerin de belirttiği gibi, sinema tarihine unutulmaz bir iz bıraktı.