Bugün dünyaya insan hakları ve eşitlik dersi veren Avrupa'nın tarihinde, uzun süre konuşulmayan karanlık bir sayfa bulunuyor. İnsanların hayvanlar gibi sergilendiği "insan hayvanat bahçeleri". 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın ilk yarısı arasında binlerce insan, Batı'nın büyük kentlerinde kafeslerin, tel örgülerin ve sahte köylerin içine konularak halka teşhir edildi.
Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, 19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa toplumlarında "egzotik" olana yönelik ilgi hızla arttı. Sömürgelerden getirilen insanlar, Paris, Londra, Madrid ve Berlin gibi şehirlerde kurulan sergi alanlarında, günlük hayatlarını "canlandırmaya" zorlandı.
SÖMÜRGE İNSANLARI BİR GÖSTERİ NESNESİNE DÖNÜŞTÜ
Ziyaretçiler bu alanlara girmek için bilet aldı; insanlar ise izlenen, teşhir edilen nesnelere dönüştürüldü.
Bu sergilerde, yerli halklar çitlerle çevrili alanlarda tutuldu, geleneksel kıyafetler giymeye zorlandı, dans etmeleri, avlanmaları ya da ritüellerini sergilemeleri istendi.
MADRİD'DE KURULAN "İNSAN KAFESİ"
1887'de İspanya Kraliçesi Maria Cristina'nın açılışını yaptığı Filipinler Sergisi kapsamında Igorot kabilesine mensup 43 kişi Madrid'deki Retiro Parkı'nda sergilendi.
Onlar için sazdan kulübeler, tekneler ve yapay bir köy kuruldu. Sergi alanı "Casa de las Fieras" (Vahşi Hayvanlar Evi) olarak adlandırıldı.
Dönemin basını, Igorotları "ilkel", "vahşi" ve "uygar olmayan" olarak tanımladı. Kayıtlara göre sergi sırasında en az dört kişi kötü yaşam koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.
AVRUPA'NIN BAŞKENTLERİNDE İNSANLAR HAYVANAT BAHÇESİNE KONULDU
Benzer sergiler Paris'te Jardin d'Acclimatation'da, Berlin ve Hamburg hayvanat bahçelerinde, Londra'da Crystal Palace ve Earl's Court'ta düzenlendi. 1889 Paris Dünya Fuarı'nda 400'den fazla yerli insan "Negro Köyü" adlı alanda sergilendi.
1899'da Londra'da Afrikalılar, sömürge savaşlarını canlandırmaya zorlandı. İzleyiciler her gün defalarca sahnelenen bu gösterileri izledi.
MAYMUN KAFESİNİN YANINA KONULDU
1906'da Kongolu Ota Benga, New York Bronx Hayvanat Bahçesi'nde maymun kafesinin yanına yerleştirildi ve "evrimde kayıp halka" olarak tanıtıldı. Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine serbest bırakıldı ancak yaşadığı travmalar nedeniyle yıllar sonra intihar etti.
YÜZ BİNLERCE İNSAN ETKİLENDİ
Araştırmalara göre 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başı arasında yaklaşık 600 bin insan bu sergilerde kullanıldı. Birçoğu hastalandı, hayatını kaybetti ya da ülkelerine döndüklerinde toplumlarına uyum sağlayamadı.
AVRUPA'NIN GEÇ GELEN VİCDANI
20. yüzyılın başında artan eleştiriler ve değişen toplumsal değerlerle birlikte insan sergileri yavaş yavaş sona erdi. Ancak bu uygulamalar, Avrupa'nın sömürgecilik geçmişinin en karanlık ve en az konuşulan sayfalarından biri olarak tarihte yerini aldı.