Sorumlulardan şikâyetçi olan Ergün, "19 Şubat 2022'de bağırsak tıkanıklığı şikayetiyle Gaziosmanpaşa'daki özel bir hastaneye yattım. Ameliyattan sonra kaçak olduğu belirtilerek tekrar ameliyat ettiler.
Ameliyat sonrası batın bölgeme tekrar açık ameliyat yapıldı, midemin tamamının ve kalın bağırsağımın da 1 metre alındığı ifade edildi. Operasyonu yapan doktora 'Midem nerede' diye sorduğumda 'Çöpe attım, öyle olması gerekiyordu' dedi.
"MİDENİ ÇÖPE ATTIM"
Adli Tıp Kurumu'na teslim edilmesi gereken organ nasıl çöpe atılabilir? Organlarımın nakledildiğini veya satıldığını düşünüyorum. Verilen bir raporla taburcu edildim. Taburcudan 6-7 gün sonra sol tarafımda ağrı nedeniyle farklı bir özel hastaneye gittiğimde, ilk ameliyatı gerçekleştiren doktorun, ince bağırsağımı yemek borusuna bağladığını, oradaki kaçağın da akciğerime dolduğunu ve yine ameliyat olmam gerektiğini öğrendim. Ameliyata girerken midemin alındığını söylediğimde ise, raporun SGK sisteminde böyle bir durum görünmediğini, yalnızca bağırsak tıkanıklığı yazdığını söylediler" dedi.
Verdikleri hiçbir evrak doğru değil. Savcılığa da şikâyette bulunduk ama hala ifadeleri alınmadı. Şu anda Adli Tıp'tan rapor bekliyoruz. Hastane özür bile dilemedi. Şu anda öyle bir durum var ki; Sahte rapor verildiği için SGK sisteminde mide ve bağırsağım var gözüküyor.
Hiçbir devlet hastanesi hasta olarak beni kabul etmiyor, tedavi olamıyorum. Elimde midemin ve bağırsağımın olmadığına dair raporu uzattığımda 'Bu sistemde yok, işlem yapamayız' diyorlar. Bu yüzden de özel hastanelerde hizmet almak durumunda kalıyorum. Bu süreçte şu ana kadar resmi faturalı 30 milyona yakın harcama yapmak durumunda kaldım."