Bilim dünyasında çığır açan bir gelişme Japonya'dan geldi. Prof. Dr. Hiromi Sakai ve ekibi, tüm kan gruplarıyla uyumlu, oda sıcaklığında iki yıl boyunca saklanabilen yapay kan geliştirdi. Hayat kurtaracak bu buluş, acil durum müdahale süreçlerini kökten değiştirebilecek.
Japon bilim insanları, acil durumlarda kan grubu uyumu gerektirmeyen, uzun süre dayanabilen yapay kan geliştirdi. Bu yenilik, kan nakli sürecini hızlandırıp hayat kurtarırken, kan stoklama ve lojistik sorunlarını da büyük ölçüde azaltmayı hedefliyor. Konu üzerinde klinik çalışmalar ve testler sürüyor.
TÜM KAN GRUPLARIYLA UYUMLU ÇÖZÜM
Nara Tıp Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hiromi Sakai liderliğindeki ekip tarafından geliştirilen bu yenilikçi yapay kan, hemoglobin vezikülleri (HbV) adı verilen mikro kapsüllerden oluşuyor. HbV'ler, süresi dolmuş bağışçı kanlarından elde edilen saflaştırılmış hemoglobini içeriyor ve kırmızı kan hücrelerinin temel işlevi olan oksijen taşıma görevini yerine getiriyor.
Yapay kanın en çarpıcı özelliği, kan grubu farkı gözetmeksizin tüm hastalarda kullanılabilmesi. Bu, özellikle acil durumlarda, savaş alanlarında veya afet bölgelerinde kan grubu eşleştirmesi için vakit kaybını ortadan kaldırıyor.
Ayrıca, HbV'ler oda sıcaklığında iki yıla kadar bozulmadan saklanabiliyor. Soğuk zincir ihtiyacını bypass eden bu özellik, lojistik sorunların yoğun olduğu bölgelerde büyük bir avantaj sağlıyor.
KLİNİK ÇALIŞMALAR UMUT VERİYOR
Yapay kanın güvenliği ve etkinliği, Japonya'da sürdürülen klinik çalışmalarla test ediliyor. Sağlıklı gönüllülere 100 ila 400 mililitre arasında değişen dozlarda uygulanan yapay kanın sonuçları yakından takip ediliyor. Araştırmacılar, her şeyin planlandığı gibi ilerlemesi halinde ürünün 2030 yılına kadar yaygın kullanıma sunulabileceğini belirtiyor.
Chuo Üniversitesi'nden Prof. Dr. Teruyuki Komatsu'nun ekibi de benzer bir yapay kan üzerinde çalışıyor. Hemoglobini albümin proteinleriyle kaplayarak geliştirilen bu alternatif, hayvan deneylerinde kan basıncını dengeleme ve iç kanamaları durdurma gibi olumlu sonuçlar verdi. Bu çalışmalar, yapay kanın farklı yaklaşımlarla geliştirilmesine olanak tanıyor.
