New York'un Orange County bölgesinde, Scotchtown yakınlarındaki bir evin bahçesinde, hiç beklenmedik bir keşif yapıldı. Evin sahibi, arka bahçesinde bulduklarının paha biçilmez, 11.500 yıllık bir hazine olduğunu öğrendiğinde büyük şaşkınlık yaşadı! İşte o inanılmaz detaylar…
Ev sahibi, bahçesinde bir bitkinin yapraklarının arasında topraktan çıkıntı yapan bir gariplik olduğunu fark etti. Bulduğu ilginç şeyin ne olduğunu anlamlandırmak için uzmanlara haber verdi.
Daha sonra yapılan kazılarda, eksiksiz bir çene kemiği de dahil olmak üzere birçok fosil bulundu. New York Eyalet Müzesi tarafından yapılan açıklamada, bu keşfin bilim dünyasına önemli katkılar sağlayacağı vurgulandı.
Ev sahibi yaptığı açıklamada, "Dişleri bulduğumda ve elime aldığımda çok özel bir şeye rastladığımı anladım. Uzmanları aramaya karar verdim. Mülkümüzün bilimsel topluluk için bu kadar önemli bir bulgu sağlamasından dolayı çok mutluyum," dedi.
Bu keşif, New York eyaletinde 11 yılı aşkın bir süredir bulunan ilk mastodon fosili olma özelliğini taşıyor.
Amerikan mastodonları (Mammut americanum), tüylü yapılarıyla yünlü mamutlara benzeyen devasa hayvanlardı. Yaklaşık 6 ton (5.4 metrik ton) ağırlığa sahip olan mastodonlar, boyutları açısından günümüz fillerine benziyordu.
Örneğin Asya filleri (Elephas maximus) de 6 tona kadar, Afrika filleri (Loxodonta africana) ise 6.6 tona (6 metrik ton) kadar ağırlığa ulaşabiliyor.
Mastodonlar, yaklaşık 13.000 yıl öncesine kadar Kuzey Amerika'nın çeşitli bölgelerinde yaşamışlardı. Çoğunlukla çam ormanları ve bataklık alanlarda bulunan bu hayvanlar, yumuşak ve ıslak zeminlerde hareket edebilmek için geniş tabanlı ve kısa, yayvan parmak kemiklerine sahipti.
Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi'ne göre, bu özellikler mastodonların sulak alanlara uyum sağladığını göstermektedir.
New York Eyalet Müzesi yetkilileri, bu keşfi inceleyerek Buzul Çağı'na ait önemli bilgiler elde etmeyi amaçlıyor. Özellikle fosillerin, o dönemde bölgedeki iklim ve çevresel koşullara dair ipuçları sunabileceği düşünülüyor.
Mastodonların yaşam şekilleri, beslenme alışkanlıkları ve çevreyle etkileşimleri üzerine yapılacak araştırmalar, tarih öncesi dönemin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.
Bu keşif, yalnızca New York eyaleti için değil, genel olarak Kuzey Amerika'nın tarih öncesi ekosistemi hakkında da yeni bilgilerin kapısını aralayabilir.