Çevrimiçi Haritalar'da yıllardır var olarak görülen ancak giden insanların eli bol döndüğü o kasabanın ardındaki sır açığa çıktı. Haritalarda görülen 'Argleton' isimli kasaba İngiltere'nin Lancashire bölgesinde yer alıyor olarak görülse de, aslında böyle bir hiç var olmamış! Duyanların neye uğradığını şaşırdığı bu olayı ise ilk fark eden kişi yıllardır o bölgeyi avucunun içi gibi bilen o kişi oldu. İşte şaşırtıcı olayın ardındaki detaylar...
Çevrimiçi Haritalar'da yer alan bu kasabaya giden kişiler, harita verilen koordinasyona gittiklerinde karşılarında yalnızca bomboş bir arazi ile karşılaştılar. Akıllarda soru işareti bırakan bu olay, ilk kez 2008 yılında fark edildi ve harita teknolojilerinde karşılaşılabilecek olası hatalara dair ilginç bir örnek oldu.
POSTA KODU BİLE VAR
İngiltere'nin Lancashire bölgesinde olduğu iddia edilen bir 'kasaba' olan Argleton, Haritalar'da yıllar boyunca L39 posta kodu ile Ormskirk yakınlarda bulunan bir köy olarak gösteriliyordu.
Haritada görülen ancak gerçekte olmayan bu kasabanın posta kodunun olmasının yanı sıra, haritada köy ismi ile birlikte yerel tesisler, hava durumu ve hatta gayrimenkul bilgileri dahi yer alıyordu.
Ancak, bölgeye verilen koordinatlara birebir uyarak giden herkesin karşısına yalnızca çamurlu bir tarla ve içinden geçen sıradan bir yürüyüş yolu çıktı.
Üstelik bu kasabanın birkaç yüz metre ilerisinde, gerçekten var olan Aughton isimli bir köy bulunuyordu. Bu benzerlik, haritada yazım hatası olabileceği ihtimalini güçlendiren ilk detaylardan biri oldu.
GERÇEK SONRADAN GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Haritada bulunan bu anormalliği fark eden ilk kişi ise İngiltere'de bulunan bir üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yapan Mike Nolan oldu. Çocukluğundan beri bölgeyi tanıdığını dile getiren Nolan, bir gün Haritalar'da 'Argleton' adını görünce bunun bir hata olduğunu anında fark etti.
Nolan'a göre bu büyük ihtimalle basit bir yazım hatasından kaynaklanıyordu ancak kamuoyunda bu durum daha farklı teorilerin ortaya atılmasını engelleyemedi. Harita uzmanı Profesör Danny Dorling, Argleton'un ortaya çıkışına dair daha teknik bir bakış açısı sundu.
BU HARİTA ÜRETİCİLERİNİN KASITLI YAPTIĞI BİR DURUM MU?
Bu tür durumların, haritaya genellikle "paper town" yani hayali yer adı altında kasıtlı olarak eklendiğini belirtin Dorling, bunun harita üreticilerinin telif koruma çözümlerinden biri olabileceğini vurguladı. Ancak Argleton örneğinde bunun harira üreticiler tarafından kasıtlı olarak yapıldığına dair net bir kanıt bulunmadığını da dile getirdi.
Böylece Argleton, hiçbir zaman var olmamasına rağmen haritada yıllaca "varmış gibi" görünen, harita teknolojisinin belki de en ilginç hatalarından biri olarak kayıtlara geçmiş oldu.
PEKİ GERÇEKTEN VAR OLSA DA İLGİNÇ YASASIYLA ŞOKE EDEN BU KASABAYI BİLİYOR MUYDUNUZ?
'Argleton' isimli kasaba gerçekte hiç var olmamasıyla ilgi çekerken, bu kasaba daha önce hiç duyulmamış olan o 'telefon' yasasıyla dikkatleri topladı. Yeni düzenlemeye göre, köy sınırları içinde yürürken aynı anda telefonla ilgilenmek yasaklandı. Ayrıca restoran, kafe ve mağazalarda yemek yenildiği sırada ya da yerel parklarda banklarda otururken akıllı telefonlarla vakit geçirilmesine de izin verilmeyecek.
Uygulama, okul girişlerinde çocuklarını bekleyen velileri de kapsayacak şekilde genişletildi.
Nüfusu 2 binin altında olan köyde, 277 seçmenin yüzde 54'ü, teknoloji kullanımına yönelik yeni kısıtlamaları destekledi.
Üzeri kırmızı çizgiyle işaretlenmiş akıllı telefon görselinin yer aldığı uyarı tabelaları, kuaförler de dahil olmak üzere köydeki mağaza ve hizmet noktalarının vitrinlerine asılmaya başladı.
Bölgede yaşayan, 34 yaşında ve iki çocuk annesi olan Ludivine, konuyla ilgili gazeteye yaptığı açıklamada, uygulamayı net bir şekilde desteklediğini ifade etti.
"Bazıları bunu özgürlüklere müdahale olarak görüyor ancak ben buna katılmıyorum. Asıl amaç, telefonların hayatımız üzerindeki etkisine dikkat çekmek" diyen Ludivine, bir yaşındaki çocuğunu ekranla hiç temas ettirmediğini de sözlerine ekledi.
Ludivine, dört yaşındaki çocuğunun okul günlerinde ekrandan tamamen uzak olduğunu, en küçük çocuğunun ise yalnızca uyuduğu zamanlarda çok kısa sürelerle ekrana maruz kaldığını belirtti.
Oylama kapsamında köy halkı, aileleri kapsayan ve çocukların ekran başında geçirdiği süreyi sınırlamayı amaçlayan bir tüzüğe de onay verdi.
Sözleşmeyi imzalayanlar; sabah saatlerinde, yatak odalarında, uyku öncesinde ya da yemek esnasında ekran kullanmamayı taahhüt ediyor.
Sözleşmeyi imzalayan ebeveynlerin, 15 yaş altındaki çocuklarına yalnızca arama yapmaya imkan tanıyan eski tip telefonlar verilmesi öngörülüyor. Bu cihazlar, yerel belediye binası aracılığıyla dağıtılacak.
"Pek çok çocuk ve yetişkin ekranlardan gözünü kaldıramıyor; hatta bebek arabasındaki bebeklerin bile gözü sürekli telefonlarda."
"Burada amaç, bunun yerini daha fazla insan temasıyla değiştirmek. Çocuk sahibi olmadan önce televizyonum arka planda hep açıktı; şimdi onu hiç açmıyorum."
Yol tarifine ihtiyaç duyan kişilerin artık akıllı telefonlarından haritalara göz atmak yerine yol tarifi istemeleri için teşvik ediliyor.
