Ülkenin güney kıyısındaki Chincha Valisi'nde yapılan bir çalışmada, kamışlara geçirilmiş 200'den fazla insan omurgası bulundu. Araştırmacılar, direklerdeki omurların çoğunun yüzlerce yıl öncesine dayandığını ifade etti.
Bilim insanları bu uygulamayı 'eşsiz' olarak nitelendirdi. Omurların 1450-1650 yılları arasından kaldığı düşünülüyor.
Kalıntılar 'chullpa'lar içinde bulundu. Chullpalar, yaşam ile ölüm arasındaki bağlantıyı vurgulamak amacıyla inşa edilen yapılar olarak biliniyor.
Araştırmacılar o dönemle ilgili şu sözlere yer verdi:
"Kalıntıların yapıldığı zamanda sömürgecilik hakimdi. O zamanlarda da mezarların yağmalanması yaygındı. Bu nedenle bu düzenleme, yağmalama yoluyla ölülere verilen hasarı düzeltmek için yapılmış olabilir."
O dönemde vadideki yaşamın çalkantlı olduğunu ifade eden araştırma lideri Jacob L. Bongers, salgınların ve kıtlığın halkı büyük ölçüde yok ettiğini söyledi. Bongers, "Bu direklerin üzerindeki omurlar, mezar yağmacılığına bir tepki için yapılmış. Avrupa'nın sömürgesinden bıkan yerliler, ritüelleşmiş bir tepki ortaya koymuşlar" dedi.
Alınan bilgilere, bölgedeki yerlilerin için ölülerin beden bütünlüğü kutsaldı. Bu neden araştırmacılar yağmalamanın ardından kırılan kalıntılar için böyle bir yola başvurulduğunu düşünüyor.
Chincha Vadisi, Avrupalıların gelişinden önce 1000-1400'lü yıllar arasında Chincha Krallığı'na ev sahipliği yapmıştı. Krallık, ayrıca İnka İmparatorluğu ile de ittifak kurmuştu.
