Sağlıklı ve uzun bir ömür için hangi adımların gerçekten etkili olduğu yıllardır tartışılıyor. Daha uzun bir hayatın yanı sıra bu süreyi sağlıklı bir şekilde geçirmek de büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, SABAH'a yaptığı değerlendirmede sağlıklı yaşlanma sürecini kapsamlı şekilde ele aldı. Yaşlanmanın bir hastalık olmadığını vurgulayan ünlü profesör, uzun ömrün iki "kanıtlanmış ilacını" da açıkladı…
Yaşlanmanın bir hastalık olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, "Dünya nüfusunda ortalama yaşam süresi şu anda 73 yıl. Amerikan toplumunda neredeyse yüzde 20, bizde yüzde 11'le, 65 yaş üstü, yani yaşlanan insan sayısı çok fazla. Ancak, yaşlılık bir hastalık değildir. Yaşlanmak da bir hastalığa yakalanmak değildir. Yaşlanmak güzel bir yolculuk. Yaşlanmak bir olgunlaşma yolculuğu" dedi.
Yaşlanma sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri vurgulayan Prof. Dr. Müftüoğlu, "Yaşlanmak bütün hastalıklar için hızlandırıcı bir faktör. Çünkü 60-65 yaşından sonra her 100 insanın 40'ında minimum bir hastalık var.
Ya şeker hastası ya kalp hastası ya tansiyon hastası ya obez ya karaciğeri yağlı. Bu rakam 75 yaşta yüzde 60'a, 85 yaşta yüzde 80'e çıkıyor. Ve zaten yaşlanmayı problemli hale getiren bu kronik hastalıklar" dedi.
'Mahşerin beş atlısı' olarak değerlendirdiği hastalıkları anlatan Müftüoğlu, "Kanser, hipertansiyon, obezite; diyabet ve insülin direnci meselesi, beraberinde nörodejeneratif hastalıklar dediğimiz Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi hastalıklar ve bir diğer grup var. Bunlar olmadan yaşlanabilirseniz ve bizim sıkıştırılmış dediğimiz yaşlılık geçirebilirsiniz" dedi.
Sıkıştırılmış hastalığı ise Müftüoğlu, yaşam süresi uzadıkça bu sürenin sonunda hastalıkla geçireceğimiz sürenin daha az olduğu süreç olarak açıklıyor. Örnek olarak ise 90 yaşına kadar yaşan bir bireyin son 5 yılını hastalıkla geçirmesini sıkıştırılmış hastalık olarak kabul edebileceğimizi ancak 70 yaşında Alzheimer'a yakalanan bir bireyin 90 yaşına kadar son 20 yılını hastalıkla geçirmesinin bunun tam tersi bir süreç olduğunu ifade ediyor.
Prof. Dr. Müftoğlu, "Dünyanın şu an yaptığı en büyük hata olağanüstü kötü beslenmek" dedi. Hazır, paketlenmiş gıdaların içerisinde konulan katkı maddeleriyle bu durumu kötüleştirmede en büyük etken olduğunun altını çizen Müftüoğlu, ikinci sorun olarak ise hareketsizliği gösterdi. "İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde insanlar besine bu kadar kolay ulaşamadılar ve insanlar hiçbir zaman bu kadar az hareket etmediler. Bu durum olağanüstü bir obezite patlamasına yol açtı" diyen profesör, ülkemizdeki durumdan da bahsetti.
HER 4 KİŞİDEN 1'İNDE GÖRÜLÜYOR!
"Türkiye'de neredeyse her 4 yetişkinden 1'inde ya insülin direnci ya diyabet ya da gizli diyabet var. Her 4 yetişkinden birinin karaciğeri yağlı" diyen profesör Müftüoğlu, bunun birinci sebebi kötü beslenmeleri, ikinci sebebi ise az hareket etmeleri olduğunu söyledi. Devreye uykusuzluk da girince içinden çıkılamaz bir hal aldığının altını çizdi.
"Yaşınız 50'yi geçtikten sonra yaptığınız hareketi 2 katına çıkarın. Yaşınız 50 ila 60 arasındayken yediğinizin yüzde 10'unu çıkarın, 60 ila 70 arasında bir yüzde 10 daha ve 70 ila 80 arasında bir yüzde 5 daha çıkarın" diyen Müftüoğlu, "80'e geldiğinizde 50 yaşınıza göre yüzde 25 daha az yiyen biri olmalısınız" dedi.
UZUN ÖMRÜN KATILANMIŞ İLACI
Kilo almamak ve sağlıklı yaşlanmak için en temelde yatan yöntemin egzersiz olduğunu söyleyen profesör, "Şu anda uzun ömür için ispatlanmış iki temel ilaç var. Biri egzersiz biri ise gıdayı azaltmak. Özellikle kalori alımını sınırlamak" dedi.
GÜNDE KAÇ ADIM ATILMALI?
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, "Paslanmamak için günde 5 bin adım, yağlanmamak için günde 7500 adım ve yaşlanmamak için günde 10000 adım atılmalı" dedi.
Ancak bu adımları tek seferde atmamıza gerek olmadığını söyleyen Müftüoğlu, "Tıpkı atıştırmalık yer gibi sabah uyanınca 10 dakika, kuşluk vakti 5 dakika, öğlen yemeğinden sonra 15 dakika, akşam yemeğinden önce 10 dakika, yemekten sonra 15 dakika gibi parçalar halinde yapabilirsiniz" dedi.
PROFESÖR DOKTOR OSMAN MÜFTÜOĞLU KİMDİR?
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, 1955 yılında Anamur'da dünyaya geldi. Ortaöğrenimini 1972'de Anamur Lisesi'nde tamamladıktan sonra, 1978 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Tıp eğitimini tamamlamasının ardından mesleki kariyerinde hızla ilerleyen Müftüoğlu, 1984'te iç hastalıkları uzmanı, 1989'da endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları alanında klinik şef yardımcısı oldu. Aynı yıl doçent unvanını alan Müftüoğlu, 1990'da iç hastalıkları klinik şefliği görevine getirildi ve 1997'de profesörlük unvanını aldı.
Meslek yaşamı boyunca uzun süre 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in özel doktorluğunu üstlenen Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, 1993-2001 yılları arasında Ankara Numune Hastanesi başhekimliği görevini yürüttü. Bu dönemde aynı zamanda Demirel'in sağlık başdanışmanı olarak da görev yaptı.
Alanındaki bilimsel ve mesleki çalışmalarıyla birçok kuruma katkı sunan Müftüoğlu; Türkiye Diyabet Derneği, Ankara Diyabet Derneği, Türk Hipertansiyon ve Nefroloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Derneği ile Osteoporoz Çalışma Grubu üyeliğinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı Yüksek Sağlık Şûrası, Etik Kurul ve İlaç Ruhsatlandırma Komisyonu'nda da çeşitli görevler üstlendi. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, son olarak kaleme aldığı "Yaşasın Yaş Almak" adlı kitabında yaşlılık ve sağlıklı yaşlanma konularını kapsamlı bir bakış açısıyla ele alıyor.