Ankara'da 'Aleyna Çakır' ismiyle bilinen Sema Esen, 3 Haziran 2020'de Keçiören'deki evinde ölü bulundu. Çakır'ın ölümünün ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ardından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında sevgilisi Ümitcan Uygun gözaltına alınarak ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Çakır'ın ölümünden önce 17 Nisan'da Uygun'un kendisine şiddet uyguladığı anlara ilişkin görüntüleri sosyal medya hesabından yayınladığı, bunun üzerine Çakır'ın şikayetçi olduğu ortaya çıkmıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma 4 yılın ardından tamamlandı. SABAH'ın ulaştığı detaylara göre; Ümitcan Uygun hakkında 'İntihara teşvik etmek ve intihar kararını kuvvetlendirme' suçundan 10 yıla kadar, 'Eziyet etme' suçundan 8 yıla kadar olmak üzere toplam 18 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Hazırlanan iddianamedeki ifadesinde Ümitcan Uygun, Aleyna Çakır ile 1 yıldır görüştüklerini, gazino işini bıraktırdığını, zaman zaman Çakır'ın evinde kaldıklarını, olay gününde Çakır'ın kendisine mesaj attığını söyledi. Uygun, Çakır'a müsait olmadığını söylediğini, intihar edeceğini düşünmediğini, kendisine ulaşamayınca arkadaşını arayarak çilingir çağırmasını söylediğini ve intiharı bu şekilde öğrendiğini ifade etti.
'22 SANİYEDE EVE GİRİP ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİL'
İddianamede yer alan GSM baz istasyonu sinyal verilerinin incelenmesi raporunda, şüpheli Ümitcan Uygun'un olay tarihinde telefonunun sinyal verdiği baz bilgileri ile Sema Esen'in telefon baz bilgilerinin karşılaştırıldığı, olay gecesi Uygun'un Çakır'ı kendi kullandığı araçla eve getirdiği belirlendi.
Raporda Uygun'un arkadaşının aracı ile ayrıldığı, daha sonra babasının evine gitmek için eğlencedeki arkadaşlarından birine kendisini arabanın yanına bırakmasını söylediği, buna ilişkin 01:06 sıralarında evin önüne geldiği, araçtan tek başına indiği, siyah renkli Tofaş marka araca binerek, yaklaşık 1 dakika 20 saniye içerisinde komşu binanın kamera görüş açısından çıktığı, eve girmediğine dair tutanak tutulduğu kaydedildi.
İddianamede, raporda yapılan tespitlere göre Ümit Uygun'un 01:06:25'de araçtan indiği ve 01:06:57'de kendi kullandığı aracın farlarının yandığı ve arada sadece 22 saniye olduğu, bu süre içinde binaya girip çıkmasının mümkün olmadığı değerlendirilmesi yapıldı.
WHATSAPP YAZIŞMALARI DOSYAYA GİRDİ
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, Aleyna Çakır'ın ası fiili sonucu hayatını kaybettiği, ası fiilinin canlı olduğu sırada gerçekleştiği kaydedildi. İddianamede Aleyna Çakır ve Ümitcan Uygun arasında geçen Whatsapp yazışmaları da yer aldı. Söz konusu konuşmalarda, Uygun'un, Çakır'a kendisini sürekli aramasından ve bir an önce eve gelmesi söylemlerinden bıktığı, artık kendisini rahat bırakmasını istemesinden sonra yazışmaların ölüm üzerine sürdürüldüğü kaydedildi. İkili arasındaki yazışmalarda, Uygun'un kendisinden vazgeçtiğini söylemesi üzerine Çakır'ın da ölümü düşünmeye başladığı kaydedildi.
'ÖLÜMÜ DÜŞÜNMEYE BAŞLADIKTAN SONRA İNTİHAR ETTİ'
İddianamede, Çakır'ın mesajlaşmalarda ölümü düşünmeye başlaması sonrasında evde içeriye doğru açılan salon kapısının arkasına yemek sırasının etrafındaki sırasından aldığı sandalyeyi yanaştırdığı, bornoz kuşağını boynuna doladıktan sonra sandalyeyi ittirip kendini aşağı bıraktığı, bu hususların olay yeri inceleme kamera kayıtları ile olaydan sonra eve ilk gelen tanık beyanından anlaşıldığı ve bilirkişi tarafından da kaydın fotoğraf olarak dosyaya alındığı, bu tespitlerin adli tıp bulguları ile de uyuştuğu belirtildi.
'KURTULMA ARZUSUNU SÖYLEYEREK İNTİHARA TEŞVİK ETTİ'
İddianamede Uygun'un Çakır'a farklı zamanlarda şiddet uyguladığı, eylemlerin toplu olarak değerlendirilmesi sonucu Uygun'un 'Eziyet' suçunu işlediği aktarıldı. Özellikle olay gecesine ait ikili arasında gerçekleşmiş olan Whatsapp yazışmaları, ekran görüntüleri ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiği belirtilen iddianamede Uygun'un, Çakır'ın aklında hiç var olmadığı halde intihar duygusu ve isteği oluşturduğu, sonrasında Whatsapp durum mesajında yaptığı paylaşımla Çakır'dan kurtulma arzusunu yinelediği ve bu şekilde Çakır'ı intihara teşvik edip; intihar kararı almasını sağlayarak, bu kararı eyleme geçirme fikrini kuvvetlendirmesine sebebiyet verdiği ifade edildi.
