Jeffrey Epstein'ın hapishanedeki son günleri karanlık bir tablo çiziyor. Hücresine dönmekten korktuğu ortaya çıkan sapık milyarderin ölümü, yayımlanan yeni belgelerle birlikte daha da gizemli bir hal aldı.
Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, ABD Adalet Bakanlığı'nın yayımladığı yeni belgeler, Jeffrey Epstein'ın 2019'daki ölümünden önce hapishanede ağır bir psikolojik çöküş yaşadığını ve hücresine geri dönmekten korktuğunu ortaya koydu.
ÖLÜMÜYLE İLGİLİ YENİ SORU İŞARETLERİ
Belgeler, ölümün resmi olarak "intihar" olarak kayda geçmesine rağmen, olayın seyrine dair yeni soru işaretleri doğurdu.
"BOYNUNDAKİ İZLERİN NASIL OLUŞTUĞUNU HATIRLAMIYORDU"
Dosyalara göre Epstein'ın ilk intihar girişimi 23 Temmuz 2019 gecesi yerel saatle 01.27'de, New York'taki Metropolitan Correction Center'ın Özel Tecrit Ünitesi'nde (SHU) gerçekleşti.
Psikolog raporunda Epstein hakkında şu ifadeler yer aldı: "Epstein, geceleri her 30 dakikada bir uyandığını, su içmek için kalktığını ve ranzaya döndükten sonra ne olduğunu hatırlamadığını söyledi. Uyandığında görevlilerin hücresinde olduğunu belirtti. Boynundaki izlerin nasıl oluştuğunu hatırlamadığını ve son beş gündür gürültü nedeniyle neredeyse hiç uyuyamadığını anlattı."
Hücresine geri dönmekten korktuğunu belirten Epstein, "Boynumda izlerin oluştuğu ve nedenini bilmediğim bir yere geri dönmekten kaygı duyuyorum" dedi.
Tıbbi kayıtlarda Epstein'ın boynunun alt kısmında dairesel kızarıklık ve sürtünme izleri ile dizinde hafif yaralanmalar olduğu belirtildi.
"SON GÜNLERİNDE PSİKOLOJİSİ İYİCE BOZULMUŞTU"
O günlerde Epstein'ın hücre arkadaşı eski polis Nicholas Tartaglione'ydi. Tartaglione, Epstein'ı hayata döndürmeye çalıştığını söyledi ve olayla ilgili suçlanmadı. Tartaglione daha sonra hücreden alındı ve Epstein'ın ölümünden haftalar sonra, 2016'da işlenen dört cinayetten müebbet hapse mahkum edildi.
Ölümünden yaklaşık iki hafta önceki psikiyatrik kayıtlarda Epstein'ın ciddi duyusal hassasiyet, uykusuzluk ve kaygı yaşadığı görüldü.
Epstein, kolunda ve boynunda uyuşma olduğunu, yüksek sese tahammül edemediğini, sifon sesinin kendisini saatlerce huzursuz ettiğini anlattı. Kendini "Rain Man" filmindeki otizmli karaktere benzetti ve sese karşı aşırı hassas olduğunu söyledi.
ÖLÜMÜ SONRASI KURUMLAR ARASINDA KOORDİNASYON KRİZİ
Epstein, 10 Ağustos 2019 sabahı hücresinde ölü bulundu. Ölüm nedeni resmî kayıtlara "intihar" olarak geçti.
Aynı gün yetkililer arasında geçen e-postalar, kurumlar arasında ciddi bir iletişim krizi yaşandığını gösterdi. Savcılık, basının kendilerinden önce bilgi almasına tepki gösterdi; cesedin FBI ve Adalet Bakanlığı müfettişliği onayı olmadan teslim edilmemesi gerektiği yazıldı.
Bir yetkili, "Bunun bir şaka olmasını diliyorum, çünkü değilse tamamen akıl almaz bir durum" ifadelerini kullandı.
"İSİM VERMEK ÜZERE OLDUĞU İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ"
Şubat 2023'te Epstein'ın kardeşi Mark Epstein, FBI'a çevrim içi bir ihbarda bulunarak Epstein'ın öldürüldüğünü ve bunun "isim vermek üzere olduğu için" yapılmış olabileceğini öne sürdü. Hatta bu ihbarda ABD Başkanı Donald Trump'ı suçladı.
ABD Adalet Bakanlığı ve Beyaz Saray bu iddiaları yalanlayarak "asılsız, temelsiz ve sansasyonel" olarak nitelendirdi.
