Altı yılda ölüm döşeğinden zirveye çıktı
1991'in üçüncü çeyreğinde 72.8'le dibe vuran kapasite kullanımı 1997'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 85.6'lık oran ile zirve yaptı.
İMALAT sanayiinde kapasite kullanımı, ekim ayında yıl içinde gördüğü en yüksek değerine çok yakın seviyede gerçekleşti ve yüzde 82.8 oldu. Giyim eşyası imalatında kapasite kullanımı yüzde 80.7, tekstil ürünleri imalatında ise yüzde 80.4 oldu. Ancak derinin işlenmesi bavul ve çanta imalatında kapasitenin sadece yüzde 66.6'sı kullanılıyor. Tekstilde 1987 yılında yüzde 82 olan kapasite kullanım oranı, 1991'in üçüncü çeyreğinde 72.8'le dibi buldu. Daha 1997'nin üçüncü çeyreğinde çıktığı yüzde 85.6'lık oran ile tarihi zirnvesini yaptı. 1999'da 71.2 ile dibi bulan takstil sektörü kapasite kullanım oranı 2002'den itibaren yüzde 84'e çıktı.
DERİDE DURUM KÖTÜ Daha sonra gerileyen kapasite kullanımı yüzde 80'ler civarında seyrediyor. Konfeksiyon sektörü ise benzeri bir trend izledi. 1995 ve 1997 yıllarında yüzde 85'in üstüne çıkarak tarihi zirve değerlerine çıkan konfeksiyon sektörü kapasite kullanımı aynı tekstil sektöründe olduğu gibi genel trendi olan yüzde 80'lerde seyrediyor. Deride ise kapasite kullanımı iki sektörden daha düşük düzeyde seyrediyor. 1999'da yüzde 50'inn altına düşerek rekor Koran deri sektörü kapasite kullanımı 2003'te yüzde 70'in üstüne çıktı. Ancak daha sonra tekrar gerileyerek yüzde 62 düzeyinde hareket etmeye başladı. Bu arada, tam kapasite ile çalışamama nedenleri göz önüne alındığında ekim ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, dış pazarda talep yetersizliği yüzde 25.6'dan yüzde 20.3'e, yerli mallarda ham madde yetersizliği yüzde 5.4'den yüzde 4.4'e, işçilerle ilgili meseleler yüzde 3.2'den yüzde 2.1'e, iç piyasada talep yetersizliğinin payı da yüzde 48.1'den yüzde 47.5'e indi. Aynı dönemde, mali imkansızlık yüzde 2.8'den yüzde 3.5'a, ithal mallarda hammadde yetersizliği yüzde 1.3'den yüzde 3.4'e çıktı.
|