  |
|
İstanbul'un dönüm noktası
İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Genel Müdürü Orhan Sanus Sabaha anlattı. Dünyada bir yılda yapılan kongre sayısı binlerle ölçülüyor. Türkiye ise bu büyük pastadan neredeyse hiç payını alamıyor.
Türkiye, güneş ve deniz turizmine olan talebe yoğunlaşmış olsa da, doğal, kültürel zenginlikleri ve iklim bölgeleri çeşitliliği ile kongre turizmi için dünyada gittikçe büyüyen talebi karşılayabilecek bir potansiyele sahip. İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Genel Müdürü Orhan Sanus, bu gerçeğe dikkati çekerek görüşlerini Sabah'a anlattı: "Dünyada senede ortalama 4 bin kongrenin içinde sadece 30 tanesini Türkiye'de yapabiliyoruz. Bu sektör her geçen gün biraz daha büyüyüp gelişerek harcama düzeyinin yüksek olduğu bir pazar oluşturuyor. Üstelik kongre delegeleri, turistlerden üç misli daha fazla harcama yapıyor. Aslında potansiyel olarak bakılırsa sadece İstanbul'da senede en az 100 kongrenin yapılması hedeflenmelidir. İstanbul'un bu alt yapısı ve potansiyeli var. Ancak kongre turizmi İstanbul'la birlikte ülkemizde yeni gelişmekte olan bir sektör.
İSTANBUL'A GÜVEN ARTTI
2004 yılı, uluslararası pazarda İstanbul için bir dönüm noktası oldu. NATO, İslam Konferansı Örgütü (OECD), Dünya Gazeteciler Birliği ve bu sene gerçekleşen Dünya Mimarlar Kongresi gibi kongrelerinin büyük bir başarı ile tamamlanması İstanbul'a olan güveni arttırdı ve önümüzdeki dönem kongre taleplerine lokomotif oldu. Destinasyon olarak İstanbul'a olan güveni yavaş yavaş sağladığımıza göre, pazarlama ve markalaşma sürecimizi uzun vadelere yayarak bu güven ortamını koruyabilmeliyiz. Ayrıca yurtdışı Pazar için Türkiye'nin AB üyeliği neticesinde elde edilecek olan serbest dolaşım sayesinde Avrupa'lı turistlerin ülkemize giriş kolaylığı sağlanmış olacaktır. AB, turizm sektörünün ekonomik önemi nedeniyle, Avrupa turizminin gelişebilmesi için ekonomik ortamın şartlarını teşvik etmektedir. Örneğin, havayolu ulaşımının serbestleşmesi tüm turistler için daha fazla seçme imkanı, daha düşük bilet ücretleri gibi sonuçları beraberinde getirecektir, Euro'ya geçiş turistlerin fiyatları daha rahat mukayese etmesini sağlayacaktır. Bu gelişim süreçi içinde İstanbul'un tanıtımı yeterince yapıldığı takdirde, Lütfi Kırdar'ında varlığı ile, tabii ki orta ölçekli uluslararası kongreler İstanbul'da rahatlıkla yapılmaya devam edecektir. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı olarak bünyemizde 10 kişilik toplantıdan 3 bin 500 kişilik toplantıya kadar hizmet verebilecek toplam 27 tane toplantı salonu mevcuttur. Bunun yanısıra toplam 7.000 m2 alana sahip bir fuar merkezimiz bulunmaktadır. Kongre ve Sergi Sarayı'mız gerek ulusal gerekse uluslararası kongre ve toplantılara, aynı zamanda birçok fuara da ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra konserler, kutlamalar, festivaller, konferanslar, sempozyumlar, gala yemekleri, kokteyller v.b. sosyal aktivitelerin de gerçekleştiği bir buluşma noktası vazifesi görmektedir.
ALT YAPI GELİŞMELİ
Lütfi Kırdar kurulmadan önce 5 yıldızlı otellerin balo salonlarında yapılabilen sınırlı katılımcılı kongrelerin ardından, şimdi 3-4 bin kişilik kongreleri alabiliyoruz. Fakat bu da yeterli, değil. Örneğin 8-10 bin kişilik kongreleri henüz İstanbul'a alamıyoruz. Bu organizasyonları da şehrimize çekmek için altyapıyı geliştirmek gerekiyor. UKTAŞ olarak bu konuda yeni proje ve fikirler geliştirmeyi hedefliyoruz. Örneğin, Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nun atıl olan kapasitesinin kullanılması gerektiği gibi. Açıkhava Tiyatrosu şu anda yazın 30-35 gün kullanılan, diğer zamanlarda boş olan bir yer. Biz buranın üstünü açılır kapanır bir hale getirerek, kültür ve kongre turizminin hizmetine sunulmasını istiyoruz. Bu sisteme göre birkaç dakika içinde üstü açılıp kapanabilecek bir auditorium haline getirilerek, yazın keyifli açık hava alanı olarak kullanıma devam edeceği gibi, kışında uluslararası kongre ve toplantıların yapılabileceği bir mekan haline gelmesini arzu ediyoruz. Ayrıca, modern ses, ışık, görüntü teknolojileri ile çağımıza uygun hale getirilerek , şehrin merkezinde, kongre vadisine 5 bin kişilik bir yer daha kazandırılmasını amaçlıyoruz. Bunu yapabildiğimiz takdirde İstanbul'un bu anlamda kaderi değişmiş olacak. 12 ay boyunca dünyada hareket halinde olan, ülkeden ülkeye dolaşan uluslararası kongre ve toplantılar için İstanbul'da geniş alternatifler sunacaktır. Ayrıca bu proje ile sadece kongre turizmi değil, kültür faaliyetleri için de Londra, Berlin, Milano şehirlerindeki gibi büyük bir mekan yaratarak, İstanbul'un "Kültür Başkenti" olmasında da önemli bir katkısı olacağına inanıyorum...
DİKKATLİ PLANLAMA
Kongre turizminin gelişimini önleyen en büyük etken tabi ki planlama modellerinin dikkatli oluşturulamaması. Daha önce de bahsettiğimiz gibi güneş-deniz-kum turizmine nazaran çok daha karlı bir yatırıma dönüşen kongre turizmi yatırımları için öncelikle planlı yatırım modelleri çıkarılmalı ve o yatırım modellerinin değerlendirileceği kongreler tespit edilmeli. Hedeflenen kongre rakamlarına ulaşmak demek, yatırımın çok karlı bir şekilde geri dönüşümünü getirmesi gibi, şehir ve ülke olarak da tanıtıma yapılan çok karlı bir yatırım olarak karşımıza çıkması demektir. Şehirdeki altyapı sorunlarına hızla çözüm getirilmesi ki bunlar üzerine bir çok proje geliştirilmiş ve uygulamaya konmuş ve konulmak üzeredir şehir sakinlerine ne kadar fayda getirecekse, kongre katılımcılarına da kadar fayda sağlayacaktır.
|
