Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Babalığı çok beklediler...

Esra Tüzün
Babalık için en çok onlar beklediler... Kimi 10 yıldan çok, kimi 20, kimi 30 yıla yakın bir süre baba olmanın hayalini kurdu. Tıbbi engeller, hayat şartları derken yıllar geçti ve dede olacakları yaşlarda baba oldular...
KISIRLIK konusunda tedavi yöntemlerinin hızla gelişmesi, tüp bebek yönteminin artık pek çok aileye imkân tanıması, anti-aging kavramının hayatımıza iyice yerleşmesi gibi nedenler, andropoz öncesi babalığın hızla artmasına neden oldu. Ve geçtiğimiz günlerde, Ferti-Jin Tüp Bebek Merkezi'nde, geç yaşta baba olabilen tüp babalar' bir araya geldi. Belki çok uzun yıllar bekledikleri için, babalık duyguları çok ön plandaydı ve çocukları çok kıymetliydi. Bebeklerinin altını onlar değiştirdi, mamalarını onlar hazırladı... At olup çocuklarını sırtlarında koşturdular, bebekleriyle birlikte hoplayıp zıpladılar.

Bu heyecanlı babalar, kariyer kaygısını gençlik yıllarında bıraktıkları için tüm kaygılarının artık çocukları olduğunu söylüyor. İçlerinde, emekli ikramiyesiyle baba olanlar var. İşlerinden emekliye ayrılıp, babalığa terfi etmişler! Gençlikte babalığın keyfini süremezdik, artık babalık yapmaya hazırız," diyorlar.

'Onlar bana hayatın hediyesi'
Mustafa Güner
"55 yaşındayım. Defalarca tedavi gördük, çok istedik, çok bekledik olmadı, olmadı. 13 yıl insan her an babalık hayali kurar mı? Artık 'Tamam her şey bitti' derken, son bir kez tüp bebek denemesi yaptık. Çağla ile Damla bana hayatın hediyesidir. Onları kucağıma aldığım an artık baba olduğuma inandım. Bu, yaşanabilecek en büyük mutluluk. Damla ve Çağla, tesadüfler sonucuyla dünyaya geldi. İyi ki de yeniden denemeye karar verdik. Yoksa bu sevgiden mahrum kalacaktık."

'Ağlaya ağlaya baba oldum'
Hakan Kolaman
"40 yaşındayım. Ben Emre'yi tam 10 yıl bekledim. Doktor telefon edip eşimin hamile olduğunu söylediğinde arabanın içindeydik. İkimiz birden çığlıklar attık. Hüngür hüngür ağladım. Biz 'erkek adam ağlamaz' diye yetiştirilmişiz. Ama babalık böyle bir şey. Her şeyin, tüm alışkanlıkların ötesine geçiyorsunuz. Şimdi tadına varıyorum baba olmanın. Emre iki yaşında ve iki yıldır her gün bunu yaşadığım için dua ediyorum."

'Oğlum rüyamdı...'
Kemal Yamak
"Ben Yunus Emre'nin hayalini 10 yıl boyunca kurdum. Rüyümda görüyordum baba olduğumu, rüyalarım gerçekleşti. Babalığın, insanın, birini kendisinden daha fazla düşünmek olduğunu onu kucağıma alır almaz anladım. Ağladığı an benim gözlerim doluyor. Benim küçük bir kopyam gibi, her nefesi bir mucize. Yunus Emre daha beş aylık, henüz baba diyemiyor ama beni görünce gülmeye başlıyor, bana bu bile yeter. İlk ve hayatımdaki en mutlu Babalar Günüm bu..."

'Bilal'i 30 yıl bekledim'
Hüseyin Ekşi
Yıllardır bekledikleri sevinçli haberi 27 yıl sonra alan çift, çocuk sahibi olmak için uğraşan tüm anne ve baba adaylarına "İçinizdeki sesi dinleyin ve pes etmeyin, mutlaka bizim gibi mutlu sona ulaşırsınız," diyor. Hüseyin Eşki baba olmakla ilgili şunları söylüyor: 50 yaşındayım. Bilal kucağımdayken gelip seven, 'Dedesi misiniz?' diye soranlara gülüp geçiyorum. Babasıyım, bununla da övünüyorum. Çünkü ben Bilal'i tam 30 yıl bekledim. Onu kucağıma aldığım an dünyalar benim oldu. Hâlâ inanamıyorum. Geceleri uyanıp, rüya olmadığını görmek için onu seyrediyorum."

'Babalığımı sindire sindire yaşıyorum'
Selami Saraç
"50 yaşındayım. Ben Eylül'ü tam 20 yıl bekledim. Yıllarca tedavi gördük. Olmadı, olmadı, tam 'Artık bizden geçti,' derken Eylül'ü kucağıma aldım. Şimdi babalığımı sindire sindire yaşıyorum. Onu gördüğümde yaşadığım sevinci, hayatımda hiçbir zaman yaşamadım. Düşünüyorum da, bizi o kadar oyalamasalardı, şimdi çocuğum belki üniversite öğrencisi olacaktı. Ama hiç önemli değil, inanın. Her ne kadar beklemiş olursak olalım, en azından buna değdi. Eylül benim torunum değil, biricik kızım..."