Dünya bir garip oldu... "Göçmenler ülkesi" Amerika'da Cumhuriyetçi Parti'den Başkan aday adayı olan Donald Trump önce Latin Amerika'dan gelenlerin hepsinin mücrim olduğunu söylüyor... Son konuşmasında da "Müslümanların Amerika'ya gelmelerine izin vermeyelim" diyor...
Trump'ın Müslümanlara dönük nefret kusan konuşmalarını izlerken merak etmedim değil... Bu adam İstanbul'daki "Trump Towers"a adını verirken acaba İstanbul'u Vatikan'ın bir mahallesi mi zannediyordu? Ama sonra Amerikan basınındaki Trump'un sözü ile özü arasındaki çelişkileri irdeleyen makaleleri okuyunca, merakım giderildi.
Zengin Müslümanlar
Meğer Trump sözde "Müslümanları Amerika'ya sokmayalım" derken, özde "Sadece zengin Müslümanların Amerika'ya gelmelerine izin verelim" diyormuş. Çünkü kendisinin zengin Müslümanlarla milyar dolarlık işleri varmış.
Mesela Dubai'nin emlak krallarından Hüseyin Sajvani ile adeta kardeş gibiymiş. Geçen mayısta Dubai'ye gitmiş ve "Büyük bir insan" diyerek övdüğü Sajvani'ye konuk olmuş... Dubai'de yapılacak konutlar ve "Trump Golf Kulübü" projeleri üzerinde çalışmışlar.
Trump Towers
İstanbul'daki "Trump Towers" da, bu adamın adını verdiği Avrupa'daki ilk projesi değil miydi? O kulelerin açılışında Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan bu işbirliğini şöyle anlatmamış mıydı?
"- Yapımına 2007'de başladığımız ve inşaatı için 400 milyon dolar harcadığımız Trump Towers önündeki 39 katlı rezidans kulesi, arkasındaki 37 katlı ofis kulesi ve bunları birbirine bağlayan 5 + 2 katlı alışveriş, eğlence ve spor alanlarıyla büyük bir kompleks...
İstanbul'a da geldi
- Bu kompleksi düşünürken rezidans ve ofis kuleleri konseptinde özellikle işletmesinde dünyaca ünlü Trump Towers'tan lisans aldık. Avrupa'da bu lisansı ilk defa Trump Towers bize verdi. Donald Trump bu açılışa katılmayı çok arzu ediyordu ama maalesef yetişemedi. Yarın sabah gelecek ve kulelerin son halini görecek."
Trump gerçekten ertesi gün kızı İvanka ile İstanbul'a gelmiş ve kulelerde yapılan ikinci bir açılışla 4 Mayıs 2012'de alışveriş merkezini hizmete sokmuştu.
Bu tür adamların Amerika'da başkan adayı olmaları gerçekten üzücü... Nefret söylemlerini ve yabancı düşmanlığını Amerika gibi çok sesli ve çok milletli bir toplumun siyasetine musallat etmeleri trajik bir durum değil mi?
