Javari Nehri, Amazon ormanlarının derinliklerine doğru akarak Brezilya ve Peru'yu ikiye bölüyor. Su yolu boyunca insan yaşamına dair tek işaret, Peru tarafında ara sıra görülen tekne veya iskelelerdir. Brezilya kıyısındaki hükümet tabelaları, buranın Javari Vadisi Yerli halklarının toprakları olduğu konusunda uyarıyor; bu bölge, dünyadaki izole edilmiş Yerli halkların en yüksek yoğunluğuna ev sahipliği yapıyor. Dışarıdan gelenlerin girmesi yasak olan bu alana ilgi ise oldukça fazla.
Neredeyse Portekiz büyüklüğünde ve el değmemiş bir orman olan koruma alanında yaklaşık 6.000 kişinin yaşadığı biliniyor. Ancak bu sayı yalnızca dış dünyayla bağlantı kuran yedi kabilenin üyelerini kapsıyor.
Javari Nehri'nin yukarısında bulunan São Luís köyü,Kanamari kabilesinin 200 yerlisine ev sahipliği yapıyor.
Bu kabilede yaşayanlar ormanlarına yapılan saldırılardan endişe duyuyor, topraklarını ve yaşam tarzlarını savunmak için giderek daha fazla yeni yol arıyorlar.
Şef Mauro, "Eskiden topraklarımızdan odun çalan yalnızca birkaç yasadışı işgalci, balıkçı ve ağaç kesici vardı" diyor. "Artık her geçen gün daha da fazlalar."
Kanamari için orman, onların her şeyi sağlayan yuvaları. Ağaç kesme ve diğer doğal kaynak çıkarma, bu kabilenin sağlığını ve kendi geçim kaynaklarını tehdit ediyor.
Kanamari kabilesi ise diğer yerli gruplarla birlikte devriyeler düzenlemek ve kanun dışı ağaç kesenlere karşı geri püskürtmek için güçlerini birleştirdi.
Şef Mauro, "Eskiden dışarıdan gelip toplayanların odunlara el koyardık ama artık sayıca geldikleri için korkmaya başladık" diyor.
Şef Mauro'nun 20 yaşındaki yeğeni João Kanamari, devriyeleri cep telefonuyla belgeliyor ve bilgileri sosyal medyada paylaşıyor.
João, "Bize yardım edebilmeleri için dünyanın bizi görmesini istiyoruz" diyor. "Biz burada, bu tehlikeli sularda, sadece kendimiz için değil, aynı zamanda sizin için de bölgemizde devriye geziyoruz. Amazon bizim yuvamızdır. Biz o olmadan hayatta kalamayız."
