Annesinin kaybetmenin acısıyla sarsılan şarkıcı Tanyeli'nin oğlu Taylan, sosyal medya hesabında duygusal bir paylaşıma imza attı. Taylan, yazdığı notla gözleri doldurdu...
Ünlü şarkıcının hayatını kaybetmesiyle oğlu Taylan da zor günlerden geçmişti.
Zaman zaman sosyal medya hesabında annesiyle ilgili paylaşımlara yer veren Taylan, yeni bir hikaye yayınlayarak gözleri doldurdu.
Annesi Tanyeli'nin güldüğü bir fotoğraf karesini paylaşan Taylan, "Gülüşüne kurban be" notunu düştü. Taylan, yayınladığı hikayesiyle takipçilerinden birçok beğeni ve yorum aldı.
Bu tedavi sürecinde Tanyeli'nin en büyük destekçisi yine eşi İlker Sünneli olmuştu.
Öte yandan Tanyeli'nin eşi İlker Sünneli de hayat arkadaşının yaşamını yitirmesiyle adeta yıkılmıştı.
"EVLİLİĞİMİZİN 12. YILI BİTTİ"
Eşinin vefatının ardından sarsılan İlker Sünneli, geçen günlerde de 12. evlilik yıl dönümlerini duygusal bir paylaşımla kutlamıştı.
Sünneli, eşinin ve sevdiklerinin de olduğu bir fotoğrafı yayınlayıp, ''Bugün evliliğimizin 12. yılı bitti canımın için. Cennet mekanında, rabbim sana en güzelliklerinden nasip etsin. Seni seviyorum güneşin kızı'' notunu düşmüştü.
"SİZ SADECE FRAGMANI İZLEDİNİZ"
Acısı dinmeyen Tanyeli'nin eşi İlker Sünneli, eşinin yaşadığı sıkıntı dolu günleri anlatmıştı.
"İNSAN DIŞI BİR MÜCADELE VERDİK"
El ele verdik ama dediğim gibi belki 6 belki 7 aylık bir süremiz vardı. Biz birbirimizin sevgisiyle beraber el ele tutuşarak iki buçuk sene mücadele verdik. İnsan dışı bir mücadele. Hani siz sadece fragmanları izlediniz. Bu inanılmaz bir süreydi. Nurlar içinde yatsın." ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan İlker Sünnili geçen günlerde Nişantaşı görüntülendi. Sünnili, "Maalesef kolay değil. Kendine gelebilmek çok zor. Sizler normal hayat yaşıyorsunuz ama benim kafamda üzüntüler oluyor, zor. Normale dönmeye çalışıyorum ama kolay değil. Sevgi ve bağımız çok büyüktü, birden normal hayata dönmek kolay değil açıkçası" demişti.
Sünnili, "Mezarlık ziyaretine gidiyor musunuz?" sorusuna, "Bodrum'a defnettik. Özledim zaman gidiyorum. Her zaman kalbimde zaten, ruhu hep yanımda... Sevgi ne kadar büyük olursa bir şekilde yanında hissediyorsunuz. Mümkün olduğu kadar tutunacak dalımız olmuyor. Çok özlüyorum" yanıtını vermişti.
ABİSİNİ DE KANSER NEDENİYLE KAYBETTİ
2023 yılının mayıs ayında pankreas kanseri nedeniyle tedavi görmeye başlayan Tanyeli, aynı yıl 29 Eylül 2023'te abisini de kanser nedeniyle kaybetti.
"NE OLUR BU İLLETE ÇARE BULSUNLAR"
En büyük tesellilerinin annesinin hastalık nedeniyle çok acı çekmeden yaşamını yitirmesi olduğunu söyleyen Tanyeli, "Doktorlara yalvarıyorum ne olur, insanların hiç beklemediği bir anda kapısını çalan bu illet hastalığa bir çare bulsunlar. Annem tedavi görüp İstanbul'dan Bodrum'a gelirken Bursa yakınlarında eşimin memleketinde yaşamını yitirdi. Ayrıca bu mübarek ayda yine mübarek Cuma gününde yaşamını yitirdi. Acımız tarifsiz ama bu günler insanın acısını biraz hafifletiyor. Annem gülümseyerek yaşama veda etti. Bugün yanımda olan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum" demişti.
SON MESAJI 27 ŞUBAT'TAYDI
Tanyeli, 27 Şubat'ta yayınladığı son mesajına, "Hepinize hayırlı geceler, beni merak edenler ve yorumlarınızla Endişelenmişsiniz yorumlarınızdan bunu anlıyorum ve üstümde yük. Hastanedeyim Allah nasip ederse bugün yarın taburcu olacağım inşallah. Genelde tedavi için aldığım ilaçlar uyku yapıyor ve uyuyorum. Mesajlara cevap verebilecek durumda olmuyorum. Hakkınızı helal edin, ağrım çok ve öyle tek tek yazacak, konuşacak gücüm olmuyor. Allah'a emanet olun bana en güzel hediye dualarınız." notunu düşmüştü.
"ŞİKAYETLE DEĞİL, ŞÜKÜRLE"
Genç yaşta ölümü herkesi yasa boğan Tanyeli, hastalığını bu sözlerle anlatmıştı:
54 yaşında hayata gözlerini yuman ünlü üsüm, "Yaşanmışlık ve tecrübenin bana öğrettiği şey şansıma odaklanmam. Hayat o kadar güzel ki. Bu rahatsızlık bile başka türlü bir hediye. 'Aaa deli mi bu kadın ne biçim düşünüyor diyorlar.' Hayır böyle görüyorum. Benim yolculuğum bu. Çılgın diyebilirler ama. Bu bir farkındalık için geldi bu da. Savaş diye bir şey yok tevekkül. Kabul ediyorum, kendisini çok iyi ağırladım ama çok yayılmasını istemedim. O da çok mucizevi bir şekilde yayılmadı. Neden olumlu bakmak, endişelerden özgünleşmek varken stres yapayım. Bu hiç bir yere götürmez. Şikayetle değil, şükürle." demişti.
TANYELİ'NİN ACILARLA DOLU HAYAT HİKAYESİ...
Asıl adı Öznur Kral olan Tanyeli, 1972 İzmir doğumlu olan Tanyeli'nin hayatı hep mücadeleyle geçti. Henüz iki yaşındayken anne ve babası boşandı. Tanyeli çocukluk yıllarını Çocuk Esirgeme Kurumu'nda geçirmek zorunda kaldı.
Anne ve babası, teyze çocukları olan Tanyeli'nin ailesi henüz iki yaşındayken dağıldı. Çocukluk yıllarını Çocuk Esirgeme Kurumu'nda geçirmek zorunda kalan Tanyeli'nin hayatla mücadelesi erken yaşlarda başladı.
BAKIMSIZLIKTAN VEREM OLDU
Bakımsızlıktan verem olan Tanyeli, 'Annem ile babam boşanınca bana ve kardeşlerime bakıcı bir kadın bakmış. Ancak bizleri arayan soran olmadığı gibi, para gönderen de olmadı. Kadın, biz üç kardeşi alıp, İzmir'deki Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakmış. Çok uzun süre kardeşlerimle orada kaldım. O günleri hatırlamak bile istemiyorum. Çünkü o günlere ait aklıma gelen tek şey, soğuk bir odada açım diye ağlamam. Beş yaşındayken bakımsızlıktan verem oldum. Bir sabah öksürerek uyandım ve ağzımdan kan boşalınca apar topar devlet hastanesine yatırıldım. 1.5 yıl bu hastanede kaldım. Hastalık ve hastane dönemlerine ait bildiğim tek şey hemşireye 'anne' dediğim.' demişti.
BABAM AYAKLARIMDAN ASIP, DÖVERDİ
Ünlü oryantal, ailesinden şiddet gördü, darbedildi...
'Hastaneden çıktıktan sonra hep dışlandım. Önce anneannemin, sonra babaannemin, teyzemin yanında kalmaya başladım. Hepsi, 'Ben bakamam' dediği için arada sürüklenip duruyordum. Bu durum babam askerden gelip yeniden evleninceye kadar böyle sürdü. Bu kez üvey anne eziyeti başladı. Üvey annem, babama kızdığı için beni ve kardeşlerimi her gün döverdi. Babam da çalışmadığı için kuru ekmeği ıslatıp, üzerine toz şeker ekip yerdik. Babam, bize resmen işkence yapardı. Kardeşlerim ve ben çok ağır şeyler yaşadık. Diyelim ki sokaktan eve biraz geç geldik. Hemen kapının eşiğine iki tane çivi çakar, başımız aşağı gelecek şekilde ayaklarımızdan iple sallandırır, tabanlarımız şişene kadar vururdu. Sonra da acı çekmemiz için tuzlu su hazırlar, ayaklarımızı bu suyun içine sokardı. Hiç unutmuyorum Rum yalısında oturuyoruz, bu yalının da kileri vardı. İçeride dana burnu dediğimiz böcekler gezerdi. Bizleri sabaha kadar orada bırakırdı. Yine bir gün attığı dayaktan burnum kırıldı. Bir gün de 12, 13 yaşındayım. Makarna yaptım. Makarna iyi pişmediği için, babam tencereyi başımdan aşağı geçirmişti. Her tarafım yanık içindeydi. O halimle bile dayak yiyordum.'
ÇOCUK YAŞTA EVLENDİ
Yıllar geçti ama Tanyeli'nin acı kaderi değişmedi. İlk evliliğini henüz 14 yaşındayken Yusuf Uğur Sadıkoğlu'yla yaptı. 15 yaşındayken oğlu Taylan'ı dünyaya getirdi.
Maddi zorluklar yaşayan Tanyeli, çalışma hayatına atıldı. '15 yaşında İzmir Alsancak'ta bir mağazada çalışıyordum. Gecekonduda oturuyorduk. Tuvaleti bile dışarıdaydı. Oğluma mama almak zorundaydım. Anneannem bakardı Taylan'a, ben de gündüz çalışmaya giderdim. Teyzem de İzmir'de bu camiaya kostüm diken biriydi o bana, 'anneni herkes tanıyor git dans et' dedi. Burası gündüz kadın matinesiydi. Orada dans ettim'
Tanyeli'nin küçük yaşta yaptığı evliliği uzun sürmedi 19 ayın sonunda Sadıkoğlu ile yollarını ayırdı.
İZMİR'DEN İSTANBUL'A UZANAN BİR YOL
Dansıyla dikkatleri üzerine çeken oryantal, İzmir'den İstanbul'a geldi ve asıl yükselişi burada başladı; "İstanbul'a gidersem daha geniş kitlelere ulaşabileceğim söylendi. Ünlülerin menajeri 'Ziya Akel ve Orhan Alkan' dediler. Adresi istedim ve gittim. 17 yaşındaydım. Her gün gidiyordum o ofise. Bana bir tane iş verseler ne kadar iyi olduğumu göreceklerdi. 1-2 ay kimse görmedi beni. Bir gün orada ofis işlerini yapan Ali'ye telefon geldi. 'Prenses Margaret'e dans edecek oryantal seçmeleri olacak ona git' dedi. Sevgili Ayşegül o gün beni seçti. Dans ettim ertesi gün bütün gazeteler beni yazdı"
DANS YARIŞMASI DÖNÜM NOKTASI OLDU
Kıvrak figürleriyle ön plana çıkan Tanyeli, seçildiği o günden şöyle bahsediyor; "Orada çok güzel giyinen oryantaller vardı. Benim belimde şal bile yoktu, param da yoktu. Afrikalı gibi kemiklerim sayılıyordu. Bana gelince sıra hep arkaya geçiyordum. Tam çıktım, 'çok özür dilerim şalımı arabada unutmuşum' dedim, araba nerde otobüsle gitmiştim ama içeriden şal getirdiler. Diğerlerinden farklıydı dansım. Hint figürlerine çok çalışırdım. O ruhumdaki hikaye beden dilime geçmişti. Öyle hayatım değişti"