İsrail zulmü altındaki Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana çoğunluğu kadın ve çocuk 45 binden fazla insan katledildi. Dün Galata Köprüsü'nden başlayan yürüyüş insanlığın sesini dünyaya haykırdı. İşte yürüyüşe katılan Yüksel Aytuğ'un o dikkat çeken yazısı!
Bir gece önce ailemle evimde kutladım yeni yılın gelişini ama geçen yıl olduğu gibi bir yanım hüzün doluydu. Oradaki kuru ekmeğe muhtaç, yağmur birikintilerinden su içen çocukları düşündükçe her lokma ayrı bir yumru olup tıkadı boğazımı.
Yılbaşı gecesinde kızıma ne kadar şanslı olduğunu, verdiği nimetler için Allah'a şükretmesi gerektiğini, bu gece üzerine yağmur yağmadan yumuşacık yatağında uyuyacağı için ne kadar dua etse az olduğunu söyleyip durdum.
Ertesi gün sabah ezanıyla kalkıp, kanayan vicdanımın acısını az da olsa hafifletmek, yanan yüreğimi soğutabilmek ve hepsinden önemlisi insan olduğumu hatırlamak, hatırlatmak için Eminönü'ne doğru düştüm yollara...
Yine mahşerin provası gibiydi Eminönü, Sirkeci, Karaköy, Galata Köprüsü... Ruhlar ayaktaydı. Vicdanlar ayaktaydı. Adaletsizliğe isyan eden yürekler ayaktaydı. Tıpkı mahşerde olduğu gibi sınandığımı hissettim. Boynuma doladığım kefiye beni Filistinli yapmaya, o acıları yaşatmaya yetmezdi elbette. Yine de onları unutmadığımı en azından "kendime" göstermiştim ya, bu bile yeterdi bana...
Geçen yıl da yılın ilk günü oradaydım. Gazze'nin mazlumları adına isyan etmek, dünyaya bu büyük vicdansızlığı haykırmak için.