Ünlü oyuncu Burak Hakkı konuk olduğu 'Biz Bize' programına konuk olarak samimi açıklamalarda bulundu.
"Çalışmadığım dönemlerimde Gelibolu'da vakit geçiriyorum. Ceviz bahçesi, meyve ağaçları ve hayvanlarımla vakit geçiriyorum. Traktöre biniyordum artık az biniyorum. Devrildim çünkü tehlikeli. Toprakla ilişkim hobi olarak başladı. Gelibolu'da 20 dönüm arazim var. 800 kadar ceviz ağacı diktim. 50-60 meyve ağacım var. Bakımları sulaması ile ilgileniyorum. Ağaç çok olunca artık ticaretini de yapıyorum. Anne babamın yazlığı vardı orada.
"HER KAFADAN BİR SES ÇIKAR"
Öncesinde hiç ilgim yoktu ama bir anda içime bir şey doğdu, hayal kurdum ve her şeyi gerçekleştirdim. İlk başta 'Burada bir şey bitmez, ceviz olmaz zeytin ek' dediler. Her kafadan bir ses çıkar böyle işlerde bilirsiniz. Kendi bildiklerimi uygularım. Her şeyi bıraktı köye yerleşti diye bir yanlış algı var. Öyle bir şey yok. İstanbul'a 3 saat uzaklıktayım her şeyi ona göre ayarlıyorum.
"DOĞADA HUZUR BULUYORUM"
Doğal yaşam içinde olmayı seviyorum. Huzur buluyorum ama bazen de isyan ediyorum. Bozcaada'ya geçmeden bana uğruyor herkes. Çok sürprizli misafirlerim oluyor. Geçenlerde Hüseyin Avni Danyal gelmişti. Yönetmen Andaç Haznedaroğlu, eski manken arkadaşlarım geldi, güzel vakitler geçiriyoruz. İnsan ağırlamayı kalabalıkları seviyorum. Oğlum Rüzgar liseden mezun oldu. 17 yaşında kocaman oldu. Ekrana hiç ilgisi olmadı. Fotoğraf çektirmeyi bile sevmiyor.
"BİRKAÇ DİZİYİ REDDETTİĞİM İÇİN PİŞMANIM"
Farklı hedefleri var. Düzgün yetiştirmeye çalıştık. Hayvansever, insanlarla arası iyi, duygusal bir çocuk. Kadın yönetmenlerle çalıştığımda başarılı olduğumu hissettim. Dudaktan Kalbe'den sonra çok güzel teklifler geldi ama ben reddettim. Kült olmuş birkaç diziyi reddettiğim için pişmanım açıkçası. O an verdiğim karar benim için doğruydu ama sonradan o işler çok tuttu. Geçen yıl da İspanyollardan bir teklif geldi. La Casa De Papel dizisinin yapımcılarının yeni işinde rol aldım.
Başrolünde İlker Kaleli'nin oynadığı bir işti. Madrid'te de çekimler vardı ama uçak fobim olduğu için gitmedim İstanbul'da hallettik. Sonra bir dijital platforma bir dizi yaptım. Antalya Film Festivali'nde otelde kalırken saunada Adrian Brody ile tanıştık. Festival boyunca iyi arkadaşlık ettik. Milli takım düzeyinde tavla oyuncusuyum. Belli ülkelerde turnuvalarımız oluyor. 30 yıldır oynuyorum. 3-4 yıldır uluslararası turnuvalara katılıyorum. Derecelerim var.
Son iki sene İstanbul şampiyonu oldum. Sema ile ilişkimiz gayet iyi. Hayat denge meselesi. Alma verme dengesini iyi tutturmak lazım. Bir de neşemizi hiç kaybetmememiz lazım. Sosyalleşmek çok önemli. Bizde oyunculuğa ilk Kenan başlamıştı (İmirzalıoğlu) Deli Yürek dizisiyle. O bize cesaret verdi. Oyunculuk konusunda mankenlere ön ayak oldu. Kıvanç Tatlıtuğ çok başarılı, çok gurur duyuyorum onunla. İnanılmaz bir oyuncu.
"YUNANİSTAN MACERAM DELİCE BİR İŞTİ"
Yunanistan'da 2 yıl yaşadım. Sinema filmi teklifi gelmişti. Atina'ya davet ettiler. Konuşmak için gittiğimde önce tiyatromuz var, onu yapalım sonra film çekeceğiz dediler. Yunancam yok tiyatro yapamam dedim ama sen hazır olana kadar bekleyeceğiz deyip ikna ettiler. Kendimi zorlamayı seviyorum.
Yunanca sahneye çıktım. Çok delice bir işti. Oyun çok başarılı oldu. Tiyatroya çok ilgi gösteriyorlar. Sinema o kadar gelişmediği için haftada 3 gün tiyatroya gidiyorlar. O bitince film teklifi geldi. Çekimler bitince dizi teklifi geldi 'Köprü diye, çok güzel dizi çektik.
"AJDA PEKKAN'IN ÖVGÜSÜ ÇOK DEĞERLİYDİ"
Ajda Pekkan benim en sevdiğim, beğendiğim sanatçılardan biridir. Onun hayranıyım. Mersin'de sunuculuk yapıyordum. Kendisi de sahne alacakmış orada. Karşılaştık, 'Seni çok beğeniyorum, sana hayranım' dedi. Yer Gök Aşk dizisinde oynuyordum o dönem. 'Seni beğenerek izliyorum' dedi. İnanamadım, gurur duydum.
Kenanlar'ın, Kıvançlar'ın olduğu bir sohbet grubumuz var. Hala görüşüyoruz. Bizim zamanımızda hiyerarşi vardı. Hiç kıskançlık olmadı. Hepimizin eğitimi çok iyiydi. Üniversite mezunuydu herkes. Çatal bıçak tutma eğitimi bile aldık.
Ben diğer arkadaşlara oranla daha geç başladım oyunculuğa. Rahmetli Türker İnanoğlu ilk işimde Zehirli Çiçek'in dördüncü bölümünde beni yanına çağırdı ve "Eğitimlerini tamamla, kendini geliştir.
Türkiye yeni oyuncu kazanacak" diye nasihat verdi. Ben de yolumu ona göre çizdim. Eğitimlerimi aldım ve bugünlere kadar geldim."
BÜLENT ERSOY SAYESİNDE KENDİME GÜVENDİM
İlkokul öğretmenim keşfetmişti beni. İzmir'de bir kanalda yaşımın üstünde çok zor bir eseri söylemiştim. Program bitti. Kanala bir telefon geldi. Bülent Ersoy aradı. Beni telefona istedi. 'Yavrum kesinlikle müziği bırakmayacaksın, bu senin mesleğin olacak.' dedi. Bu sözleri beni adeta kamçıladı, kendime güvenimi artırdı. İyi ki denk gelmiş ve bu benim kaderim diye konuştum. Onunla bir araya gelmeyi, bu anıyı paylaşmayı çok isterim.
Ana branşım Türk Müziği. 11 yaşında başladım eğitimime. Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuvarı'ndan mezun oldum. İstanbul'a yüksek lisans için geldim. Ailem çok destekledi.