3 bin 800 TL verip kapıda kaldılar, 30 bin TL ödeyenler bile konsere giremedi! Justin Timberlake İstanbul'da sahneye geç çıktı, organizasyon şirketi ise suçu terör tehdidine attı. Peki gerçekten tehdit mi vardı, yoksa büyük bir skandal mı örtülmeye çalışılıyor? Ayrıntılar Mevlüt Tezel'in yazısında...
Önceki akşam İstanbul-İTÜ Stadyumu'nda düzenlenen Justin Timberlake konserine girişte büyük bir izdiham yaşandı, insanlar saatlerce kapıda sıra bekledi.
En düşük bilet fiyatı 3 bin 800'lerde seyrederken, 30 bin TL'ye kadar çıkan konserde bileti olduğu halde birçok insan içeriye geç girebildi.
Binlerce kişi içeri giremediği için Timberlake de konsere geç çıktı ve sahnede "Çok fazla insanın sırada beklediğini duydum, herkesin içeri girdiğinden emin olmam gerekiyordu. Gecikme için özür dilerim" demek zorunda kaldı.
Timberlake konserde dördüncü şarkısını seslendirdiği sırada bile konsere gecikmeli girenler oldu.
Konserin organizasyon şirketi BrandUnion ise yaşanan aksaklıkların terör tehdidi nedeniyle olduğunu açıkladı:
"Justin Timberlake konseri öncesi birçok grup terör saldırısı bildirgesi yayımlamıştır.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen başarılı ve özverili çalışmalar neticesinde, olası bir terör tehdidi etkisiz hale getirilmiş, konser alanı en üst düzey güvenlik önlemleriyle korunmuştur...
Etkinlik girişinde yaşanan yoğunluk ve zaman zaman oluşan gecikmeler, tamamen bu önleyici ve koruyucu tedbirlerin bir sonucudur."
Terör tehdidi bu kadar ciddiyse normalde konserin iptal edilmesi gerekmez miydi?
Eğer olası terör saldırısını engellediyse seyircilerin bu yorumlarına ne demeli:
"İçeriye arama yapılmadan girdik. İzdihamda biletsiz kişiler de içeri girdi"
"İki buçuk saat kuyrukta bekleyerek J.T.'nin performansını kaçırdığıma mı üzüleyim? 11 bin liraya aldığım biletle rezil olmama mı, yoksa konseri zar zor dev ekrandan izlememe mi?"
"İstanbul'dan bir Justin Timberlake geçti.. Ben de bedava izledim"
"Selam, beleşe Timberlake konseri izledim"
İnanılmaz kötü bir organizasyon. 1.5-2 saat sıra bekledikten sonra herkesi bilet kontrol etmeden içeri aldılar. Justin sahnede Mirrors söylerken biz yetişmek için koşuyorduk. Resmen paranla rezil olmak bu kesinlikle."
"Güvenlik kontrolü neredeyse yoktu. Biletlere bakılmaması birçok insanın konsere kaçak göçek, biletsiz girmesiyle sonuçlandı"
Birbirine tamamen zıt farklı yönde açıklamalar! Peki, kim doğruyu söylüyor?
Terör saldırısı tehdidi varsa konsere gidenlerin iddia ettiği gibi insanlar güvenlik kontrolünden geçmeden içeri alınır mı?
Biletsiz izleyiciler içeri nasıl girer?
BrandUnion, konserde yaşanan aksaklık için oluşan büyük tepkiye karşılık olmayan bir terör tehdidini bahane göstermemiştir herhalde!
Eğer böyle bir yalan ortaya atıldıysa, bu daha büyük skandal olur!
***
KÖTÜ NİYETLİLERİN İŞİNE YARAYABİLİR!
Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu, e-Devlet sistemiyle entegre edilerek vatandaşların kullanımına açıldı.
1 Ocak 2025'ten bu yana kamu kurumlarının erişimine sunulan platform, artık kontrollü erişimle bireysel kullanıcılara ve özel sektöre de açık.
Arsa almak isteyen vatandaşlar artık e-Devlet üzerinden arsanın konumunu girerek, elektrik, su gibi altyapı hizmetlerinin durumunu...
Ev almak isteyenler mahallenin yeşil alanlarını, parklarını, ulaşım altyapısını harita üzerinde öğrenebilecek.
Platform, 630 farklı coğrafi veri katmanına erişim sağlayan Coğrafi Veri Talep Portalı ile birlikte çalışıyor.
Kullanıcılar, adres ve idari birimlerden kadastro verilerine, bina bilgilerinden ulaştırma, enerji, altyapı ağlarına, imar planlarını, su kaynaklarını, hatta toprak türünü bile görüntüleyebiliyor.
Platformda ayrıca deprem riski, heyelan alanları, dere yatakları gibi kritik coğrafi bilgiler, kamu projelerinde kullanılmak üzere kolay erişilebilir hale getirilmiş durumda.
Platform o kadar detaylı ki, kötü niyetli insanlar ve terör örgütlerinin bile işine yarayabilir!
Daha önce de coğrafi ve altyapı verilerimizi bu kadar detaylı şekilde internete taşımanın riskli olabileceğini yazmıştım.
Haberde yer alan verilerin "Kontrollü erişimle bireysel kullanıcılara ve özel sektöre de açıldı" bilgisi umarım lafta kalmaz!
***
DİLENCİLİK YASAKLANDI
İtalya'nın gözde turistik beldesi Portofino'da dilencilik tamamen yasaklandı.
Ülkedeki yoksullukla mücadele dernekleri ise bu kararın hukuka aykırı olduğunu, 'rahatsızlık vermeyen dilenciliğe' izin verilmesi gerektiğini açıkladılar.
Elbette bir insan gerçekten ihtiyacı varsa dilenebilir.
Yiyecek istemek suç olmamalı!
Ama Türkiye'de cebinden on binlerce lira para, evinde tapuları, bankada yüklü hesapları, kasalarda altınları çıkan dilencileri düşününce dilenciliğin yasaklanması bana da mantıklı geliyor.
Dilencilik yaptığı yerden lüks arabasıyla ayrılanlar bile var!
Bu dilencilik değil dolandırıcılık.
Eğer ihtiyacı olmadığı halde dilencilik yapanlara hapis cezası verilse ortada sorun kalmaz!
***
KEDİ TÜYÜNDEN DEĞİLMİŞ!
Geçtiğimiz günlerde O.D. isimli 65 yaşındaki bir vatandaşın kedi tüyü yuttuğu ve akciğere yerleşen tüy yüzünden öldüğü yönünde birçok sitede haberler çıkmıştı.
Ben de bu köşede kedi tüyünün oluşturduğu sağlık riskleri ve alınabilecek önlemleri yazdım.
Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Alemdar, O.D.'nin vefat sebebinin kedi tüyü olmadığını, hastanın akciğerlerindeki kanser tutulumu olduğunu açıkladı.
Muhabir, ya ölen kişinin birçok hayvana bakmasından yola çıkarak kedi tüyünün neden olduğuna dair duyum aldı ya da ilgi çekmesi için yalan uydurdu.
Ancak O.D. kedi tüyünden ölmedi diye kedi tüyü zararsızdır diye algı oluşturmak da doğru değil.
Nitekim Prof. Dr. Aziz Öğütlü, evcil hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve 'zoonotik hastalıklar' olarak adlandırılan bazı enfeksiyonların gerekli önlemler alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini açıkladı.
