Dünyaca ünlü şarkıcı Miley Cyrus, vücudunda yaklaşık 70 tane dövmesini bulunduğunu belirtti. Bir röportaj veren Cyrus, bu röportajında yaptırdığı dövmelerden pişman olduğunu açıklayarak hayranlarını şaşırttı.
Dünyaca ünlü şarkıcı Miley Cyrus, sık sık özel yaşantısında yaşadığı problemlerle gündem oluyor. Ancak ünlü şarkıcı bu kez verdiği bir röportajla gündemde yer aldı.
EN BÜYÜK PİŞMANLIĞINI AÇIKLADI
Bir gazeteye röportaj veren Miley Cyrus, hayatındaki en büyük pişmanlığından bahsetti.
'KEŞKE YAPTIRMASAYDIM'
Vücudunda yaklaşık 70 dövmesi bulunan Cyrus, 'keşke yaptırmasaydım' dediği bir dönem yaşıyor.
"YÜZDE 80"
Cyrus, "Yaptığım ve hala pişman olduğum bir hata var: dövmelerimin yaklaşık yüzde 80'i" ifadelerini kullandı.
İşte dünyaca ünlü isimlerin değişimleri...
ABD'li oyuncu Candace Cameron Bure, "Candace Cameron Bure Podcast"in 11. sezon açılış bölümünde yıllardır yaşadığı yeme bozukluğu ve beden algısı sorunlarını ilk kez bu kadar açık dile getirdi. 49 yaşındaki ünlü oyuncu, ergenliğinde başlayan bulimia nervoza ile verdiği mücadelenin halen sürdüğünü söyledi.
"Yeme bozukluğu geçmişim 18 yaşında başladı," diyen Bure, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:
"Bu bende tıkınırcasına yeme ve ardından kusma davranışıyla başladı. Ben bir bulimiğim. Bunu bugün yapmasam da zihinsel olarak o düşünceler hâlâ bende."
Oyuncu, bu düşüncelerle başa çıkabilmek için yıllar içinde pek çok araç ve yöntem öğrendiğini, ancak bu durumun tamamen yok olmadığını ifade etti.
Candace Cameron Bure, "Full House" dizisinin finalinden sonra eşi Valeri Bure ile Montreal'e taşınmıştı. O dönemde eşi Valeri'nin profesyonel buz hokeyi kariyerine destek olan oyuncu, bu süreçte yeme bozukluğunun daha da derinleştiğini anlattı.
Ancak Bure, 29 yıllık eşi Valeri'nin desteğini överek, "Bu süreçte yanımda olması, ruh sağlığım açısından inanılmaz önemliydi," dedi.
Candace Cameron Bure, Hollywood'da çocuk yaşta ünlü olmanın kendisinde kalıcı bir beden algısı baskısı yarattığını söyledi.
"Evde herkes diyet yapıyordu. Annem, ablalarım ve ben... 'Kilo ver' denmedi belki ama 'Bu önlem, sağlıklı olmak için' denildi. Bu da beni şekillendirdi," diyerek aile yapısının da etkili olduğunu ifade etti.
Oyuncu, çocukluğunda kamera karşısında vücudunu sürekli kıyasladığını, "Normal bir 12 yaşındaydım ama diğer çocuk oyunculara göre daha tombuldum," sözleriyle anlattı. Bure'nin ailesi, sektörden gelen olası eleştirilerin önüne geçmek için proaktif davransa da, bu yaklaşım onun beden algısında kalıcı izler bıraktı.
Bure, yaşadığı yeme bozukluğu süreci geçmişte kalmış olsa da dış dünyanın hâlâ onu fiziksel görünümüyle değerlendirdiğini belirtti.
"Bugün bile bana en çok söylenen şey 'Ne kadar zayıfsın' ya da 'TV'de daha kilolu görünüyorsun' oluyor. Bu sözler tekrarlanıp durduğunda insan kendine başka bir gözle bakmaya başlıyor."
Tüm bu kişisel zorluklara rağmen Candace Cameron Bure, günümüz toplumunun beden çeşitliliğini daha çok kabul ettiğini ve bu durumun kendisini umutlandırdığını söyledi:
"Bugünün medya dili 80'ler ve 90'lara göre çok daha kapsayıcı. Beden olumlaması, sağlıklı yaşam ve farklı beden tiplerine saygı üzerine güzel mesajlar veriliyor."
Candace Cameron Bure, yeme bozukluğu ile mücadele eden pek çok kişinin benzer duygular yaşadığını belirterek, bu konuların daha çok konuşulmasının önemli olduğunu vurguladı:
"Bu duygularla yaşamak zor olabilir ama yalnız değiliz. Bu konuda konuşmak iyileştirici."
YALAN RÜZGARI'NIN İFLAH OLMAZ KÖTÜ ADAMI VİCTOR! ERİC BRAEDEN'IN 84 YAŞINDA OLDUĞUNA KİMSE İNANAMIYOR...
Pembe dizi tarihinin en ikonik karakterlerinden biri olan Victor Newman, Yalan Rüzgarı (The Young and the Restless) dizisinin izleyicilerinin hafızasına kazınmış bir figür. Ancak çok az kişi onun bu noktaya nasıl geldiğini ve aslında başlarda dizide yalnızca birkaç haftalık bir karakter olarak tasarlandığını biliyor!
Victor karakteri, 1980 yılında diziye sekiz ila on iki hafta sürecek geçici bir rol olarak dahil edildi. Yapımcı William J. Bell'in planı basitti: Victor, kötü bir eş olacaktı ve hikâyesi karısı tarafından öldürülerek sona erecekti.
Ancak Eric Braeden'ın etkileyici oyunculuğu tüm planları altüst etti. Braeden'ın "sesi, gücü ve içsel karizması" sayesinde karakter sadece hayatta kalmakla kalmadı, aynı zamanda dizinin başrolüne dönüştü.
Victor, sadece iş dünyasında acımasız bir iş adamı değil; aynı zamanda karmaşık ilişkileri ve aile içi dramalarıyla da dikkat çeken bir karakter. Nikki ile fırtınalı aşkı, çocukları Victoria, Nicholas ve Adam'la yaşadığı inişli çıkışlı ilişkiler; Ashley, Hope ve Sharon gibi karakterlerle olan tartışmalı yakınlıkları diziyi yıllarca sürükledi.
Onun alçak tonlu sesi, güç tutkusu ve gerektiğinde parayı bir silah gibi kullanması onu "sevmeyi sevdiğimiz kötü adam" hâline getirdi.
Gerçek hayatta Victor'u canlandıran Eric Braeden, 40 yılı aşkın süredir rolünü başarıyla sürdürüyor. Hollywood Walk of Fame'de yıldızı olan Braeden, Victor karakteri sayesinde sayısız ödül kazandı.
Şimdiye kadar kalp naklinden psikiyatrik kliniğe, hafıza kaybından iş imparatorluklarına uzanan hikâyesiyle Victor, tam anlamıyla gündüz kuşağının Don Kişot'u oldu!
Şimdiki yaşında hâlâ aktif olan Braeden'ın bu efsanevi karaktere kattığı derinlik ve güç, dizinin en unutulmaz figürlerinden biri olarak Victor'u ölümsüzleştirdi.
J.R., açgözlü, manipülatif ve çoğu zaman psikopat eğilimleriyle tanındı. İş dünyasında acımasızlığıyla rakiplerini rüşvet ve şantaj gibi sinsi taktiklerle alt etmeye çalışırken, özellikle düşmanı Cliff Barnes ile amansız bir rekabet içindeydi.
Ancak bu kötü adamın da insani yanları vardı; ailesine olan bağlılığı ve dizinin ilerleyen sezonlarındaki karmaşık, zaman zaman düşünceli halleri onun sadece bir "kötü" olmaktan öte bir karakter olduğunu gösterdi.
Larry Hagman ise J.R. karakterine hayat veren oyuncu olarak, televizyon tarihinin en sevilen "kötü adam"larından biri olarak anıldı. Hagman, 1950'lerden itibaren pek çok film ve dizide rol aldı. Ancak en büyük şöhretini J.R. Ewing ile yakaladı.