Hamilelikte aldığı kilolar hayatını ele geçirdi, aynaya baktığında kendini tanıyamadı… Doğumdan sonra 111 kiloya ulaşan genç anne, bir yıl boyunca ne yaptıysa zayıflayamadı. Ta ki attığı tek bir adım, onu 49 kilo verdiren inanılmaz bir dönüşümün ve bambaşka bir hayatın içine sürükleyene kadar.
Beş yıl önce Brianna Bernard birkaç lunge hareketinden fazlasını yapamıyor, egzersizin ortasında neredeyse yere yığılıyordu. Antrenörü, yüzü aşırı kızarıp fenalaşmasından endişe ettiği için onu kardiyo zamanı olmadığı hâlde fanlı sabit bisiklete bindirip serinlemesini sağlıyordu. O dönem Bernard'ın kilosu 111 kilogramdı. Bugün ise tartı 63 kiloyu gösteriyor. Peki bunu nasıl başardı? İşte viral olan çözümü...
Bu büyük dönüşüm, klasik ama sürdürülebilir bir yöntemle gerçekleşti. Bernard, bir yıl boyunca haftada üç gün antrenör Jason Burgoon ile çalıştı; beslenmesini sadeleştirdi, ağırlık antrenmanlarını hayatının merkezine aldı.
Yaklaşık 50 kilo vererek eklem ağrılarından kurtuldu, vücudunda belirgin kaslar oluştu. Ancak onun için asıl değişim zihinsel oldu. "Fiziksel dönüşüm gözle görülür ama asıl hayatımı değiştiren zihnimde olanlardı," diyor.
Daha önce ev egzersizleri, popüler fitness programları ve grup dersleri denemiş olsa da hiçbirini sürdürememişti. Bu kez fark yaratan unsur, yalnız olmadığını hissetmesi oldu. Bernard, aynı spor salonunda yaklaşık 59 kilo veren Dawn Bryant ile tanıştı ve bu yolculuğu birlikte yürüdüler. Sosyal medyadaki olumsuz yorumlarla başa çıkmayı, sürecin herkese anlatılmak zorunda olmadığını da bu sayede öğrendi.
Bugün hem bir anne hem de antrenör olan Bernard, oğluna aktif bir yaşamın önemini küçük yaşta aşılıyor. "Hareket etmenin neden önemli olduğunu konuşuyoruz," diyor.
Uzmanların ve Bernard'ın deneyimine göre kalıcı kilo vermenin ipuçları ise şöyle: Haftada birkaç gün düzenli ama gerçekçi egzersiz yapmak, kısa vadeli şok diyetlerden kaçınmak, gücü ve kas kütlesini artıran ağırlık çalışmalarına yer vermek ilk formülüydü.
Aynı zamanda beslenmeyi tamamen yasaklar üzerine değil denge üzerine kurmak ve en önemlisi süreci tek başına değil, destekleyici bir çevreyle yürütmek de önemli adımlar arasında yer alıyor.
Bernard'a göre başarı, mükemmel olmaktan değil, vazgeçmemekten geçiyor.
İNANILMAZ DEĞİŞİMİYLE İLHAM VEREN BİR DİĞER İSİM İSE LİZA OLDU!
Yaptığı paylaşımla milyonlara ulaşan Liza, yıllarca kilo vermeyi denediğini ancak her seferinde yarı yolda bıraktığını söylüyor.
Bir dönem girdiği her ortamda "odadaki en kilolu kişi" olduğunu ifade eden Liza, bol kıyafetlerin arkasına saklandığını ve duygusal yeme atakları yaşadığını anlatıyor. Değişimin ise bir sabah "Artık belim bile yok, bundan bıktım" demesiyle başladığını belirtiyor. Onun için asıl hedef estetikten çok, sağlıksız alışkanlıklarını kalıcı olarak değiştirmek olmuş.
Liza, kilo verme sürecinde kendisine rehber olan üç temel gerçeği açıkça paylaşıyor. İlki, açlıkla yüzleşmek. Kalori açığı oluşturmanın başta zorlayıcı olduğunu kabul eden Liza, bunun gerçek bir açlık değil, alışkanlıkların yarattığı bir his olduğunu vurguluyor. İkinci önemli nokta ise "alışkanlık istifleme" yöntemi.
Bir anda her şeyi değiştirmeye çalışmak yerine, tek bir sağlıklı alışkanlığı oturtup sonra yenisini eklemiş. İlk iki ay boyunca her gün en az 20 dakika yürümüş, ardından günlük adım sayısını 8 bine çıkarmış. Daha sonra evde egzersiz, erken uyku ve bol su tüketimini rutine eklemiş.
Üçüncü ve belki de en kritik ders ise beslenmeye odaklanmak. Liza'ya göre spor tek başına yeterli değil; asıl farkı yaratan, evde ne pişirdiğiniz ve vücudunuzu neyle beslediğiniz. Fast food'u büyük ölçüde bırakan Liza, spor salonuna ancak 45 kilo verdikten sonra gitmiş.
Bugün bir fitness koçu olan Liza Marie, kilo vermenin ani bir dönüşüm değil, her gün tekrar edilen küçük ama bilinçli seçimlerin sonucu olduğunu söyleyerek başkalarına ilham vermeyi sürdürüyor.
VERDİĞİ 23 KİLOYLA İLHAM OLAN BİR DİĞER KİŞİ: INZA!
Sosyal medyada içerik üreten Inza, verdiği 23 kiloyla hem görünümünü hem de genel sağlık durumunu önemli ölçüde iyileştiren isimlerden! İşte kilo kaybını korumak, aynı zamanda sağlığını ve genel iyilik halini desteklemek için bir gün boyunca tükettiği besinler...
KAHVALTIDA OMLET
Inza, kahvaltıda domates, yeşil biber ve soğanla hazırladığı omleti tercih ediyor.
Cleveland Clinic'e göre, protein açısından zengin yumurtalar aynı zamanda pek çok vitamini de önemli ölçüde içeriyor. Yumurtalar; göz sağlığını destekleyen A vitamini, sinir sistemi ve kan hücreleri için önemli olan B12 vitamini, antioksidan etkisiyle bilinen E vitamini ile birlikte folat ve lutein açısından da iyi bir kaynak olarak öne çıkıyor.
GÜNE BAŞLARKEN ÇAY
Inza, omletinin yanında bir bardak çay içerek güne başlıyor.
UCLA Health'e göre, ilave tatlandırıcı içermeyen siyah çay tüketimi kan şekeri seviyelerinin düşmesine yardımcı olabilir ve vücudun şekeri daha etkili bir şekilde düzenleme kapasitesini destekleyebilir.
Araştırmalar, siyah çayın hem normal hem de diyabet öncesi yetişkinlerde, yemeklerden hemen sonra kan şekeri seviyelerinin iyileşmesine katkı sağladığını da ortaya koyuyor.
PİRİNÇ VE MERCİMEK
Inza, öğle yemeğinde yüksek lif içeren mercimekle karıştırılmış pirinci tercih ediyor.
Diyetisyen Elyse Homan'a göre, lif tüketimi bağırsakların düzenli çalışmasını desteklerken aynı zamanda bağışıklık sisteminin korunmasında da kritik bir rol üstleniyor.
Elyse Homan, mercimek gibi lif açısından zengin besinlerin, sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürmeye önemli katkı sağladığını vurguluyor.
PROTEİN TOZU
Inza, antrenmanlarını protein tozu takviyeleriyle destekliyor.
"Protein, yemekten sonra artan tokluk ve tatmin duygusu söz konusu olduğunda paha biçilemezdir" diyor diyetisyen Annalise Pratt.
