Uzun ve sağlıklı bir hayat, herkesin ortak hayali olabilir. Ancak 100 yaşını geçmeyi başaran çok sınırlı insan bulunuyor. Bunlardan biri olan Japon Tomiko Itooka, yakın zamanda 116 yaşında hayatını kaybetti ve hayatının son aylarında dünyanın en yaşlı insanı olarak tanınmıştı. Hayattayken uzun yaşamasının sırrı olarak ise bu 2 yiyeceği paylaşmıştı.
Dünyanın en yaşlı insanı ünvanına sahip olan İspanyol Maria Branyas Morera, Ağustos ayında 117 yaşındayken hayatını kaybetmiş ve Tomiko, çok uzun yaşamının kısa bir bölümünde onun tahtına oturmuştu.
Itooka, Mayıs 1908'de doğmuş ve Hyogo Eyaleti, Ashiya'daki bir huzurevinde hayatını kaybetmişti; bu da 20. yüzyılın neredeyse tamamını yaşadığı ve 21. yüzyılın ilk çeyreğine ulaştığı anlamına geliyor.
Ashiya belediye başkanı tarafından yayınlanan bir açıklamada, geçen Pazar (29 Aralık) günü hayatını kaybettiği belirtilirken, "Bayan Itooka uzun yaşamı boyunca bize büyük cesaret ve umut verdi. Minnettarlığımı bir kez daha ifade etmek istiyorum." denildi.
1979 yılında 51 yıllık evliliğin ardından ölen eşi Kenji Itooka'dan ikisi kız, ikisi erkek olmak üzere dört çocuğu oldu.
Yaşlılığında bile tutkulu bir yürüyüşçüydü ve gençliğinde iki kez Ontake Dağı'na tırmanmıştı; geride bir oğlu, bir kızı ve beş torunu kaldı.
Uzun ömrünün sırrını ise muz yemesine ve süt içmesine bağlıyor.
Eğer 116 yaşına kadar yaşamak istiyorsanız, bunu denemek isteyebilirsiniz.
Itooka'dan 16 gün sonra doğan Inah Canabarro Lucas isimli Brezilyalı kadının artık dünyanın en yaşlı insanı olduğu düşünülüyor.
Birisi bu yaşa geldiğinde, bu kadar uzun yaşayabilme yeteneği ve bunun ardındaki sırlar etrafında yoğun bir hayranlık oluşur. Itooka için bu, muz ve bir süt içeceğiydi; dünyanın en yaşlı insanı olarak kendinden önceki Morera ise bunu her gün bir kase yoğurt yemesine bağlıyordu.
Bu arada, dünyanın en yaşlı erkeği unvanı, geçen yıl kasım ayında 112 yaşındayken hayatını kaybeden Liverpool'lu John Tinniswood'un ölümünden sonra bu unvanı elinde tutan 112 yaşındaki Brezilyalı Joao Marinho Neto'ya ait.
Tinniswood, uzun ömürlülüğünün büyük ölçüde şansa bağlı olduğunu belirterek, "Ya insan uzun yaşar ya da insan kısa yaşar ve bu konuda yapılabilecek pek bir şey yoktur" demişti.
Morera, uzun yaşamının ardında 'tamamen şans'ın yanı sıra 'ılımlılığın' da olduğunu ve bunun da bunun bir parçası olduğunu söyledi.
