Yeni bir otomobil satın alırken sürüş performansı, güvenlik donanımları ve konfor çoğu kişi için ilk sırada yer alır. Buna karşın sürecin en keyifli aşamalarından biri, aracın hangi renkte olacağına karar vermektir. İlk bakışta tamamen zevk meselesi gibi görünen bu tercih, yapılan araştırmalara göre sanıldığından çok daha önemli. Uzmanlar, araç renginin trafikte kazaya karışma ihtimali üzerinde düşündüğünüzden fazla etkisi olabileceğine dikkat çekiyor.
Kaza riskini artıran renkler tek tek açıklandı! Güvenli sayılan araç renklerini öğrenmek için okumaya devam edin.
EN GÜVENLİ ARABA RENGİ!
Araştırmalara göre beyaz, dünya genelinde en çok tercih edilen otomobil rengi olmayı sürdürüyor. Beyazı, yüzde 22 ile siyah, yüzde 14 ile gümüş renkli araçlar takip ediyor. Ancak bu üç popüler renk arasında güvenlik açısından öne çıkan beyaz oluyor. Monash Üniversitesi Kaza Araştırma Merkezi tarafından daha önce yapılan çalışmalara göre, beyaz renkli araçların trafikte kazaya karışma riski diğer renklere kıyasla daha düşük.
Yaklaşık 17 yıl boyunca bir milyona yakın trafik kazasını inceleyen araştırmacılar, beyaz renkli araçların kazaya karışma ihtimalinin en düşük seviyede olduğunu ortaya koydu. Yapılan analizlere göre günün hangi saatinde olursa olsun beyaz araçlar, siyah renklilere kıyasla yüzde 12 daha az kaza riski taşıyor.
Araştırmada ayrıca krem, sarı ve bej renkli otomobillerin de güvenlik açısından beyazı yakından takip ettiği belirtildi.
EN ÇOK KAZAYA KARIŞAN ARABA RENGİ HANGİSİ?
Monash Üniversitesi tarafından yapılan renk bazlı kaza araştırmasına göre, siyah renkli otomobiller düşük görünürlükleri nedeniyle kazaya en yatkın araçlar arasında bulunuyor. Araştırmada gri, gümüş, mavi ve kırmızı renkli araçların da kaza riskinin daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Beyaz renkli araçlar baz alındığında, diğer otomobil renklerinin kaza risk oranları ise dikkat çekiyor. Araştırma sonuçlarına göre siyah araçlar yüzde 12 ile en yüksek risk grubunda yer alırken, gri araçlarda bu oran yüzde 11, gümüş renkli araçlarda yüzde 10 olarak ölçüldü. Mavi ve kırmızı renkli otomobillerin ise beyaz araçlara kıyasla yüzde 7 daha fazla kaza riski taşıdığı belirlendi.
ARABA RENGİ GÜVENLİĞİ NASIL ETKİLER?
Açık ve koyu renkli araçlar arasındaki güvenlik farkının temelinde görünürlük yer alıyor. Açık renkli otomobiller, trafikte diğer sürücüler tarafından daha kolay fark edilirken, koyu renkli araçlar özellikle düşük ışık koşullarında daha geç algılanabiliyor. Bu durum da kaza riskini doğrudan etkileyen önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Araştırmacılar, beyaz ve sarı gibi parlak renklere sahip araçların daha az kazaya karışmasının temel nedeninin yüksek görünürlük olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre beyaz bir otomobil, koyu renkli bir araca kıyasla trafikte çok daha kolay fark ediliyor. Bu durum özellikle gece saatlerinde ve düşük ışık koşullarında belirginleşirken, gündüz vakti bile koyu renkli araçların yol zeminiyle daha az kontrast oluşturması kaza riskini artırabiliyor.
Araştırmacılar, diğer sürücülerin sizi ne kadar net görebilirse fren yapma ve olası bir kazayı önleme şansının da o kadar arttığına dikkat çekiyor. Bu nedenle araç rengi, trafikte güvenliği doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.
KAZA RİSKİ SADECE ARAÇ RENGİNE BAĞLI DEĞİLDİR
Yüzde 12'lik risk farkı dikkat çekici olsa da, bu oran tek başına belirleyici değildir. Trafik kazalarına yol açan çok sayıda faktör bulunur. Sürücünün deneyimi ve dikkat düzeyi, diğer sürücülerin davranışları, yol ve çevre koşulları, hava durumu ile aracın bakım durumu kaza riskini doğrudan etkileyen unsurların başında gelir. Bu nedenle şık bir siyah otomobil tercih edenlerin endişelenmesine gerek yok. Araç rengi önemli bir etken olsa da, tek başına sürüş güvenliğini belirleyen bir unsur değildir.
Trafikte güvende kalmanın en etkili yolu, aracın rengi ne olursa olsun dikkatli, bilinçli ve özenli bir sürüş alışkanlığına sahip olmaktan geçer.
Trafikte güvenliği etkileyen unsurlar yalnızca araç rengiyle sınırlı değil. Görünürlük, sürüş alışkanlıkları ve çevresel koşullar kadar, trafiğin yoğunluğu da kaza riskini ve sürücülerin günlük yaşamını doğrudan etkiliyor. Bu noktada dünya genelindeki trafik yoğunluğunu gözler önüne seren yeni bir araştırma dikkat çekiyor. Dünyanın trafik çilesini en net şekilde ortaya koymak için hazırlanan kapsamlı çalışmada, 36 ülkede yer alan 900'ü aşkın şehrin son üç yıla ait ulaşım verileri incelendi. Yapılan detaylı analizler, sürücülerin en fazla zaman kaybettiği şehirleri ortaya koyarken, küresel sıralama bir kez daha güncellendi. Ortaya çıkan sonuçlar ise yine şaşırtıcı oldu. İşte trafikte en çok vakit kaybedilen şehirlerin yeni listesi…
Uluslararası trafik analiz şirketi Inrix, sürücülerin yollarda kaybettiği zamanı ortaya koyan son raporunu yayımladı. Araştırmaya göre İstanbul, yılda ortalama 118 saatlik trafik kaybıyla dünyanın en yoğun şehirleri arasında zirveye yerleşti. Bu sonuç, megakentin trafik çilesinin her geçen yıl daha da derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
İşte güncel sıralama...