Sivas'ta gerçekleştirilen kazı çalışmalarında bulunan ve Arkeoloji Müzesi'ne konulan yaklaşık 17 yüzyıllık cam fanus içindeki sıvının sırrı çözüldü. Fanus hakkında bilgiler veren uzman isim Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yavaş, "Cam malzemenin ağzı toprakla kapatılmış ve hava akışı da kesilmiş. Dolayısıyla da buradan örnekler alırken, özellikle bu kil numunesinden aldığımız örnekle analizini gerçekleştirebildik. Böylelikle organik malzemeye zarar vermemiş olduk" dedi.
Merkeze bağlı Kurtlapa köyü yakınlarında bulunarak, Kalkolitik, Eski Tunç Çağı ve Hititler'e ait birçok buluntunun yanı sıra Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği Sivas Arkeoloji Müzesine verilen ağzı kille kapanmış cam fanus Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) akademisyenleri tarafından araştırıldı.
Yapılan inceleme sonucunda M.S. 3 ve 4'üncü yüzyıllara ait olduğu değerlendirilen cam fanusun içindeki sıvının zeytinyağı olduğu ortaya çıktı.
SCÜ İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (CÜTAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Şimşir, "CÜTAM olarak Sivas'taki tarihi eserlerin neler olduğu, hangi döneme ait olduğu gibi bilgileri ilimize kazandırmak, çalışmalarımızın arasında yer almaktadır. Bugün burada Sivas'a ait bir bulgunun araştırılması yapılarak sonuca eriştirdik" dedi.
SCÜ Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Erden Erpehlivan de "Bu çalışmayı yapmaya başlamadan önce biz belgelenmesi ve mental enerji konusunda bir çalışma yapıyorduk. Türkiye müzelerinde çok sık gördüğümüz bir örnek değil. Bu içerisinde malzemesi ile birlikte bulunmuş bir örnek. Bu bağlamda içerisinde arkeometrik analizler de gerçekleştirdik" dedi.
CÜTAM Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yavaş ise, "Milattan sonra 3 ve 4'üncü yüzyıllara ait bir örnektir. Çok ender bir örnek olmasından dolayı da biz özellikle bu esere zarar vermeden bu analizi nasıl gerçekleştirebileceğimiz konusunda çalışmalar yaptık.
Cam malzemenin ağzı toprakla kapatılmış ve hava akışı da kesilmiş. Dolayısıyla da buradan örnekler alırken, özellikle bu kil numunesinden aldığımız örnekle analizini gerçekleştirebildik. Böylelikle organik malzemeye zarar vermemiş olduk.
Laboratuvarımızda bu örneğin özel tekniklerle ayrışmasını sağladık ve ondan sonra analizlerini yapabildik. Bunun sonucunda da içerisindeki bulunan maddenin zeytinyağı olabileceği hakkında fikrimiz oluştu" dedi.
