Son dakika haberi: Olay 22 Şubat'ta Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde yaşandı. Ebe hemşire Pınar B,, infaz koruma memuru olan eşi Rıdvan B.'nin (31) aracında olduğu sırada eşine ait silahtan çıkan kurşunla göğsünden yaralandı.
Pınar hastanede öldü, kocası ise kolundan hafif yaralandı. 'Eşi kasten öldürmek' suçundan tutuklanan Rıdvan B., 3 ay sonra 11 Haziran'da tahliye edildi. Ev hapsi kararı da kaldırıldı. Savcılık karara itiraz etti ancak mahkeme itirazı reddetti.
Kızlarının intihar etmediğini, cinayete kurban gittiğini savunan Adıyamanlı aile hukuk mücadelesi başlattı. Öğretmen olarak görev yaptığı Kahramanmaraş'ta kız kardeşi için gece gündüz çaba harcayan Erdal Sevim, adalet yerini bulana kadar mücadelesini sürdüreceğini ifade etti.
Erdal Sevim, "Olay gerçekleştiğinde Rıdvan B. sağlık ya da emniyet güçlerine haber vermedi. Hastane yerine babasının evine gitmiş. Biz yargılama ve soruşturma sürecinde şahsın adil bir şekilde yargılanmadığını düşünüyoruz.
Etkin soruşturma ve adil yargılanma talep ediyoruz. Dosyada birçok şüphe, birçok çelişki var ve bu çelişkilerin giderilmesini istiyoruz." dedi.
Çelişkilerin en büyüğünün Rıdvan B.'nin herhangi bir sağlık kurumuna, emniyet güçlerine haber vermemesi olduğunu kaydeden ağabey Erdal Sevim, "Kardeşim ne yazık ki zaman kaybedildiği için hastaneye vardığında hayatını kaybetti.
Bu süreç ne yazık ki böyle devam ederse, dosya takipsizlik kararı verilerek kapatılacak. Takipsizlik kararı verilerek dosyanın intihar olarak kapatılmasından korkuyoruz. Asla mücadelemden vazgeçmeyeceğim" dedi.
SABAH'a konuşan Erdal Sevim şöyle devam etti: "14 aylık evlilerdi. Rıdvan B., evliliğinin ilk aylarında bir kadın meslektaşı ile görüşüyormuş. Kardeşim mesajlaşırken yakaladı ve kavgalar başladı. Sömestr tatilinde evi terk edip memleketimiz Adıyaman'a geldi.
Boşanma kararı aldı. Evini ayırmak için Siverek'e gidecektik ama öğretmen olan abisi bizi aradı ve 'Siz gelmeyin biz gelelim, konuşalım. Durum düşündüğünüz gibi değil' dedi.
Kardeşim de son bir şans vermek istedi. Otogardan geri döndük. Abisi, 'Kız kardeşin bize emanet' dedi. Kardeşim de, 'Abi ben eşimi seviyorum. Yuvamın dağılmasını istemiyorum' diyerek olaydan 3 hafta önce evinde döndü. Kardeşim olaydan dakikalar önce evden çıkıyor. Eşi de arkasından arabayla takip ediyor, yakalamaya çalışıyor.
Bir süre sonra bir ara sokakta yakalıyor. Gel evimize gidelim diyor. Eğer kardeşim intihar edecek olsa evdeyken ederdi. Rıdvan B. ifadesinde, arabaya aldığında kardeşimin silahı göğsüne dayadığını, intihar ettiğini söylüyor. Oysa bazı tanıklar kardeşimin elinde bir şey olmadığını ifade etti.
Tutuklandıktan 3 ay sonra ortaya çıkan bir tanık sayesinde serbest bırakıldı. Oysa bu tanık, sanığın ağabeyi ile 10-12 defa telefonda görüşmüş. Bu durum, BTK verileri ile de ispatlandı. Şaibeli bir durum var ortada."
