Haberi CNN'den aldım.. Eve geldiğimde, Avustralya Açık'ın sonuçlarını öğrenmek için CNN'i açtım. O sırada "Breaking News" anonsu yapıldı. "Son Dakika" yani ve spiker Hrant Dink'in öldürüldüğünü söyledi..
Anlamadım. Çok iyi anladığım halde anlamadım.. İçimden "Olamaz.. Olmamalı" diye bir isyan patladığı için.. Bu isyan gerçeği kabul etmemle bir öfkeye dönüştü. Hemen Türk Haber kanallarına döndüm..
Acı gerçek ordaydı.
Bugüne dek ileri sürülen bütün komplo teorileri birer birer aklıma geldi. Kolayca da geldi. Çünkü Hrant Dink, çeşitli guruplar için çok iyi bir hedefti.. Türkiye'yi karıştırmak isteyenlerden, Ermeni tezlerine yeni bir dayanak yaratmayı düşünenlere kadar, bu ölümden menfaat umanların sayısı o kadar çoktu ki.. Elimde kumanda, ekranın başından ayrılamıyor, bir kanaldan ötekine atlayıp, mümkün olduğu kadar fazla bilgi edinmeye çalışıyordum.
Az sonra televizyonlar, katilin görüntülerini yayınlamaya başladılar.. Ardından polisin elinde karşıdan çekilmiş, daha net ve kesin teşhis yapılabilecek görüntülerin olduğu duyuruldu..
"Eyvah" dedim, o zaman.. "Eyvah.. Şimdi bu cinayeti planlayanlar ve delikanlının eline silahı verip cinayeti işletenler, onu susturacaklar. Tetikçiyi öldürüp cesedini de yok edecekler ki, konuşmasın. Kamuoyu onun kaçırıldığını düşünsün, dedikodular, tartışmalar bitmesin. Eylemin etkileri sonuna dek sürsün..
Siz böyle bir cinayeti planlayan çetenin başında olsanız, başka türlü hareket etmeniz mümkün olabilir miydi?.
Haberler, görüntüler ilerledikçe, ekran başı dedektifliğim devam etti.
Bu ülkeyi sarsmak isteyen çok önemli bir yerli, ya da yabancı bir gurup olarak Hrant Dink suikastını planlasanız, bu işi etrafta gözle görünen yığınla güvenlik kamerasının olduğu İstanbul'un en yoğun ana caddesinde, güpe gündüz, yüzlerce şahidin arasında mı yapardınız?. Böyle bir ortamda tetikçinin çok kolay yakalanacağı belli değil miydi?.. Bu ilkel, bu aptalca plandan daha akıllıcasını düşünmek çok mu zordu?.. Nitekim aradan 48 saat geçmeden katil yakalandı.
Şimdi tüm olup bitenleri mantık içinde düşünün..
Katilin arkasında, derin devletten, Ermeni diasporasına bir menfaat çetesinin, bir organize gurubun olması ihtimali, bu durumda nedir?.
Yüzde 1 bile değil..
Peki tek başına hareket eden, başındaki beyaz bereye kadar kendisini damgalı eşek gibi ortaya atan, belki de yakalanıp kahraman olmak isteyen bireysel bir ruh hastası olması ihtimali..
Kabul edin ki organize örgüt tetikçisi olması ihtimalinden çok ama çok daha kuvvetli..
Böyle adamlar var mı?.. Niye yapsın diye düşünenler, tesadüfen şu sıralar Türkiye'de oynayan Deja Vu filmini izlesinler. Orada bir bireysel katil, ya da terörist, ne derseniz deyin, 500 kişiyi öldürüyor.
Hrant Dink'in öldürülmesi üzerine akıllarına gelen her şeyi söyleyenler, olduk olmadık komplo teorileri kuranlar, olup bitenlere hiç bakmadan yorum sallayanlar bu ülkeye en az o tetiği çeken adam kadar zarar verdiklerini biliyorlardır, herhalde.
Şimdi tam soğukkanlı ve sabırlı olma ve gelişmeleri bekleme zamanı.. Fırsattan istifade ortalığı karıştırmak isteyenlerin, mesela cinayetin hemen ardından "Kahrolsun devlet" diye sokağa fırlayan çetelerin ekmeğine yağ sürme günü değil.. .

***

Hrant Dink'i hiç tanımadım. Ama öldürüldüğü haberini aldığım an, kurşunu ben yemişim gibi oldum. Öylesi vurdu haber beni..
Çünkü Hrant bir meslekdaşımız olmanın çok ötesinde, çok iyi bir yurttaşımızdı. Bu ülkeyi içerde bölmek, dışarıda zayıflatmak isteyenlere karşı en önemli, en güçlü, en saygın silahlarımızdan biriydi. Yerine konması zor insanlardan biriydi.
Hrant'ı sadece yakınları, dostları, meslekdaşları değil, bu ülkenin vatanını seven tüm yurttaşları, özlemle arayacaklardır..
Toprağı bol olsun!.