Bu yöntemler sayesinde, genetik rahatsızlıkları ortadan kaldırmanın yanında, çocuklarımızın performans ve zekalarını arttırmamızın mümkün olacağı da umuluyor. Kim bilir belki de çocuklarımızın göz rengini, saç rengini, boyunu bile belirleyebileceğimiz yıllar gelecek.
Gelecekte olması düşünülen 10 bilimsel gelişme
2- KABLOSUZ ELEKTRİK ÇAĞI BAŞLAYACAK
İlk adımı aslında belki de bir asır önce Tesla atmıştı. Ampulleri hiçbir kablo bağlantısı olmadan yakmayı başarabiliyordu. Ancak altyapı sorunlarından dolayı kablosuz elektrik hayatımıza tam giremedi. Son birkaç yıldır, özellikle kablosuz telefon şarjları hayatımıza girdi. Önümüzdeki yıllarda bu teknolojinin hayatımızda daha çok rol oynayacağını söyleyebiliriz.
Kablosuz elektrik, tıpkı kablosuz internet gibi her yerde olacak. Laptopumuz, telefonumuz bu şekilde şarj olmakla kalmayacak; TV, evdeki ampüller hatta elektrikli arabamız bile kablosuz elektrikle çalıştırılabilecek. Bunun için gerekli olan teknoloji zaten mevcut, tek gerekli olan altyapının kurulması.
3- OKYANUSLARDAN SU İÇMEK MÜMKÜN OLACAK
2025'te dünya nüfusunun yüzde 14'ünün temiz suya erişimi olmayacağı tahmin ediliyor, ki bu oran zamanla daha da artacak. Böylesi bir manzara su savaşları spekülasyonlarına yol açsa da bilim insanları bu sorunu çözme yollarını arıyor. En makul yöntem deniz suyunu tuzdan arındırıp, içme suyuna dönüştürmek.
Bu konu ile ilgili bir sürü alternatif yöntem var, kimisi eleklerle tuzu arındırmayı planlarken, kimileri de Güneş enerjisi ile çalışan devasa su arıtma tesisleri kurguluyor. Bu projelerden hangisinin gerçek olacağını tahmin etmek güç olsa da önümüzdeki yıllarda, deniz suyunun içilebilir suya dönüştürüleceği beklentisi epey makul gözüküyor.
4- NANOTEKNOLOJİ ÇİP TAŞIYACAK GİYSİLERE HAZIR OLUN
Nanolifler üstünde yapılan çalışmalar, yeni nesil giysileri ortaya çıkarabilir. Mesela, nanogümüş sayesinde bakterileri öldürüp, ter kokusunun oluşmasına izin vermeyen elbiseler bolca üretilebilir. Ya da hidrofobik nanolifler sayesinde, aylarca su içinde kalıp ıslanmayan elbiseler üretilebilir. Ayrıca lif bazlı mikro jeneratörler sayesinde; sesten, kan dolaşımından ve hareketlerimizden enerji üretip cebimizdeki telefonu şarj eden pantolonlar dikilebilir. Bilim kurguda filmlerinde karşımıza çıkan bu görüntüler yakında gerçek olabilir.
5- SANAL GERÇEKLİK EĞİTİM VE MEDYADA DEVRİM YARATACAK
Sanal gerçeklik gözlükleri ve üç boyutlu filmler çoktandır hayatımıza girdi. Ancak bu etkileyici teknoloji yolun başında. Asıl etkilerini önümüzdeki 10 yılda göreceğiz.
Mesela sanal gerçekliğin, eğitimi ciddi şekilde etkilemesi bekleniyor. İleri sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde öğrenciler insan vücudu içinde gezebilecek, uzak yıldızlara yolculuk yapabilecek, antik piramitleri kendi çağlarında gezip, bilimi ya da tarihi yaşayarak öğrenebilecek.
Sevgililer binlerce kilometre uzaktan beraber film izleyebilecek, ya da alınan kayıtlar ve bilgisayar yardımı ile birkaç yüzyıl sonra yaşayan torunlarımız bizi ve evimizi sanal gerçeklik sayesinde ziyaret edebilecek, bizle sohbet edip tanışabilecek.
6- ORGAN NAKLİ UCUZ VE KOLAY OLACAK
Genetik alanında elde ettiğimiz başarılar, mekanik kalbin üretilmesi, 3D yazıcıların ulaştığı sofistikasyon, önümüzdeki yıllarda organ naklinin kolaylaşacağı izlenimini veriyor.
Gelecekte tamamen mekanik, yarı mekanik ya da tamamı laboratuvarda geliştirilmiş organlarla, hasta organlarımızın değiştirilmesi kolaylaşabilir.