Bebeklerde ve çocuklarda ateş, aileleri en çok endişelendiren durumlardan biri olmakla birlikte aslında vücudun bakteri ve virüslere karşı oluşturduğu bir savunma mekanizmasıdır. Enfeksiyon etkenleri dışında özellikle yaz aylarında ve küçük bebeklerde dehidratasyon yani sıvı kaybı, ortamın ısısının yüksekliği de ateşin yükselmesine sebep olabilir. Romatolojik, inflamatuvar ya da endokrinolojik (hormonal) durumlar da ateşin daha nadir sebeplerindendir. Normal koşullarda gün içinde vücut ısısı 0,5-1 derece değişir. Akşam vücut ısısı günün en yüksek seviyesindeyken, sabah en düşük seviyededir. Yetişkinlerdeki bu değişimler pek önemsenmez ancak bebeklerde ve çocuklarda oluşan vücut ısısı değişimleri daima ciddiye alınmalıdır.
BEBEKLER NEDEN ATEŞLENİR?
En sık görülen neden özellikle yaz aylarında sıvı kaybı ve/veya yetersiz sıvı alımına bağlı hafif yükselen ateştir. Orta-yüksek seviyeli ateş artışının en önemli sebebi ise bakteriyel veya viral enfeksiyonlardır. Genellikle solunum yolu enfeksiyonları, ishal yani bağırsak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, kulak enfeksiyonlarına bağlı görülür. Mevsimsel olarak ve yaşa göre sıklığı değişir. En çok korkulan ise menenjit denilen beyin zarı iltihaplanmasıdır.
KAÇ DERECE ATEŞ TEHLİKELİDİR?
Yenidoğan döneminden 18 yaşına kadar bütün bebeklik ve çocukluk çağında vücut sıcaklığı, makattan ölçüldüğünde 38'nin üzerindeyse ateşin yükseldiği kabul edilir ancak makattan ölçüm rahatsızlık verici olduğu için çok tercih edilmemelidir. Ateşin ölçüm yeri ve şekline göre vücut ısısı için normal sınırlar değişiklik gösterir. Kulaktan, koltuk altından ve makattan ölçümler birbirine yakın sonuçlar verir. O nedenle yenidoğan dönemi dışında kulaktan ölçüm daha çok tercih edilir. Sonuç 37,4 derecenin üzerindeyse vücut ısısının arttığı kabul edilir. Yenidoğanlarda ve küçük bebeklerde koltuk altı ve kulaktan ölçüm daha çok tercih edilir. Kısaca koltuk altı veya kulaktan ölçümle 37,4 derecenin üzeri ateş olarak kabul edilir, 40,5 derecenin üzeri ise hipertermidir ve hayati tehlike oluşturabilir.
BEBEKLERDE ATEŞ NASIL ÖLÇÜLÜR?
Makattan ölçüm hem bebeği rahatsız eder hem de güvenlik açısından evde çok önerilen bir yöntem değildir. Bu nedenle evde koltuk altı veya kulaktan ölçüm yapılması önerilir.
Prematüre bebeklerde ve yenidoğan bebeklerde koltuk altından ölçüm hem kolay ölçüm yapılması hem de doğru sonuç vereceği için tercih edilir. Değer 37,2'nin üzerinde ise bu yaş grubu için yakın takip edilmesi uygundur. Ölçüm yapılırken koltuk altının ıslak ve terli olmamasına, ortam ısısından etkilenmemesine dikkat edilmelidir. Ölçüm sırasında bebeği çok hareket ettirmeden 2-3 dakika termometre koltuk altında tutulmalıdır.
İlk 3 aydan sonra çocuklarda en çok tercih edilen ölçüm yöntemi kulaktan ölçümdür. Değer 37,4 üzerindeyse ateşin varlığından söz edilebilir. Ölçer, kulak kepçesi geriye çekilerek kulak yoluna tam olarak oturtulmalıdır. Bu yöntem hem pratik olması hem daha kısa sürmesi nedeniyle uygundur. İki kulak arası ölçümde 0,5 derece farklılık olabilir, bu durumda daha yüksek ölçülen taraf doğru kabul edilmelidir.
Ağızdan ölçüm ise 5 yaş üstü çocuklarda tercih edilebilir. Çocuğun ölçümden 5-10 dakika önce soğuk bir şey yememiş olması gerekir. Ateş ölçer 2-3 dakika yanak içinde ya da dil altında tutulur. Değer 37,4'ün üzerindeyse ateş olduğu kabul edilir.
BEBEKLERDE ATEŞ NASIL DÜŞÜRÜLÜR?
Ateş tespit edildiğinde bebeğin giyimi kontrol edilmelidir, en sık yapılan yanlışlardan biri çocuğun aşırı giydirilmesidir. Ateş çıktığı sırada el, ayak, burun, kulaklar ve diğer uç noktalar soğur. Bu durum vücudun ateşe çıkarken verdiği normal bir tepkidir. Ateşinin olup olmadığını elinden ve ayağından değil, ateş ölçer kullanarak belirlemek her zaman en güvenilir yoldur. Ateşi olan çocuğunuzun fazla kıyafetlerini çıkarmak doğru bir yaklaşım olur.
Ateş yükseldiğinde yapılan önemli bir hata; çok soğuk su ile kompres yapmak ya da banyo yaptırmaktır. Sirkeli su uygulaması da önerilmez.
Vücut ısısına yakın ılık kompres yapmak çocuğun ateşini düşürmede etkili olabilir. Hekiminize danışarak yaşına uygun dozda ateş düşürücü vermek, aşırı giydirmemek, ortam ısısını düşürmek ve bol sıvı vermek ateşi düşürmede ilk yapılacak şeylerdir. Bebeğiniz 3 ayın altındaysa hafif ateş dahi olsa doktorunuza danışmalısınız.
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURULMALIDIR?
Bebeklerde ve çocuklarda uygun yerden ölçüm yapılıp artmış vücut ısısı tespit edildiğinde fazla kıyafetleri çıkarılır, ortam ısısı kontrol edilir ve 10 dakika sonra tekrar ölçüm yapılır. Ortam ısısı düşürüldüğünde ateş de gerilemeye başladıysa sebebin çevreden kaynaklı olduğu düşünülebilir. Ancak 10 dakikadan daha uzun süre boyunca ateş tırmanmaya devam ediyorsa, doktorunuza danıştıktan sonra yaşına uygun dozda parasetamol içerikli ateş düşürücü verilebilir.
Ortamın ısısının düşürülmesine, çocuğun fazla kıyafetlerinin çıkarılmasına ve ateş düşürücü verilmesine rağmen 1,5-2 saat sonra ateş düşmüyorsa ve/veya hala yükselme eğilimde ise acile başvurulmalıdır. 3 günden daha uzun süre ateş düşürücü gerektiren hafif-orta seviyeli ateş durumunda muayene gereklidir.
Aşırı ağlama, huzursuzluk, kusma, genel durum bozukluğu, uykuya eğilim, döküntü, tuvalet yaparken ağrı veya tuvalete çıkamama, küçük bebeklerde emme refleksinin azalması veya ek bulgu olmadan 3 ayın altındaki bebeklerde görülen ateş acilen doktora başvurulmasını gerektirir.
YÜKSEK ATEŞ DÜŞÜRÜLMEZSE NE OLUR?
Ateş aslında bir savunma mekanizmasıdır ve aynı zamanda da bir semptomdur. Dolayısıyla vücutta bir enfeksiyon ya da başka bir durumu işaret eder. Amaç ateşi kontrol altına almaktır. Ateşe neden olan hastalığı tespit edip tedavi etmek hedeflenir. İleride olumsuz durumları engellemek için hekim muayenesi şarttır.
HAVALE NEDİR?
Havale beyindeki elektriksel aktivite değişiklikleri nedeniyle vücut kaslarının istemsiz kasılmasıdır. Havale, ateşli ve ateşsiz olmak üzere ikiye ayrılır. Ateşsiz havale daha çok epileptiktir. Bu sara hastalığı (epilepsi) veya beyin sinir sistemi ile ilgili durumlarda görülebilir.
Ateşli havalelerin çoğunda ateş orta-yüksek seviyede yükselir. Ateşli havale genellikle 6 ay-7 yaş arasında görülür. Aile öyküsü önemlidir. Daha önce havale geçiren bir çocuğunuz varsa ateş konusunda daha dikkatli olmanız gerekir. Ateş çıkmaya başladığında müdahale edip ateşin hızlı yükselmesi engellenmelidir. Hekim bu konuda aileyi bilgilendirir, gerekirse evde havale sırasında kullanabilecek özel ilaçlar edinilir. Bazı riskli çocuklarda nöroloji konsültasyonu ve ileri tetkikler gerekebilir.
HAVALE GEÇİRDİĞİ NASIL ANLAŞILIR? NE YAPILIR?
Çocuk havale geçirmeye başladığında kol ve bacaklarında kasılma, gözlerde sabit bakış olabilir. Ağzından da köpük gelebilir. Soluk alma güçlüğü ile karşılaşılabilir. Bu tablo ailenin en korktuğu durumdur. Bu durumun uzun sürmesi oksijen alımı açısından sorundur. Yapılacak şey solunum yolunun açık olduğundan emin olmak ve mevcutsa doktorun önerdiği bir havale durdurucu ilacı uygulamaktır. Hava yolunu açarak mümkünse ağzın kilitlenmesini engellemek önemlidir. En kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.