atv'nin komedi atağı baş döndürüyor. Çocuklar Duymasın, Yahşi Cazibe ve İstanbul'un Altınları'ndan sonra bu kez de Aşağı Yukarı Yemişlililer ile evlere Ramazan ayında 'bir kahkaha, bir kilo pirzola' servisi başladı.
Komedi dizilerinde ilk bölümler en zorudur. Zira karakterleri tanıtmak zorunluluğu hem tempoyu hem de espri kalitesini düşürür.
Nitekim bu handikap, dizinin uzun süresi ile birleşince BKM ekibi çok zorlandı. Reklam kuşağı açma zorunluluğu nedeniyle bazı bölümlerin gereksiz yere uzatıldığı açıkça ortadaydı.
Artık senaryolar için iki zorunluluk var. Birincisi, 'sürdürülebilir' olacak.
Yani karakter ve öykü çeşitliliğiyle en az iki sezonu kurtaracak. İkincisi, 'sündürülebilir' olacak. Yani 80-90 dakikayı bulacak şekilde elastiki bir uzama kabiliyeti olacak. Ama gelin görün ki, insanları 90 dakika boyunca durmadan güldürebilmek için ya Cem Yılmaz olacaksın ya da milletin ayağının altını kuş tüyü ile gıdıklayacaksın. Bu durumda "Allah komedi senaristlerine, yönetmenlerine, yapımcılarına sabır ve kuvvet versin" demekten başka çare yok.
BKM oyuncularının farklı, absürd, kendine özgü bir komedi anlayışları var. Bu anlayış, Çok Güzel Hareketler Bunlar gösterisinde seyirci bulabilir.
Ama olay 'dizi çekmek' olunca, oranın müşterisi daha 'genel' bir mizah arar. Alın size Yemişlililer için bir başka handikap daha...
Bütün bunlara rağmen oyunculuklar genelde başarılıydı. BKM oyuncuları her ne kadar "Bizim aramızda lider oyuncu yok" deseler de; Büşra Pekin'in diğerlerinden birkaç adım önde koştuğu bir gerçek. Son yıllarda kadın komedyen çıkmadığından yakınan televizyon ve sinema dünyası için Büşra'nın harika kumaşından iki gardırop dolusu elbise çıkacak gibi...
