Ve nihayet geçtiğimiz cumartesi- pazar, Bodrum yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. "Yeni sezon herkese hayırlı uğurlu olsun" diyor, 24 saatlik Bodrum izlenimlerimle sizi baş başa bırakıyorum... Bodrum'a iniyorsun, yollar berbat. Torba kavşağındaki düzenleme biter mi bu yaz? Bitmez. Durup durup şimdilerde işe kalkışan yöneticilere alkış! Türkbükü'ne adım attım, oh dedim... Otele eşyaları bırakıp bir yürüyüşe çıktık. Aaa, o da ne? Hâlâ boş Türkbükü... Mağazalara girdim, onlar da yeni yeni yerleştiriyorlar rafları, vitrinleri... "Anca bu hafta başladık. Geçen hafta hiçbir hareket yoktu" dediler...
ALINANLAR OLMUŞ...
Geçen hafta yazmıştım; Bodrum'un değişik yerlerindeki mekanlarda su-içki-kola fiyatlarını... Hemen herkes okumuş. Ben 90 liralık içkiyi, bin küsur TL'ye satıyorlar diye yazmıştım. Alınanlar olmuş. Oysa kimseyi adres göstermedim; öyle bir niyetim de yoktu. Bunun için de Bodrum'daki barlar sokağından da fiyat almıştım, Türkbükü'ndeki mekanlardan da... Aradaki uçurumu yazdım sadece. Ama yazının da bir amacı var tabii. Baktım, bir mekana gidip oturduğumuzda gruptakilerden biri "Votka'yı kaç liraya açıyorsunuz" diye sordu. Öğrendik, "Aaa, çok pahalı" dedik, pazarlık yaptık. Ayıp mı? Değil. Baştan ne ödeyeceğini bilmek en mantıklısı... Türkbükü'nün tuhaf bir durumu var. Herkes ama herkes illaki Ship A Hoy'da boy göstermek istiyor. Gece boyu Ship A Hoy yıkıldı, diğer yerlerde maalesef üç-beş kişi vardı. Ve gürültülü müzik yasağı Bodrum'u da etkiliyor. Ship A Hoy'da birdenbire müziğin sesi duyulmayacak derecede kısılınca "Ne oluyor?" dedik, biri dedi ki; "Desibelciler iş başında! Ölçüm yapıyorlar." Bodrum'da hafta sonları buluşan kitle genelde aynı... Herkes bir davetten çıkıp diğerine gidiyor. Cumartesi gecesi çok davet vardı. Ama herkes her yere yetişti. Final, çoğu insan için ya Serdar Ortaç konseriydi ya da Cenk Eren'li pavyon. Biz Türkbükü'nde 5 Oda otelinde kaldık. Ali Sayar işletmenin başında. Evet, bildiğiniz beş odalı bir yer burası. İçimizden biri "Keşke bir de salonu olsaydı" dedi, gülüştük. 5 oda olunca tabii ki her şey çok özel, çok güzel. Odanızın kapısını açtığınız anda kahvaltı masanıza oturuyorsunuz, iki adım sonra iskeleye geçip denize giriyorsunuz. Rüya gibi... Lola Beach geçen yıl Süreyya Yalçın'ın kiraladığı bilmem kaç bin dolarlık locasıyla çok konuşulmuştu. Ama o cart pembe ve beyaz kumaşlarla sarılmış localar, sünnet çocuklarının yataklarını anımsatıyor ve göz zevkini bozuyor. Eee, Süreyya da yok Bodrum'da! Allah kolaylık versin...
