Erkeğin daldan dala konanı çapkın, kadınınki ise orta malı, yollu, kötü kadın, aranan kadın...
Erkek boşanınca keyfine bakacak, şak diye yenisini bulacak tabii. Kadın boşanınca tehlike; istenmemiş, beceriksiz ve yalnızlığa mahkum.
Evli erkeğin sevgilisi olunca, 'Kadın elinin kiri', 'Erkektir yapar', 'Aman canım aldatmayanı mı var!', 'Karısı da sineye çekiversin'.
Medyamız da kendileri hakkında 'Bilmem ne bey, sevgilisi ile bilmem nerede görüldü' haberleri yapıversin.
Evli kadın sıkıysa eşi olmadan gezsin, başkasına aşık oluversin.
O zaman bitti! Hain kadın, pis kadın, alçak kadın, kocasını aldatan bakın görün işte bu kadın!
İşini de kaybeder, itibarını da...
Posta gazetesinin pazar ekinin manşetini gördünüz mü bilmiyorum; cinsel ayrımcılığın babaannesini yapmışlar, kadına şiddetin dibine vurmuşlar!
Mustafa Sandal'dan ayrılan Emina Jahovic, teknede bikiniyle fotoğraflanmış. Özgüvenle ilgili bir kişisel gelişim kitabı var elinde. Kocaman başlık şöyle:
Özgüveni Yerle Bir. Başlığın hemen üzerindeki not da şöyle:
Boşanmak Emina Jahovic'e yaramadı.
Bunu nereden çıkarıyorlar?
Elindeki kitaptan... Hatta bir de 'Emina psikoloğa gidecekmiş' diye yazıyorlar. Sanki psikoloğa tek gidecek Emina'ymış gibi.
Aynı kitabı bir erkek okusaydı, eminim haberde 'Bütün gün teknede kitap okuyup dinlendi' yazacaklardı.
Ama konu mankenimiz fıstık gibi ve yeni boşanmış bir kadın ya...
'Nereden yakalasak da şu Emina'nın canını sıksak, Emina'yı patlatsak, yerden yere vursak!' diye bakıyor editörlerimiz.
En fenası da, bu editörlerin içinde kadınların da olması... Bir kişinin de kalkıp 'Arkadaş, biz bu başlığı niçin atıyoruz?' diye sormaması.
Göreceksiniz bir süre sonra Emina, medyamıza göre daha da perişan olurken, işleri kötü giderken, çapkınların göz hapsine girerken, her konuştuğu erkekle aşk yaşayan kadın konumuna düşürülürken, ayrıldığı eşini yakın takibe alıp binbir türlü kaprisler yaparken;
Mustafa Sandal diyelim ki çapkınlıkta yakalanacak, diyelim aşık olacak, başarıdan başarıya koşacak, neşesiyle dikkat çekecek falan.
Çünkü medyamızın ağzı bu, bakışı bu, kadına yaklaşımı bu.
Sonra biz de kek gibi kadın haklarından söz ediyoruz, dengelerin değişmesini, bu kokuşmuş sistemin düzelmesini bekliyoruz.
Daha medyamız bu kafadan çıkamazken, işimiz zor sevgili okurlar, çok zor.
