Hıncal Abi bana üzülmüş pazartesi günkü yazım yüzünden, sitem etmiş. Kadir İnanır'la ilgili olan hani... Bir gün önce köşesinde Kadir İnanır'ın hayranlarına imza vermediğini çünkü yıldız olmanın böyle bir raconu olduğunu düşündüğünü, birilerinin onun beynini yıkadığını anlatarak Kadir İnanır'ı eleştirmiş, hatta 'Kadirizmin bitirdiği Kadir' diye başlık atmıştı Hıncal Abi. Ben de merak ettim haliyle... Her gazetecinin yapması gerektiği gibi aradım Kadir İnanır'ı, "Doğru mu Hıncal Uluç'un yazdıkları?" diye sordum, açık ve net. İnkar edince de ısrar ettim: "Hani belki bir zamanlar yapmışsınızdır..." Yetmedi, "Hadi canım niye böyle yazsın o zaman Uluç?" diye ters köşe bile yaptım. Daha ne yapayım? Buna rağmen ne oldu sayın seyirciler, pardon sayın okuyucular? Kadir İnanır'a, "Benim Hıncal Abim yalan söylemez" dememişim! Üstüne üstlük taraf tutmayıp 'Haydaa gel de çık şimdi işin içinden" diye bitirmişim yazımı... Buna üzülmüş Hıncal Abi, yaptığım güzel değilmiş. İyi de Hıncal Abi ben kimseye kefil olmak zorunda değilim ki! Bir tarafı haklı çıkarmak, öbür tarafı da yalanlamak için de sorguya girişmedim ben. Bir köşede yarım sayfa dolusu yazılan bir iddiadan yola çıktım, her gazetecinin yapması gerektiği gibi refleks gösterip, 'Doğru mu bu?' diye karşı tarafı aradım. Pardon, bunu Hıncal Uluç'u haklı çıkarmalıyım diye mi yapmalıydım! Öte yandan "Şirin soruşturmasını tek taraflı yapmış" diye de suçlanmışım! Hıncal Abicim siz köşenizde söyleyeceğinizi söylemiş, yazacağınızı yazmışsınız zaten, ben de bunun üzerine cevap almaya çalışmışım. Bu kadar! Kendi adıma bunda eksik ya da yanlış görmüyorum, siz görüyorsanız yapabileceğim bir şey yok. Üstelik yarım sayfa dolusu eleştiri yazmışsınız ama siz de Kadir İnanır'dan bir görüş almamışsınız, değil mi ama! Neyse... Sonuçta kimsenin avukatlığına soyunmak için değil, bir iddianın peşine düşmek için yaptım sizin deyiminizle bu 'soruşturmayı.' Ancak iki taraf da kendi iddiasını savunuyor. Bu durumda 'çıkamadım içinden' diye özeleştiri mi yapmalıydım, 'ya ondadır ya şunda' diye sayı sayıp taraf mı tutmalıydım? Haa, yazısının sonunda da, 'Kadir, insanlara nasıl davranması gerektiğini öğrendiyse ne güzel, sevindim' diyerek, her zamanki gibi, asıl tartışmayı bir tarafa bırakmış Hıncal Abi, meseleyi bana üzülmeye getirmiş birdenbire! Bana üzülmenize üzüldüm Hıncal Abi, siz üzülmeyin bana n'olur, gerekirse ben sizin yerinize de üzülürüm kendime, söz. Ama haklı bir nedeni olursa, anlaştık mı?
