Yeni sezonda ekranlar büyük bir meydan muharebesine sahne olacak.
Star'ın Muhteşem Yüzyıl'ı, Kanal D'nin Fetih dizisine karşı... Bir başka deyişle; Kanuni, Fatih'e karşı...
Madem iki cihan padişahını reyting meydanında savaşa tutuşturdular, o zaman iki 'ordunun' gücünü değerlendirmek de naçizane bize düşer:
MUHTEŞEM YÜZYIL'IN ARTILARI
1-TECRÜBE: İki yıllık ekran deneyimi, ekibe çok şey kazandırdı. Özellikle muhafazakâr kesimin eleştiri oklarına karşı geliştirilen savunma taktikleri konusunda 'şerbetli' bir hale geldiler.
Özellikle Taylan Kardeşler, tarihi dizi formatını Türkiye'ye uyarlayan bir formül elde etmiş gibi...
2-İLK OLMAK: Televizyonda 'ilk' olanlar her zaman işin kaymağını yer. Muhteşem Yüzyıl, tarihi diziler kulvarında bir milat oldu. Avucunun içine aldığı seyirciyi kolay kolay bırakmayacağa benziyor.
3-ENTRİKA GÜCÜ: Muhteşem Yüzyıl, konseptini 'saray entrikaları' üzerine oturttu. Bu, seyircide belli bir alışkanlık ve beklenti yarattı. Kanuni dönemi, Fatih dönemine nazaran entrika ve ayak oyunlarına daha açık. Bu yüzdendir ki, senaristleri iki sezondur olduğu gibi bu konuda malzeme bulmakta yine güçlük çekmeyecekler.
4-DEVAMLILIK: Bizde dizi seyircisi vefalıdır. İzlemeye başladığı diziye bağlanmaya görsün, onu başkasıyla aldatmayı aklının ucundan geçirmez. Muhteşem Yüzyıl, kendine 'kemik' bir izleyici kitlesi edinmiş görünüyor. Ayrıca şehzadelerin ortadan kaldırılacağı, Hürrem'in yeni bir karaktere bürüneceği yeni sezon, 'aksiyon' açısından da doyurucu olacağa benziyor.
MUHTEŞEM YÜZYIL'IN EKSİLERİ
1-HÜRREM SORUNU: Dizide büyük bir strateji hatası yapılarak, yeni Hürrem (Vahide Gördüm) sezon bitmeden ekrana getirildi. Bu nedenle seyirciye 'eskisini unutma' fırsatı verilmedi. Bu 'yadırgama süreci' diziyi sarstı.
2-ÇITA YÜKSEKLİĞİ: Meral Okay'ın yarattığı karakterlerin yerine gelenler, eskileri arattı. Bazı karakterler çok fazla zigzag çizdi. (Nigar Kalfa, Rüstem Ağa gibi) Hatta bu sorunu gidermek için eski karakterler, diziye yeniden çağrıldı (Malkoçoğlu gibi). Muhteşem Yüzyıl'ın yeni karakterlerinin artık çıtanın altından geçme lüksü yok.
3-EĞİLİP BÜKÜLME: Dizinin senaryo ekibine yapılan 'mahalle baskısı', giderek 'eksen kaymasına' sebep oldu. Diziye, yola çıktığı ilk günlerle hiç de bağdaşmayacak tarzda 'iliştirme sahneler' eklendi. Bu da bir kısım seyircinin diziye inancını ve güvenini sarstı.
4-METAL YORGUNLUĞU: Bir dizi ne kadar güçlü ve cazip olursa olsun; üçüncü, dördüncü sezonunda 'metal yorgunluğuna' uğruyor. Piyasadaki çetin rekabet koşulları ve sürekli artan alternatifler, Muhteşem Yüzyıl'ın cazibesini de tehdit ediyor.
FETİH'İN ARTILARI
1-TEMELİ SAĞLAM: Dizi projesinin hayata geçirilmesine, Fetih 1453 filminin büyük gişe başarısı cesaret verdi. Yapımcılar, 1453 filmini bu yeni yapıya temel taşı olarak gördüler. Görünen o ki, Fatih döneminin izleyici potansiyeli çok yüksek.
2-TAVUK ESİRGENMEDİ: Fetih'in en büyük avantajlarından biri, önlerinde Muhteşem Yüzyıl gibi bir 'kılavuz' bulunması... Bu dizi sayesinde kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeyeceğini öğrendiler ve diziye büyük yatırım yaptılar.
Özellikle Beykoz'daki eski kundura fabrikasında kurulan set, Hollywood platolarını aratmıyor.
3-DOĞRU SEÇİM: Mehmet Ali Alakurt, 'Fatih' karakteri için son derece doğru bir seçim. Oyuncunun her projesine sıkı sıkıya bağlanan son derece 'vefalı', hatta 'fanatik' bir seyirci kitlesi olduğu da gözardı edilmemeli.
Bana göre Alakurt, en pahalı prodüksiyonların bile hakkını verecek yetenekte ve ciddiyette bir oyuncu.
4-DOĞRU ZAMANLAMA: Fetih; Osmanlı'nın beylikten, imparatorluk haline gelişi sürecini anlatıyor.
'Yeni Osmanlı' akımının giderek taraftar bulduğu, Türkiye'nin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar'da yeniden nüfuzunu artırdığı bir dönemde, Fatih devrinin yansıtılması izlenme oranlarını yükseltecektir.
FETİH'İN EKSİLERİ:
1-AKSİYON BEKLENTİSİ: Dizideki öykülerin, Fetih'ten 20 yıl sonraki dönemden başlaması büyük dezavantaj. Zira adı 'Fetih' olan bir dizide izleyici, görkemli fetih sahneleri görmek isteyecektir. Umarım en azından flash-back sahneleri ile bu beklenti karşılanır.
2-GÜCÜ YETER Mİ?: Meryem Uzerli yeni bir yüzdü ve Hürrem karakterinin bu denli ilgi görmesinin başlıca nedeniydi. Fetih'te Gamze Özçelik'in böyle bir etki yaratması zor olabilir.
3-YAYIN GÜNÜ ÖNEMLİ: Fetih'çilerin ve Kanal D'nin en dikkat etmesi gereken husus, yayın günü. Eğer getirip de çarşamba günü Muhteşem Yüzyıl'ın karşısına koyarlarsa, kendi kendilerini imha etmiş olurlar. Zira Şehzade Mustafa'nın nasıl infaz edileceğini yaz boyunca merakla bekleyen seyirci, kolay kolay Muhteşem Yüzyıl'ı terk edip de başka dizi izlemez.
4-SENARİST STRESİ: Fatih Sultan Mehmet'in, Türk halkının gönlündeki yeri çok farklı. Özellikle muhafazakâr kesimde Fatih'e ve onun yaptıklarına azıcık bile olsa halel gelirse, tepkiler ve baskılar Muhteşem Yüzyıl'dakinin kat be kat üstünde olur. Bu da senaristlerin elini kolunu fena halde bağlayacaktır.
Bu ekran cenginden kimin galip çıkacağını bilmem ama tarihimizin diziler yoluyla bile olsa halkın gündemine taşınmasından hoşnudum.
