Aslında bir televizyon yazarı olarak ekrandaki her görüntüyü dikkatle izleyip analiz etme sorumluluğum var. Yani benim beğenmediğim bir programı izlememe, hayat görüşümle ya da alışkanlıklarımla bağdaşmayan bir görüntüyü seyretmeme gibi bir 'lüksüm' olmamalı. Ama nihayette ben de etten kemiktenim.
Peki ben ne zaman 'zapping' yaparım?
İşte listem:
1- Siyasi propaganda ve empozeler, bültenlerde 'haber' diye yutturulmaya çalışıldığında.
2- Bazı 'sözde' spor programları, espri ve tuluat sınırlarını aşıp iyice sulandığında.
3- Talk show'cu kardeşim, sırf programına katılmayı kabul ettiği için konuğunu yağlayıp, yıkayıp yuttuğunda...
4- Bazı iğrenç reklamlar ansızın karşıma çıktığında. (Özellikle; geğirme, tükürme, klozet ve bulaşık makinesi görüntüleri içerenler) 5- Dizi aşıklarının bakışmaları 30 saniyeyi aştığında.
6- Survivor'da Merve Aydın kenardan 'Hadeeee' diye bağırmaya başladığında.
7- Jüri, sahnedeki gencin performansını bir yana bırakıp kişiliğini aşağılayan yorumlara giriştiğinde.
8- Bültenlerde ve reality show programlarında gözyaşından reyting damıtılmaya çalışıldığını ya da çocuk istismarı yapıldığını sezdiğimde.
9- Reklam kuşağı bitiyormuş gibi yapılıp da yeni kuşak başladığında.
10- Minibüs altında ezilip kalan 7 yaşındaki çocuğun görüntüsü bültende ikinci kez tekrarlandığında.
