Bu sezon 90'ın üzerinde dizi ile boğuşacağız. Evet 'boğuşacağız' diyorum çünkü ortada ciddi bir enflasyon var ve izleyiciler için bunlar arasından doğru tercih yapmak ayrı bir stres nedeni haline geldi. Ancak bu dizi bolluğunu 'kuru kalabalık' olarak nitelendirenler de var. Okurumuz Saadet Şahinoğlu, pek çoğumuz gibi eski dizileri özleyenlerden. İşte mektubu: "Yüksel Bey merhaba, ben size dizi sektörünün şu anki durumuyla ilgili görüşlerimi aktarmak istiyorum. Ben iyi bir izleyici olduğumu düşünüyorum.
Buna istinaden geçen sezon ve bu sezon dizilerden hiçbir heyecan alamadığımı ve o 'Bir hafta nasıl geçecek?
Özet bitmedi mi daha?' diye beni hop oturtup hop kaldıracak tek bir diziye rastlamadığımı söylemek istiyorum. Ben artık bu 'Kimin eli kimin cebinde?' olaylarından sıkıldım. Bir insan eğer aşıksa aşıktır, ötesi yoktur bunun. Lütfen bu duygularla dizi yapılsın. Canım Ailem'deki gibi samimiyet, espri gücü ve güçlü aile bağları istiyoruz. Hatırla Sevgili'deki gibi sonsuz sadakat ve gerçek aşkı anlatan duygulardan istiyoruz. Hani Ahmet'in, 'Yasemin' dediğinde içimizin yağlarının eridiği gibi bir sahne istiyoruz.
Ya da Asi dizisinde Demir'in, Asi'nin arkasından aşk ve ihtirasla baktığı o anı yaşamak istiyoruz. Veya Aşk-ı Memnu'daki heyecanı bekliyoruz.
Bunları görmüş, yaşamış bir izleyici olarak şu an maalesef ekrandaki hiçbir çiftte bu duyguları göremiyorum.
Ayrıca bir dip not olarak şunu belirtmek istiyorum: Halk olarak parası neyse aramızda toplayalım da, Show TV şu Cennet Mahallesi'nin tekrarlarını yayınlamasın. İyi çalışmalar..."
