Tabii ki Rus lider, Mustafa Kemal'in tırnağı olamaz da, bir televizyon haberini izleyince, böyle bir mukayese yapıverdim kendiliğimden...
Hafta sonu tüm dünya aynı görüntüyü konuştu. Rusya'daki Silahlı Kuvvetler Günü'nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ordunun yerli malı üretimi olan arazi aracını yakından incelemek istedi. Ancak kapısını bir türlü açamadı. O sırada yanında bulunan Rus Genelkurmay Başkanı telaşla kapıyı açmak isteyince, kapının kolu elinde kaldı. Akıllarda da Putin'in mahcup ve kızgın yüz ifadesi kaldı. Öyle ki, gelişmenin ardından Rus Genelkurmay Başkanlığı, "Olayla ilgili olarak hiçbir personele ceza verilmemiştir" şeklinde bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Bu görüntüyü izleyince, gözümde Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili hemen herkesin bildiği o anı canlandı. Atatürk, İngiliz Kralı 7. Edward'ı ağırlıyordu. Servis yapan garsonun ayağı takıldı, elindeki tepsiyi deviriverdi. Ama Atatürk, mahcup garsonun başını öne eğmek şöyle dursun, onun nezdinde tüm Türk milletini gururlandıran şu sözleri söyledi: "Ben bu millete her şeyi öğrettim, bir tek uşaklığı öğretemedim..." Şu hazırcevaplığa, şu millet sevgisine ve halka inanca bakar mısınız?
Eğer, o arazi aracı olayında Putin'in yerinde Atatürk olsaydı, eminim şöyle derdi: "Biz bugüne kadar en modern savaş araçlarını ürettik ama gördüğünüz gibi henüz Türk askerinin kol kuvvetine dayanacak bir araç geliştiremedik..."
