BBC'nin 'The Boss' programına konuk olan, teknoloji şirketleri Flickr ve Slack'in kurucusu Stewart Butterfield, elektriksiz bir barakada büyüdüğünü açıkladı.
Butterfield, ABD'nin Vietnam Savaşı'nda askere gitmemek için Kanada'ya kaçan babası sayesinde hayatının ilk beş yılını ücra bir ormanda bir barakada geçirmiş. Ailesi daha sonra medeniyete dönmüş, Victoria kentine yerleşmiş ve Butterfield, ilk defa 7 yaşındayken bilgisayar görmüş ve çok erken yaşlarda kendi kendine programlama öğrenmiş.
Lise yıllarında bilgisayarlara ilgisini kaybeden Butterfield, Victoria Üniversitesi'nde felsefe okuduktan sonra Cambridge Üniversitesi'nde felsefe yüksek lisansı yapmış. Butterfield, 1997 yılında felsefe profesörü olmaya çalışırken internet yükselişe geçmiş, o da şansını internette denemiş.
Hikayenin bundan sonrası tam bir başarı öyküsü. Fotoğraf paylaşım sitesi Flickr ile iş mesajlaşma servisi Slack'i kuran 46 yaşındaki Butterfield'in bugün kişisel serveti 650 milyon dolar.
Butterfield çocukluğunu zor şartlarda geçirmeseydi yine başarılı olur muydu? Sanmam.
Silikon Vadisi'nin dahi girişimcilerinin, Butterfield'a benzer hayat öyküleri var.
Çoğu, fakir ya da orta direk ailelerde yetişmiş, zor şartlarda büyümüş ama aileleri onların iyi eğitim almaları için uğraşmış.
Çocuklarımızı elimizden geldiğince iyi yetiştirmeye çalışıyoruz, onlara birçok olanak sunuyoruz ama bir şeyi eksik yapıyoruz:
Onları hayatın zorluklarına alıştırmıyoruz. Örneğin Butterfield, "Çok fazla para harcamaktan suçluluk duyuyorum" diyor. Orta sınıf bir ailede büyümenin özelliği bu. Acı çekmeyen, zorluklar yaşamadan büyüyen çocuklar; genelde doyumsuz, şımarık ve başarısız oluyor.
Eskiden hem zengin, hem de fakir aileler, yaz tatillerinde çocuklarını tanıdık esnafa çırak verirlerdi.
Çocuklar hem harçlıklarını çıkarırdı, hem de insan arasına karışıp hayatın zorluklarını görürdü. Marangozda, berberde, bakkalda, oto tamircisinde vs. çalışırdık. Emek harcayarak para kazanmanın anlamını öğrenirdik.
Önümüzde koca bir yaz tatili var, aileler bu üç ayı nasıl geçireceklerini düşünüyorlar. Yaz okulları revaçta ama oraları da çocuklara hayatın zorluklarını öğretmekten uzak, steril yerler. Güvenebileceğiniz iş yerleri varsa, çocuklarınızı oralara çırak olarak yollamak da bir tercih olabilir. Çoğumuz öyle büyümedik mi? Hangi başarılı işadamına sorsanız, çocukluğunda çıraklık yaptığını keyifle anlatır.
