28 Şubat'ın mağduru Albay Kemal Mete SABAH'a konuştu | Video

28.02.2022 | 09:22

Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat Post Modern Darbesi'nin üzerinden 25. yıl geçti. Eşleri başörtülü olduğu ya da namaz kıldıkları için ordudan uzaklaştırılan binlerce subay ve astsubaydan biri olan Kayserili Albay Kemal Mete, yaşadıklarını SABAH'a anlattı.

VİDEO DEVAM EDİYOR

28 Şubat döneminde eşi başörtülü olduğu için mobbinge maruz kaldığını belirten Diş Tabip Albay Kemal Mete; "Ben askeri hastanede görev yapıyordum. Başhekim hastaneye gelen başörtülü ziyaretçileri bile içeri almıyordu. Pantolon ütüsüz, mesaiye geç kaldın gibi ufak tefek şeylerle personel hakkında tutanak tutulup disiplinsizlikle ordudan uzaklaştırıyorlardı. Hiç mazeret üretemedikleri kişileri YAŞ kararlarıyla ihraç ettiler" dedi.

"EŞİM BAŞÖRTÜLÜ DİYE EMEKLİ EDİLDİM"
28 Şubat sürecinde, diş tabip yarbay olarak görev yaparken eşinin başörtüsünden dolayı emekli edildiğini belirten Kemal Mete (66); "28 Şubat batılı devletlerin kurduğu düzeni korumayı amaçlayan dahili hainlerce gerçekleştirilen bir batı projesidir. Bu süreçte namaz kılıyor diye insanlar TSK'da terfi ettirilmiyor ve kritik görevlere getirilmiyordu. Eşlerimizin kapalı olması nedeniyle savunmamız isteniyordu. Ben eşim başörtülü olduğu için resen emekli edildim. Eğer 28 Şubat olmasaydı ben şimdi profesör olacaktım. Bu proje halkın içinden gelen, halkın değerleriyle yetişmiş, bütün samimiyetiyle halkıyla bütünleşmeyi başaran Recep Tayyip Erdoğan'ın cesur politikası ile akamete uğradı. 28 Şubat Başkanlık sistemiyle de noktalanmış oldu" dedi.

28 ŞUBATLA BİRLİKTE MOBBİNGLER ZİRVE YAPTI
Dönemin kaymak tabakası olan gazeteciler ve işadamları silahlı kuvvetleri kışkırtarak bu süreci harekete geçirdiklerini belirten Emekli Albay Kemal Mete; "TSK içerisindeki inançlı subay astsubaylar ve sivil memurlar eşleri başörtülü olduğu için mobbinge maruz kalmaya başladılar. 28 Şubat döneminde alınan kararlarla bu mobbingler zirveye çıktı. O dönemde eşimin başını açmam için baskılar yapıldı. İçkili davetlere eşimle birlikte katılmam istendi. Anne ve babaların başları kapalı fotoğrafları sağlık karnelerinde kabul edilmedi. Diyarbakır Askeri Hastanesindeyken başhekim, bizlere başı kapalı olan ziyaretçileri içeri almayacaksınız diye emir veriyordu. Bizde işimizle inancımız arasında kaldık.

İNANCINI TERCİH EDENLER TSK'DAN UZAKLAŞTIRILDI
İnancını tercih edenlerin birer ikişer TSK'dan uzaklaştırıldığını kaydeden emekli Albay Kemal Mete; "2000 yılında bende Diş Tabip Yarbay iken emekli edildim. Ufak tefek suçlarla mesela pantolonu ütüsüz, mesaiye geç kaldın gibi suçlarla bir çok kişi de disiplinsizlikle TSK'dan uzaklaştırıldı. YAŞ ile yapılan işlemler ise yargıya kapalıydı. Yapabilecek hiç bir şeyimiz yoktu. Ne zamanki Ak Parti iktidara geldi ve bu durumun önüne geçti. Bu dönemde sadece suçlu olanlar askerler değildi. Onların dışında askerleri kışkırtan basın mensupları da suçluydu. Onlarında cezalandırılması gerekiyordu. Bası sendika yöneticileri de bu yargılamaya dahil edilmesi gerekiyordu.

"EN UFAK ŞEYLERDEN SUÇ ÜRETİLİYORDU"
Askeri hastanede görev yaptığı sırada diş malzemelerinin bitmesi nedeniyle tedavi yapamadıklarını belirten Kemal Mete; "Ben malzeme bitiyordu malzeme istiyordum. Ama bilinçli olarak malzeme verilmiyordu. Malzeme olmadığı için iş yapamıyordum. O zaman benden savunma istiyorlardı neden iş yapmıyorsun diye. Mesela kağıt havlu bitince savunma isteniyordu. Asker çayını içmiş ve kağıt barağı plastik çöp kutusuna atmış. Onun hesabını bile bize sorup savunma istiyorlardı. Araç komutanı yolda beklerken personeli araca aldırmıyor. Haliyle işe geç kalınca hakkında işe geç kaldı diye işlem yapılıyordu. Pantolon ütüsüz gibi en ufak bir şeyde bile suç üretiliyordu. YAŞ'ta atılanların sayısı yükselince ordu din düşmanı diye anılmasın düşüncesiyle bir çok kişi disiplinsizlikten atılıyordu.