Olay, 17 Ağustos 2015'te Dorutay Jandarma Karakolu'nda yaşandı. Aynı birlikte görev yapan Jandarma Uzman Onbaşı ile Uzman Çavuş Hüseyin Salman, kendilerine zimmetli tabancaları karşılıklı olarak inceledikleri sırada, Salman'a ait tabanca sanığın elinde ateş aldı. Göğsünden vurulan Salman, aldığı kurşunla olay yerinde yaşamını yitirdi.
SANIĞA PARA CEZASI VERİLDİ
Dosya, askeri yargılamadan sonra Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne devredildi. Yerel mahkeme, sanığı TCK'nın 85. maddesi uyarınca "taksirle öldürme" suçundan 15 bin 200 TL adli para cezasına çarptırdı. Mahkeme, olayda sanığın bilinçli değil basit taksirle hareket ettiğini değerlendirdi.
YARGITAY: BASİT TAKSİR DEĞİL, BİLİNÇLİ TAKSİR
Karar, hem sanık müdafii hem de maktulün ailesi tarafından temyiz edildi. Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanığın uzman bir asker olarak silah kullanımı konusundaki bilgi ve sorumluluğunu göz önünde bulundurarak, olayın "bilinçli taksir" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Daire kararında, "Sanığın boş olduğunu varsaydığı bir silahı ölene doğrultması ve tetiğe basması, bilinçli taksirin göstergesidir. Tabancanın emniyeti açık, şarjörü takılı ve teknik olarak sağlam olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda basit taksir değil, bilinçli taksir söz konusudur" ifadelerine yer verildi.
PARA CEZASI BOZULDU, HAPSİ İSTENDİ
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, söz konusu usul ve esasa dair eksiklikler nedeniyle Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını oy birliğiyle bozdu. Dosya, yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderildi. Silahın teknik raporlarında herhangi bir arıza bulunmadığı, ateş alabilmesi için emniyetin açık olması ve tetiğe basılması gerektiği belirtilmişti. Ayrıca olayda kullanılan kurşunun doğrudan göğse isabet ettiği ve yüksek kinetik enerjiyle organları parçalayarak vücudu terk ettiği adli tıp raporlarına yansımıştı. Önceki para cezası kararı Yargıtay tarafından bozulmuş oldu. Yeniden yapılacak yargılamada sanığa, 2 yıl 8 ay ile 9 yıl arasında değişen bir hapis cezası verilmesi istendi.
